donanmanın başkomutanı idi.
16. yüzyıldan itibaren önemi artmış ve vezir rütbesi almışlardı.
vezir rütbesi aldıktan sonra istanbul'da divan toplantılarına katılmıştır.
denizlerin kaptanı anlamına gelir.
osmanlının, deniz aşırı topraklarının, genişlemesiyle önemi artmıştır.
denizcilikle bütün atamaları yapma, hüküm yazma ve tuğra çekme yetkisi vardı.
tanzimat döneminde kaldırılmıştır.
Osmanlı Devletinin 19. Kaptan-ı Derya'sı olan Barbaros Hayreddin Paşa 12 sene Kaptan-ı Derya'lık hizmetinde bulunmuş, defalarca keşif ve kerâmetleri görülmüş bir veli, gazi ve mücahit bir kimse idi. Devletin sınırlarını Fasa kadar uzattı. Beşiktaşta bir medrese inşa ettirdi. Serveti ile istanbulun bir çok semtine hanlar, hamamlar, konaklar, evler, değirmenler, fırınlar yaptırdı. Zaferlerle dolu savaş hayatında eline hazineler değerinde servet geçtiği halde bunları sürekli dağıtmıştır. Hep şükreden bir kul olan Barbaros Hayreddin Paşa geceyi üçe ayırırdı. Birinci kısmında Kuran-ı Kerim okur, ikinci kısmında ibadet eder ve üçüncü kısmında da uyurdu.
Barbaros Hayreddin Paşa, kendini denizi seyrederken gören dostlarına "Öldüğüm zaman beni deniz sesi işitilebilecek bir yere defnediniz" diye vasiyet etmiştir. Böylece Beşiktaş'ın boğazı gören -şimdiki iskele önündeki meydanda- Mimar Sinan tarafından yaptırılan türbeye defnedilmiştir. Bütün gayesi Hakk'ın adını denizler ötesi alemlerde bir bayrak gibi dalgalandırmak olan bu büyük reis yardımı da yalnızca Allah'tan beklemekteydi. Sancağında; «Nasr'un minallahi ve fethun kariybun ve beşşiril mü'mi-niyne» (Allah katından bir yardım ve yakın bir fetih vardır. Mü'minlere müjde ver) (Saff Sûresi 13) âyet-i kerimesi yazılıydı. Geriye, Kanuni Sultan Süleymanın emriyle yazdırdığı ve başından geçen bütün savaşları ve hatıralarını anlattığı muhteşem bir de kitap bırakmıştır.
O, bugün de deniz kenarındaki türbesinde denizleri dinlemeye devam ederken, yüzyıllar boyunca sefere çıkan donanmalar O'nun türbesi önünden hareket etmiş ve kendisini top atışlarıyla selâmlamışlardır. Ve bugün de Deniz Kuvvetleri'mizin her yıl düzenlediği törenler ve top atışlarıyla Denizlerin Şanlı Pîr'i saygı ve sevgiyle anılmaya, şerefle yâdedilmeye devam edilmektedir. Kabri nur, makamı Cennet olsun. Amin
yer yer bayağı riskli olabilen makam. 17. yüzyıldaki uzatmalı venedik savaşları esnasında venedikliler çanakkale boğazı'nı ablukaya alıp uzun süre donanma boğazdan dışarı sefere çıkamayınca "sen nasıl kaptansın denize açılamazsın" ithamıyla kaptan ı deryanın kellesi gitmiştir. sonradan köprülüler dönemi ile durum düzelip olay girit'in fethinin tamamlanması aşamasına gelebilmiştir.
Gereksiz bir isim tamlaması. Kaptan hakimiyet alanı zaten derya(deniz)dir. Osmanlıdaki kaptanı derya makamının karşılığı başamiral/deniz kuvvetleri başkomutanıdır.
(bkz: piri reis)
(bkz: turgut reis)
(bkz: barbaros hayrettin)