piç ali...
evlendikten sonra bir sefer bile evimize gelmedin diye sitem ederdi kaşar.
oğlumuz oldu adını fuat koyduk.
3 aylık birader, bari onu görmeye gel demişti kaç kez.
bi ince alışveriş yapıp hesapta bebek görmeye ve muhabbete gidiyorum ali piçine.
dışarıda kar, fırtına...
evde fuat fuat diye seslendiği minik bir kaplumbağa çıkmıştı.
o gün bu gün kaplumbağalar ali piçini hatırlatıyor.
ve uyuzum kaplumbağalara!
sürünüyor ali yıllardır. bok gibi parasına rağmen o biçim huzursuz-muş.
intihar ederek veya delirerek ölmesi yakındır, sürpriz olmaz bana.
değişik bir canlı, çok çekingen hemen korkuyor, hani yolda gördünüz ezilmesin diye kaldırıp kenara alayım dediniz, yere öyle bir tutunmaya çalışıyor ki *
kendi dünyasında, aheste aheste yaşayan, sürüngen takımından olan canlılardır.
deniz kaplumbağaları'nın nesli tükenmekle birlikte, balık ağlarına zarar verdiği için ahmak balıkçılar tarafından öldürülen hayvanlardır.
kaplumbağa iyidir..
bi ufak ağır abi sayılırlar.
Otobanda aheste aheste karşıdan karşıya geçerken arabanın altında kalmasın diye taşıdım bu yavruyu, yaklaşık 3 kg vardı aq. Seveyim dedim kafasını içeri soktu.
Kaplumbağa (ya da tosbağa), Testudines takımını oluşturan çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngenler için kullanılan terim.
Mesozoik’in Permien döneminden günümüze kadar gelmiş olan bu takımın 14 kadar ailesi ve 350 kadar türü bulunur. Aktüel kaplumbağalar ile geçmiş jeolojik devirlerde yaşayanlar arasında büyük bir fark yoktur. Çok uzun ömürlüdürler. 20-100 yıl hatta bazı karasal türlerde olduğu gibi 200 yıl kadar yaşayanları da vardır.
yavaş ama temkinli acelesi olmayan, kimseye minnet etmeyen, kabuğum bana yeter diyip gerektiğinde kabuğuna çekilen. çok kaşınmayınca zarar vermeyen. güzel sevimli bir canlıdır. sevdiğim insanlara da kullanırım. kendimi de benzetirim.