bir çok yabancı filmde görebileceğimiz meşhur sahne.
bundan yıllar evvelönce, ormanın derinlikleri küçük şirin mavi yaratıkl.. şaka şaka. bundan yıllar önce bıyıklı teyzeye ziyarete gitmiştik ablamla. kadın bildiğin pala bıyıktı hatta şaşıyordum ben. böyle yakından incelemek istiyordum. badem yağı sürmek istiyordum. kocasından daha fazlaydı bıyığı ondan eminim. çok da severim o teyzeyi. neyse, teyze çayları kekleri hazırlamış falan, bizi de peh bi sever. neyse efendim oturduk. bana dedi ki,
+apartman aidatlarını toplar mısın oduncu?
-hay hay. ne kadar alınacak?
+lira lira lira lira kadar al. benim gönderdiğimi de söyle.
+tamam bıyıklı teyze.
onlar en üst katta oturuyorlardı. işte üstten alta yavaş yavaş toplayıp geliyorum. birinci kata geliyordum ki ne göreyim. aman efendim. 1. kattaki yeni evli çift kapının önünde öpüşüyor. geri çekildim. bakmadım da ayıptır diye. özele saygım vardır gençler. lütfen. bekledim. sonra bakktım, bunların öpüşmesi bitmiyor. kapıya dayandı hala öpüyor kadını. kapıyı aç gir işte içeri. koridorda halının üstünde öpüşün. bu da yabancı filmlerin olmazsa olmaz sahnelerindendir. neyse efendim. baktım biteceği yok çıktım gerisin geriye yukarıya. tabi zemin kattakilerden de alamadım para. orda öpüşen birileri var, onlara mani olmak istemedim. dedim doyasıya yaşasınlar beni görüp utanmasınlar. yukarı çıkdığımda,
+noldu toplayabildin mi?
-topladım topladım. ama 1. kattakilerle zemindekiler yoktu evde
+allah allah onlar bu saatte evde olurdu ama..
+....
ne diyeyim şimdi. onlar öpüşüyordu bıyıklı teyze. öpüşmek nedir you know? mu deseydim. ayıptır güzel kardeşim. sonra kendisi gidip alacağını söyledi. bu da böyle bir anımdır.