Ne oldum delisi olanlar tarafından şişirilmiş balon plaj.
4 işçi 4 emekçi buradaki köprünün yapımında hayatını kaybetmişti.
Sırf türkiye'nin dört bir yanından gelip fotoğraf çekinip instagrama atın diye...
Bu bayram da her bayram gibi anasını sikmişler plajın.
Arabalarını yola koyanlar yüzünden yol tıkanıyor kuyruklar oluşuyordu. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1887977/+
Günde 6 bin kişi gelmiş plaja.
Sorsan türkiye'de kriz var.
Ama türkiye'nin en güneyinde ulaşımı en güç noktada avuç içi kadar plaja girebilmek için millet birbirini yiyor, yoldan geçenlerin de kul hakkına giriyor.
Ulan kaputaş plajınin sadece 22 km batısında türkiye'nin en büyük ve en güzel kumsalı olan patara plajı var.
Patara'nın sonu yok, ucu bucağı yok gözünle görebildiğin her yer kumsal.
Git 20 km ötede yüz.
Yok illa köprü altında yüzüp yolu tıkayacak pezevenk.
Bir defa gittigim fakat ikinci defa gitmeyecegim plaj. Israr etmeyin lutfen.
Deniz guzel guzel olmasina ama asiri kalabalikligi, denizin bir hayli dalgali olmasi beni biraz irrite etti. Yoksa rengi ayni fotograflardaki gibi turkuazin envai tonunda.
Hadi len, sokayım sizin kaputaş plajınıza. Benim gözümde rezillik ve resmen ''ankaranın dikmeni bir daha gelirsem mıncıkla beni'' dedirtti.
Araba park edecek yer yok ve o kadar mahşeri kalabalık ki arabayı yukarda 1 km ötede park edip 65 derece sıcakta yürüyorsunuz. Ben diyeyim 100, sizin deyin 200 basamak inip sıcakta buharlaşmış bir şekilde plaja inmeyi başarıyorsunuz.
Allah'ın sevgili bir kuluysanız hemen bir şezlong denk geliyor, yoksa kalabalıktan birileri defolup gidene kadar çam ağacı gibi dikeliyorsunuz.
''ulan bu eziyeti çektik, bâri şu denize bi girelim'' diyorsunuz ve insan yığınları arasında bi dalıp çıkıyorsunuz. Deniz değil, insan yığınında yüzüyorsunuz.
Kadının biri yan şezlongta telefonla konuşuyordu. Nasıl bir yokluktaysa artık karşısındaki kişiye ''kaputaştayız hayâtım'' diye hava yapıyordu. Vay bee, kadın kaputaşta aga var mı böyle bir lüks. Phuket'te falan denize girse peygamberliğini ilân edecek demek ki.
Çocuk böğürmeleri arasında ben diyeyim 300, siz deyin 500 basamağı 84 derece sıcakta geri çıkıyor ve 1 km uzaktaki arabaya 97 derece sıcakta yürüyorsunuz. Kaş belediyesine küfrederken arabanın camından kafayı çıkarıp ankaranın dikmeni türküsünü bağırarak gaza basıp gidiyorsunuz.
Kısacası sakın gitmeyin, biz telef olduk siz olmayın. Evet denizin rengi çok güzel ama hepsi bu. Ahanda eziyet aşağıda.
süper bir plaj. aracı yol kenarına park edip merdiven ineceksiniz. tek ceremesi bu. tabi araba 200-300 mt ileride olup sıcakta asfaltta yürüyebilirsiniz. park yeri o doğal alanında olmadığı için yapacak bir şey yok.
kaş belediyesi işletiyor.
şezlong ve şemsiye fazla yok. erken gitmek gerek. ücreti tanesi 5 tl. gayet ucuz. kendi şemsiyeni şezlongu götürebilirsin. hatta dağın yamacında kurulup mini bir oban bile olabilir. ücretsiz soyunma kabini ve duşu var. hamburger, tost, bira var. genelde efes vardı. bira 15 tl. mekanlar parası ayarında. sen yine soğuk getir devamını buradan iç. (ne kadar soğuk tutabileceksen)
kumu ve suyu çok güzel. gözlük ve şnorkelinizi unutmayın. gördüğüm kadarıyla abaza yuvası değil. genelde çiftler ve arkadaş grubu var. mülteci yok.
ben yüzmeyi ve plajda arkadaş muhabbetini seviyorum, başka yere gün içinde gitmeyeyim dersen sabahtan akşama kadar oturabilirsin. tercih meselesi.
umarım istilaya uğrayıp güzelliğini kaybetmez. emin olun bir daha gitmek isteyeceksiniz.
bu güzel plajın bizlere kazandırılmasında emeği olup hayatlarını iş kazasında kaybeden işçilere rahmet ve saygıyla:
Hasan Şahin 1945 17 Kasım 1962
Mahmut Erdoğan 1933 17 Kasım 1962
Mehmet Eker 1931 17 Kasım 1962
Mehmet Karagül 1928 21 Mart 1963
ulaşmak için yol kenarından çokça merdiven inmek gerektiren tertemiz bir plajdır. çukurda kaldığı için doğal bir şemsiyeye sahip bir plajdır. girişte gölge tarafı göstererek abi o tarafa gitmeyin kaya düşebilir diyen çakallara aldanmayın onların derdi size şemsiye kiralamaktır.