bundan 5-6 sene önce başıma gelmiş olay. henüz ayakkabının 2. günü üzeri tozlanmamış bile.. ana cadde üzerinde (öyle kenar mahalle ara sokak falan da değil) arkadaşların en üst 7. kattaki * evlerinden içeri girip çıkmam arasındaki zaman 60-70 saniyeyi geçmemişti ki güzelim ayakkabıların yerini ucu kapali plastik tuvalet terligi almış. *
lisedeyken, yeni aldigim harley davidson botlarimin, misafirlige gittigimiz evin kapisindan calindigini farkettigimde. cok net hatirliyorum, aglamistim.
Bu sabah işe gitmek için kapıyı açtığımda karşıma çıkan manzaradır... Bunların hepsinden daha beter olarak kapının önünde duran üç çift spor ayakkabının çok afedersiniz taşşak geçer gibi birer tekleri götürülmüştür yani alan kişi (ki kim olduğunu biliyorum seni bulacağım oğlum) kullanmak ya da satmak maksadıyla değil safi ibneliğine almıştır. Üç çift ayakkabıdan geriye kalan 44 numara 3 tek ayakkabı (ki üçü de kalıplı basketbol ayakkabıları) içinse olaya hırsız arkadaşın birebir müdahil olacağı çok farklı alternatif kullanım alanları var aklımda....
o kapı misafir kapısı ise; rezilliğin ta kendisidir. ev sahibi utanç içinde size uygun bir ayakkabı bulmaya çalışır. bulursa şanslısınızdır. ama bulamazsa terliğe talim eder, kenardan kenardan eve doğru süzülürsünüz.
aklınca oyun oynayan sevimli bir sokak köpeğinin işi olabilir bu. tabi eğer teki kayıpsa... çifti kayıpsa fazla iyi niyetli olmaya gerek yok, muhtemelen bir insan evladı işidir. böylesine de en yaratıcı küfürler caizdir.
yapanin anasina, avradina, yedi ceddine sovulmesi gerekli olay.. Sovuyorum, ulan en sevdigim ayakkabimi sadece birgun kapida unuttum diye calan g.t, senin anani, avradini, soyunu, sopunu, gelirini giderini s.keyim, ben yetmedigim yerde eseklere gotureyim, ulan senin yaptigin hangi kitapta yazar, en sevdigim parmak arasi terligimi de al Oda g.tune girsin. Ayagin ciksin, senin kapinin onundende biri calsin o ayakkabiyi...
edit: ne eksiyiliyorsun oğlum, sen mi çaldın yoksa ?
bunu yapanlar iki kelimelik insanlardır sözlük: orospu çocuğu. acelem var ama bu yazı uzun olacak gibi.
beyaz converse giyenlere deli gibi sövdüğüm günlerde almıştım beyaz converse'yi. öyle bir almıştım ki, çifter çifter. üçer beşer, tiril tiril, efil efil almıştım. girdim mağzaya "alıyorum bu ayakkabıları" dedim. üç çift beyaz converse sözlük... işte öyle bir günde aldım, taksiti bitmedi ulan allahsız, fakir piç!
geçenlerde güzel sayılabilecek bir bermuda short aldım üstüne de çiroz vücudumu adeleli bir erkek gibi gösteren v yakalı bir body. leke cinsten falan almadım! cool adam gibi "parası neyse verdim" de aldım. boru değil, sonuçta beyaz converse giyeceğiz amınıyüm.
akşam dışarı çıkma planları yapılmış içeceğiz hatun var, kardeşi gelmiş izmir'den misafir. arkadaşlar da olacak eğleneceğiz sözlük. ancak benim için eğlence siyah beyaz çizgili bermuda şortumu ve üstüne atletik yapılı gösteren v yakalı versage t-shirti giyince, sıra altına beyaz converse'leri giymeye gelince çoktan bitmişti. caanım converse'ler hiç olmuştu, yalan olmuştu, ellerin olmuştu çoktan. kapının önünde tüm ayakkabılar duruyor. demirbaş listesinden baktım hepsi yerinde duruyor yahu bak yine delileniyorum. üç çift beyaz converse sözlük. üç çift...
amına koyarım ama! evlat acısını bu genç yaşımda yaşadım ulan var mı ötesi? ben o kadar kombine yapmışım süslenip püslenmişim, siyah beyaz kombinenin altına bok sarısı 5 senelik bir ayakkabıyı giymek zorunda kaldım sözlük. almancı gibiydim lan. uzun beyaz şeritli çorap var altımda. converse giyecektim ya aklım sıra. "çorapları kıvırırım yeaa" diye düşünerekten mal gibi giydiydim uzun beyaz şeritli çorapları. tabii bir fakir piçin bana böyle bir acı yaşatacağını ne bileyim a dostlar. bilekten bok sarısı yırtık pırtık bir spor ayakkabısı lan. diz kapağına kadar on numarayım filinta gibiyim. karşıdan gelenler öyle üsstten incelemeye başlıyor alta indiklerinde ayakkabıları görenler yolunu değiştiriyor sevgili sözlükçüler. öyle bir dert bu içimde kor kor alevler...
not: evimiz 4. katta. üst katta öğrenciler oturuyor o piçlerden şüpheleniyorum ulan evet!
17 yaşımda başıma gelmiş olay. güzelim adidas pabuçlarımı çaldı çorapsızlar. giymek nasip olmadan başkası tarafından tekrar çalınmıştır ve bu şekilde sonsuza kadar devam eder inşallah. *
zükerim böyle işi dedirten durum. nasıl bir ülke haline gelmişsek, artık ayakkabıları kapı önüne de koyamayacağız. bu millet yıllar önce geceleri kapısını kilitlemezdi.
evin içindeki ayakkabının çalınması daha kötü bir durumdur zira içeriye giren hırsız başka şeyleride götürmüş olabilir. Ama hırsız içeriye girdikten sonra neden ayakkabı çalar buda başka bir soru.
Evvel zamanda pabuç pahalı idi. Kunduracıya gider ayağımızın ebatlarını ölçdürür, ısmarlama iskarpin yapdurur idük. Giyilmiş pabuç dahi pek kıymetli idi ve "müstamel pabuç" deyü satılurdu. Şimdi Çin'den Hint'ten beş kuruşa pabuç idhal edilür. Yenisinü almak dururiken kim alur çalıntı pabucu? Başıbozuk taifesi hala mı pabuç çalur?
(madur)-benim ayakkabılara ne oldu ya dün buraya çıkarmıştım.
(komşu)-abi dün hırsız gelmiş ne var ne yok çuvallayıp gitmiş.
(madur)-ne? lan ben o pumaları 1 ay önce aldım lan ben o hırsızın varya.
(komşu)-abi telaş etme şimdi pazardan gidip yarı fiyatına alırız aynısını adam onu pazara götürmüştür şimdiye.
(madur)-hönk!!
apartmanın en üst katındaysanız sorun yok çalacak adamlar oraya kadar zahmet etmez. eğer giriş katındaysanız vay halinize . ayakaltı bir yerdir zaten giriş kat.
Gardi' yazarımızın geçen bize geldiği akşam, biz içerde film seyrederken vukuğu bulan olaydır.
Faili meçhul kişinin ayakkabının namusunu kirletmesinden şüphe edilen durum.
bundan dört sene önce, yine bir ramazan günü gerçekleşmiş hadisedir. tabi ki bütün şüpheler aynı saatler içerisinde bahşişe gelen davulcuların üzerindedir.
