ilk olarak venediklilere verilmiştir. venedikliler bu kapitülasyon sayesinde (bkz: balyoz) adını verdikleri elçilerini istanbulda bulundurabileceklerdir.
devletlerin birbirlerine bundan sonra ticari ve ekonomik ayrıcalık tanıyacaklarını belirtmek için imzaladıkları antlaşmalardır. son dönemlerde osmanlı'nın başına büyük bela oldukları için genelde devlet ekonomisine büyük zarar veren, kötü, pis kaka, lanet olası şeyler olarak görülürler. ama ölçülü kullanıldığında da ticareti canlandırır ve kazanç sağlarlar.
bir ükenin bazı nedenlerden dolayı mecburen ya da farklı çıkarları doğrultusunda diğer ülkelere verdiği imtiyazlardır. bunlar o ülkenin ürünlerinin ithalatlarında sıfır vergi uygulaması gibi. Örn: fransadan yapılan ithalatlarda türkiyenin vergiyi kaldırması bir kapitülasyondur.
yabancılara verilen her türlü imtiyazlara kapitülasyon adı verilmiştir. eskiden "imtiyazat-ı ecnebiye" denirdi. devletin yabancılara tanıdığı imtiyazlardır.
fransızca'da "bir yerin teslimi için yapılan anlaşma", italyanca'da "savaş sırasında bir ordunun, bir kale ya da şehrin teslim edilmesi amacıyla yapılan anlaşmalar", ingilizce'de ise "silahlı bir düşman veya kuvvetle belirli bir kıtanın veya şehrin teslimi için yapılan anlaşma" anlamına gelen kapitülasyonlar, daha sonra dar bir anlam kazanmıştır.
başlangıçta toplumlar arasındaki ticaretten dolayı ülkelerdeki yabancı vatandaşların, kendi ülkelerindeki haklardan aynen yararlanması olarak ortaya çıkan kapitülasyonlar, avrupa'da sanayinin doğması ve gelişmesiyle yeni bir anlam kazanmaya başladı. gelişen sanayileri nedeniyle üretimleri için pazar aramaya başlayan sömürgeci devletler, egemenliklerini, ya uzak bölgelerdeki ilkel toplumlara yaydılar, yada kendileriyle kapitülasyon anlaşmaları yapan devletleri kendi çıkarları için sömürmeye başladılar.