özlemler denizinde boğulan, ceplerindeki parayı gemi güvertesinde harcayamayan, sert gözüküp duygusallığı hat safada yaşayan, kara insanı olmaya abapte olamamış insan topluluğu.
Gemide donatanDan sonra en yetkili kişidir. Geminin sevk ve idaresini sağlar. Gemideki önemli olayları gemi jurnaline yazar ve donatana bildirir. Yaptığı eylemlerde tedbirli bir kaptan gibi davranmalıdır. Sorumluluğu sınırsız, birinci dereceden ve doğrudandır. Gemide ceza tahkikatı yapma yetkisi vardır. Gemide bir suç işlendiğinde delilleri toplar, şahıs ve eşyalar üzerinde arama yapabilir be gerektiğinde tutuklama yapabilir. Yine gemideki doğum ve ölümlerin kayıtlarını kaptan tutar. Acil durumlarda gemiyi en son terk edecek kişi kaptandır.
neyse, geminin bir tane kaptanı vardır. o da 1. kaptan yani resmiyette süvari bey/kaptan/ship master'dır. Diğer "kaptanlar" ise ehliyetlerine bağlı olarak "vardiya zabiti" "oow*" "watchkeeping officer" gibi hitabetler olabilir.
türk kaptanlar nikah kıyamaz.*
ticari bahriyede gemiye kimin çıkıp kimin ineceğine kadar alakalıdır. hatta enteresandır ki sabahları köprüüstüne denetleme maksatlı bile olsa vardiyaya geldiği kulaktan kulağa anlatılır (rastlamadım)
ayrıca bi parantez açmak gerekirse kara kuvvetlerindeki karşılığı yüzbaşı olsada deniz kuvvetlerinde albay'a karşılık gelir. Genelde de albay rütbesiyle beraber gemi tipine bağlı olarak gemi komutanlığı verilir.
hee yeri gelmişken gasm* sınavlarına da değinemeden geçiyorum... uykum var editlerim keyfim yerinde olunca...
kısmetse bir kaç yıl sonra sahip olucağım ünvandır. ingilizce karşılığı "master" dir. çok iyi ücretler kazanılmasına rağmen evinden, ailenden hatta ülkenden uzak olduğun için yapılması zor hatta nalet bir meslektir. ayrıca "dünyayı geziyorsunuz ve her limanda bir sevgiliniz olur" gibi laflar batıldır. deniz her zaman çarşaf gibi olmaz. çok paraya ihtiyacınız yoksa uzak durulması gereken bir meslek.
birde dolmuş, otobüs şöförlerine kaptan denmesi bizi rahatsız eder.
en feyzli deniz insanıdır. after god derler ecnebiler. göze çok görünse de emeğini karşılığını hiç bir zaman alamayan adamdır. çok sever, sadık olanı çok sadık, olmayanı da fena piçtir. ortalama 35 yaşında kafa yaşı 55 i geçer. bir de herkese yok efendim dolmuş kullanan kişiye bile kaptan denmesi koyar bu adama.
bazan ağustos sıcağında nefes alamamak gibi, bazan serin ve tatlı bir sonbahar sabahında yarı melankolik yarı huzurlu bir duygu gibi, bazan da çiçekli ve bol kuş sesli mayıs sabahına uyanmak gibi bir attila ilhan şiiridir.
zor meslek mk zor. uymak istesen uyuyamazsın vardiyan vardır,tuttuğn takım şampiyonluğa koşuyordur maçlarını televizyondan bile takip edemezsin,ölümle burun buruna olduğun durumda annenin sesini duymak için can attığında bile duyamazsın,sefer boynca uzak kalırsın dünyadan koparsın hayattan ama kimse senin ne çektiğini bilmez herkes aldığın maaştan bahseder.
geçmişte çokça türk filmlerine konu olmuştur, eski denizci kasabalarında geçen filmlerde balıkçı kaptanlar vardı. şimdilerde en karizma meslekler sıralamasında üst sıralarda yer almaktadır.
denize vurgun adam.
bizim tanıdığımız kaptan mehmet'inde bir lafı var: "Sandal bir kaptanın karısı gibidir, ilgilenmezsen denizin dibini boylar. Sandal bir kaptanın dostu gibidir, içerken bir o seni yalnız bırakmaz." http://insanmuzesi.blogsp...013/03/kaptan-mehmet.html