kapıya gelen kuryeyi eve alıp becermek

entry8 galeri0
    1.
  1. selam.

    masallarımda büyüttüğüm kahramanlar intihar ediyor zihnimde
    biraz daha sert vursunlar kâbeme,
    biraz daha küfretsinler kalbime. lanet olsun!
    külfetine hatıra soktuğumun hikayesinde unutturmayacaklar seni bana
    yine de söyle onlara; ben seni hiç unutmak istemiyorum aslında...

    bu anımı sizlere bu liriklerimle tasvir etmek istedim.
    merhaba,
    ben pembe tolga

    ahenksiz mutsuzluğumun karamsar aidatlarını ödüyordum. bir arkeolog hissiyatıyla geçmişimi kazıyordum karanlık sabahlarda. ruhumdaki asaletli gergedanlar birer birer ölüyordu. mutsuzdum, kelimenin tam manasıyla yalnızdım... azap dolu bir güne "merhaba" demiştim.

    bir yandan da ısrarla "el bimbo" melodili kapı zilim çalıyordu. bu da kimdi sabah sabah? üzerime pembe ropdöşambırımı giyip yavaşça kapıyı araladım. bu bir kargo şirketinin kuryesiydi. hafif garibansı mizacıyla usulca gülümsüyor, hususi arazime sirayet eden göt loblarını kahraman bir cengaver edasıyla arkasında muhafaza ediyordu. 35'li yaşlarda bir erkek oğlandı. elmacık kemiğindeki çöküntülere göre yaklaşık iki kızı vardı; ve de büyük olan kızı muhtemelen 19 yaşında bekaretine "elveda" demişti. adamın kumaş pantolonu yeteri kadar iyi ütülenmemişti. bu durumu göz önüne almam gerekirse eşi 32 yaşında, 1.61 boyunda, sabahları aç kedilere mama atmak yerine üzerilerine kaynar su döken, iç çamaşırını kışın haftada 2 kez; yazın ise haftada 3 kez değiştiren oldukça çirkin bir bayan kadındı.

    kuryeyi yeteri kadar incelememin akabinde başındaki kele bir öpücük kondurup ardından ensesine sert bir yumruk salladım. kurye endişe içinde, ama daha çok şaşkınlıkla geri adım attı:

    - tolga bey ne oluyo ya ?

    + merhaba kuryecan, ben pembe tolga. bir ekskavatör misali kendi kendimi parçalarken fevkalade bir şekilde günüme duhul oldunuz. sanıyorum elinizde tuttuğunuz kutunun içerisinde ne olduğunu sormadan söylemeniz gayri mümkün olsa gerek? durun durun... elbette dilemma içerisinde kalmanızı istemem. biliyorum; bu bir şirket prensibi. afaki sohbetim sizi sıkmadı öyle değil mi? istirham ediyorum o kutunun içerisinde ne olduğunu bana beyan ediniz. haydi aktüel yaşantımı daha fazla sekteye uğratmayınız lütfen.

    + tamam durun bir dakika faturasına bakayı...

    cümlesini tamamlamasını beklemeden üzerimdeki ropdöşambırı çıkarıp atıverdim. karşısında çırılçıplak dikiliyor, amuda kalkarak şirinler'in şarkısını söylüyordum. gariban kuryeci tam kaçmak üzereyken ropdöşambırımın ön cebinden çıkardığım 3.000 tl'yi suratına çarptım. şaşırmış ve bir o kadar da sinirlenmişti...

    - orospu çocuğu sapık. allah belanı versin polis çağırmaya gidiyom şimdi!

    + ayıptır söylemesi sizi az sonra sikeceğim. (falsolu bir şekilde 1.500 tl daha çarparak)

    - ne diyon sen amuğagragımınoğlugrh!!

    beni darp etmek gayesiyle üzerime saldırdığı sırada bıyıklı dudağına bir öpücük patlatıp yeniden söze girdim:

    - bak kuryettom; iki kızın var, birisi 19 yaşında ve ona converse almadığın için senden nefret ediyor. eşin ise tost kızartma makinesi alamadığın için yöneticiye verse yeridir. ufak kızından bahsetmek bile istemiyorum; orkid alamadığın için vajikettosunu eşarpla sarmak zorunda kalıyor. değer mi tüm bunlara? 25 dakikalık bir kaos için hakkın var mı onlara bu hayatı yaşatmaya... söylesene acımasız fakir; değmez mi onların gözyaşlarına?

    kuryenin gözlerinden iki çift yaş süzülmeye başladı. boynunu yere eğip dudaklarını bükmüştü. terliğimin arasından çıkardığım 100 dolar ile gözyaşlarını silip onu içeriye aldım. bekaretini henüz yitirmiş ürkek bir serçe gibi titriyordu. yavuz benliğini ardında bırakarak, kısık bir sesle "hadi yap işini..." diye fısıldadı.

    onu halının üzerine muntazam bir şekilde yatırıp şizoaffektif bozuklukluk semptomları göstermesini kolaylaştırabilecek şen kahkahalar savurdum. korkuyordu, ama daha çok utanıyordu. alın teriyle harmanlanmış göt terinin üzerinde beyaz lekeler bıraktığı pantolonunu erotik dokunuşlarla aşağıya indirdim. şerefsiz altına külot dahi giymemişti. adamın hıçkırarak ağladığını duyar duymaz poposunun sağ ve sol lobubu ayırmak suretiyle içine mpt'yi (minik pembe tolga'yı) empoze ettim. kıçının içi fırın gibiydi. onu bir yandan beceriyor, diğer yandan da yumrukluyordum. tanrım ne de güzel beceriyordum...

    yaklaşık 24 dakika pembe rüyayı içine empoze ettikten sonra göt çizgisinin arasına 7.000 dolar sıkıştırıp yanından ayrıldım. hamdolsun bugün de popişkosuz kalmamıştım. ama bir yandan yalnızlığımla yüzleşmeye devam ediyordum. ardımda çirkin bir adam ve tüylü bir göt bırakmıştım evet;

    ama merhameti tecrit edilmiş düşlerimin kanamasını durdurur muydu, mevcudiyeti nasır tutmuş umutlarımı yeşertir miydi yeniden, susar mıydı içimdeki adı konulmamış ağıtlar, mükafatı şehvetten yalnızlıklarım geri getirebilir miydi tebessümlerimi?.. cevapların tüm korkunçluğu dimağımda yanıt buluyordu. mutlu değildim işte...

    poposunun arasına 7.000 dolar sıkıştırılmış adamı darp ederek kovdum evimden. bir yandan da ağlıyordum üstelik. kendimi kandırışımın elim müsameresine döküyordum yaşları, serzenişi yetersiz aşklarımı kovuyordum aslında.
    ağlıyordum yalnızlığıma. ben ağlıyordum yine...

    masallarımda büyüttüğüm kahramanlar intihar ediyor zihnimde
    biraz daha sert vursunlar kâbeme,
    biraz daha küfretsinler kalbime. lanet olsun!
    külfetine hatıra soktuğumun hikayesinde unutturmayacaklar seni bana
    yine de söyle onlara; ben seni hiç unutmak istemiyorum aslında...
    12 ...
  2. 2.
  3. gittgittigidiyor.com'dan vibratör sipariş etmiş olsa gerek.
    1 ...
  4. 3.
  5. annenin kicini ortmesiyle son bulan ruyadir. (bkz: uyurken kicin acik kalmasi)
    2 ...
  6. 4.
  7. her sefernde kapıma gelen terli, sakallı ve sinirli kurye abileri gördükten sonra değil böyle bir hayal kurmak, bi tarafımıza bir şey olmasın kabusunu yaşamaktayım.
    1 ...
  8. 5.
  9. yazma yeteneğine bakılırsa pembe tolgadan yeni bir tolkien olur diyorum ben. biraz fantastik türde şeyler yazmayı dene sevgili pembe.
    1 ...
  10. 6.
  11. akp döneminde gerçekleşmiştir.
    1 ...
  12. 7.
  13. kargo şirketlerine kargomuzu vermek için gittiğimizde dötden olmamıza neden olacak davranış.
    (bkz: ateşe ateşle karşılık vermek)
    0 ...
  14. 8.
  15. 30 dakika geç kalınmış ise pizzacılara uygulanabilir. akıllanır ve bir daha geç getirmez.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük