Eskiden beslerdim. Çok severdim onu. Adı kosi’ydi. Ona fotoşopla gözlük ve bıyık da yapmıştım. Küçüklük işte.
Ama yok şimdi yanımda. Çok özlüyorum onu.
Bazen bakışırdık bana göz kırpardı. Sobası bile vardı, üşümesin diye almıştım.
Fırçayla kabuğunu da fırçalıyordum.
Ama yok işte artık.
her su değiştirdiğinizde kabukların hafifçe sıkarak kontrol edin. kabuğunun yumuşaması kötü anlama gelir. suyuna konulan dezenfektandan kabuğuna sürülen sıvıya kadar gerekli tüm bakım malzemelerini alın, ucuz pahalı diyip pezevenklik yapmayın.
onun için ayrı bir yumuşak diş fırçası alın. haftada 1 -2 kez kabuğunu hafifçe fırçalayın.
bu hayvan soğukta çok durursa hasta olur, gözüne beyaz bir perde çekilmiş gibi olur. böyle durumlarda normal göz merhemini kullanın. nasıl kullanıldığını hatırlamıyorum. yıllardır beslemiyorum çünkü.
bunun yanında kabuğunda mantar oluşması gibi bir çok hastalığa yakalanabilirler.
nemli, güneşli ve temiz yerde yaşamasını sağlayın. boyutu küçük diye oyuncak muamelesi yapmayın. ölünce de çöpe atacak kadar tabiat haini olmayın. unutmayın, sizin yaşama hakkınız en fazla onunki kadar.
Hababam boklu su değiştirmek demektir. Bir de yem verirken parmağımı kapmasa bari diye düşünmektir. Acıtıyor, kapınca bırakmıyor da beni yutacak sanki manyak.
Bir ara yaptığım şey. Tabi küçüktüm o zamanlar. Kaplumbağa suyun içine her girişinde krizlere giriyordum boğulacak diye kurtarma planları yapıyordum. Meğer su kaplumbağasıymış. Akvaryumda beslememizden anlamalıydım halbuki. Salakmışım o zamanlar biraz, evet.
petshoplarda satılan türlere birşey diyeceğim yok bi zamanlar valide beslerdi sakin hayvanlardı vesselam. sakın yolda bulduğunuz kafam kadar tosbağayı eve almayın, çünkü ossuruklarıyla meşhurdurlar. bahçeli eviniz varsa amenna beşer onar gezsinler bahçede.
Yolun kenarinda bulup evime aldigim bir kaplumbagam vardi. Adi bugibuguydu. Cok agirdi ama o zaman on yasindaydim ve karnim kadar birseydi. Boyle yavas yavas arkamdan falan geliyordu. Beslemek sorun degikde koku sorun.
oldukca hassas bir hayvanla karsi karsiya sessiz sakin bir hayata baslamaktir.
zamaninda hayvan bakasim tuttu, cocuklugum koyde gectiginden dolayi hayvanlarla icli dışlı buyudum.
tabi apartmanda isler degisti, bari dedim kaplumbaga bakayim, el kadar hayvan, hem karizmatik bir evcil hayvan.
aldim bir tane, bicir bixirdi kerata, adini kapu koydum.
kapuyla guzel zaman gecirdik, 3 ay kadar takildik, her gun ilgilendim, yemini suyunu verdim.(suyu vardida hep, yemini verdim iste)*
bir zaman sonra halsizlesti, sanirim sudan mikrop kapti, gozler yari kapali boyle...
dedim tamamdir, birkac gune gider bu bizim kapu.
bir sabah suda salinip duruyordu yanina gittigimde.
uzuldum, zor geldi ne bileyim, hicbir hayvanima yapmadigim gibi cope atmadim, aldim posete koydum, goturdum gomdum bir kenara.
bir de besleyememek vardır efendim. zira ben 10 yıllık kaplumbağamın hala bizimle yaşadığını unutuyorum bazen. nitekim istanbula 2 hafta önce bastıran soğuklarda, bir gün öncesinin güzel havasına aldanarak balkona çıkardığım kaplumbağamı buz gibi bir gece boyunca balkonda unuttum ve işten geldiğimde yem vermek için evde kabını ararken bu hatayı farkettim. * (bkz: çok pişmanım)
diğer hayvanların bakımına göre farklılık yaratır. bir kaç saat önce üst kattaki komşumuz 2 su kaplumbağasına bakmamızı rica etti. bayram vesilesi ile 10 günlüğüne memleketine gittiler. bir tanesi tam fırlama hiç yerinde durmuyor yanındaki çok uysal ama. fırlama olana nurettin rençber şarkıları açtım hayvan bildiğin dertliymiş kafayı sallaya sallaya dinledi. yarın da heavy metal çalıcam bunlara müzik kültürü gelişsin yavrucakların.
çok sevimli bir şeydir ya. ona yem vermek, eline alıp sevmek, yürütmesi için bir yerlere koymak. * özledim o günleri...
ama büyüyünce çok sıkıntı oluşturuyor.
şu sıralar heves ettiğim aktivitedir. my name is earl ün darnell inden sonra istemeye başladım. pet shopa gittim, dedim:
r- ben su kaplumbağası değil de normal kaplumbağa beslemek istiyorum.evde bakılır mı, ölür falan dediler yabani diye...
ps- bakarsın.
r- ne kadara gelir
ps- bende yook
r-hmmm
ps- ama 5000tl cezası var
r- hmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
aramızda kalsın ama hala beslemek istiyorum, bulursam kapatacam eve.
singapurlu kaplumbağaları beslemektir.bıkan bünyelerin en yakın temz buldukları su birikintisi, deresi vs bırakmaları sonucu artık kaplubağaus singapurus anadolucus olan kaplumbağadır.
(bkz: küreselleşmeyi yanlış anlayan bünyeler)