kapının arkasında soyulmuş sarı karılar diye okuduğum ve bu kadar yanlış anlamayı ilk defa yaşadığım anı sembolize eden, küçük çaplı bir hikayenin başlığı olma ihtimalinin yüksek olabileceği izlenimini veren sözcük öbeği.**
(bkz: yaran yanlış okumalar)
bizim evde gardıropun üstünde duran halılar. zamanla fazla gelmiş, yenisi alınmış, atılmaya kıyılamamış nesneler. bir ömür boyu orada duracaklar, kesin.
iki halıyı üstüste serme projem var, hanımdan onay alamıyorum. halbuki ne güzel olacak, yumuşacık...
kapı arkasında değil muhtaç insanların evinde durması gereken halılardır. belki lazım olur diye saklanacağına üşüyen ayakların gezdiği bir eve gönderilmelidir.
uzaktaki anneyi hatırlatan, evin dekoruna ve göz zevkimize hep tecavüz eden, genelde de çocuklarının odalarına tıkıştırdıkları halılardır. bir de eski, kocaman kasası olan, hiç kullanılmayan bir dikiş makineleri vardır. bunlar ayrılmaz ikililerdir.