kapitalizmin yıkılması

entry33 galeri0
    32.
  1. kapitalizm ne zaman yıkılır? yıkılması nasıl gerçekleşir? yıkılırsa nasıl bir sistem oluşur? gibi soruların cevabını aslında daha önce yıkılan sistemlere bakarak verebilirsiniz...

    şu ünlü "68 olaylarını" tetikleyenlerin başında, bu "gençlik ayaklanması" girişiminin fikir babası Herbert Marcuse gelir...

    Eski bir Marksist olan bu dangalak, işçi sınıfından umudunu kesmiş, devrim için "gençliğe" bel bağlamıştı.

    Eh, gençlik bir sınıf değil bir "kategori" olduğu için de, görüşleri fos çıktı tabii. Olaylarda Fransız gençliğinin en büyük kazanımı, "erkek öğrenci yurduna kız arkadaş sokabilme açılımı" oldu!

    (Bizimkilerin kimisi köylü, kimisi de memur çocuğu olduğundan, karıya kıza "bacı" gözüyle bakıp gençliklerini değil memleketi kurtarmaya kalktılar. Fransız gençleri mutlu oldular, bizimkiler öldüler.)

    ne zaman ekonomik kriz patlasa gene birtakım "egzantrik fikir babaları" türer. bu böyledir asla şaşmaz. Yabancısı da var, yerlisi de.

    Bizim yerli fikir babalarının "fikir babalıkları" kendilerine has olduğu için, obama nın giderayak, trump ın da gelirayak icraatına bakıp "Amerika hafif komünist çizgiye mi kayıyor" diye ortaya laf atan zavallı budalalar bile gördüm! Bunların arasında, rte "yeterince solcu olmadığı için" eleştiren tipler de var.

    Amerika'da bulunan çözüm, "yeni Keynesçi" diyebileceğimiz (Keynes ekonomisi özel sektörün ağırlıklı olduğu ama devlet ve kamu sektörünün büyük role sahip olduğu bir karma ekonomidir) bir tedbirler paketinden ibaretti ve bu işin de ağababası Roosevelt olmuştu, yetmiş beş yıl önce.

    Ama kimse üzülmesinler, Batılı babaların durumu da pek parlak değil.

    Kapitalizmin bitip bitmediğini tartışıyorlar ama içinden çıkamıyorlar.

    Bizde, "eski solcu" oldukları, daha doğrusu "sosyal demokratçılık oynamaktan" bir türlü kendilerini alamadıkları için, onlara uyum sağlamaya çalışan birtakım Türk "mazlum düşünürleri" de aynı çıkmazın içindeler...

    "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" şeklinde, boylarından büyük laflar ediyorlar.

    yeni bir kriz gelse de gelmese de ve kapitalizm sürecek. Kriz, bilinmedik, beklenmedik bir olgu değil. "Patlama zamanının" kestirilememiş olması, onu yepyeni bir şey yapmıyor.

    Çünkü Kondratiev (Nikolay Dmitriyeviç Kondratyev) öyle diyor, kapitalizmin "dönem krizlerini" matematik olarak ilk keşfeden iktisatçı.

    Bizim düşünürlerin Anthony Giddens'ten haberleri var mıdır, bilemem... yaşayan modern iktisatçıların babası.

    Doksanlı yıllarda, ekonomide hem devletin ağırlığını, hem de liberal başıboşluğu reddeden bir arayışa girmişti, "yeni bin yılda yeni bir sosyal demokrasi" peşindeydi. Lafı kulağa hoş geliyordu.

    Hiçbir yere varamadı. Onun "müritliğine" soyunan Bill Clinton, Tony Blair, Romano Prodi gibi politikacılar da çok çabuk tarih oldular.

    "Ne kapitalist ne de sosyalist" olan "üçüncü bir yol" yoktur. Aranan ve bulunduğu ileri sürülen çözümler, "yumuşatılmış ve sulandırılmış kapitalizmden" başka bir şey değildir. isterseniz "dişleri sökülmüş" de diyebilirsiniz.

    Eski şekliyle olsun yeni havasıyla olsun, sosyal demokrasi de bundan başka bir şey midir?

    Bilinen şekliyle sosyalizm geçen yüzyılla birlikte ölmüştür. Öte yandan "kapitalist reformizm", kapitalizme karşı çıkmak değil tam tersine onu kurtarmaya çalışmaktır. Başka bir yol bulacak babayiğidi analar henüz doğurmadılar çünkü "iktisat ilmine" aykırıdır.

    Bazı arkadaşlar, "soldan yeni bir lider çıkacak, Özal'ı da Erdoğan'ı da aşacak, yeni bir parti kurulacak ve oyların yüzde elliden fazlasını alacak" gibi boş hayallerden kendilerini kurtarsalar iyi ederler...

    Öyle bir yol yoktur. Anthony Giddens bile bulamadı, siz mi bulacaksınız?
    5 ...
  2. 31.
  3. yıllardan beri alternatif hiçbir sistem bulunamadığı için şu anda dünyayı sömüren tek modeldir. aslında karşı olduğu rekabetsizlik ortamından yıllar hatta yüzyılladır hunharca nemalanmıştır.
    0 ...
  4. 31.
  5. Kapitalizm yıkılmazmısmıs!sanki ilk insanlardan bu yana kapitalizm var,alt tarafı 200 yıllık bir geçmisi var.
    0 ...
  6. 30.
  7. insanların kölelikten kurtulmadığını fark etmesiyle daha şeytani hazırlanmış bir kölelik mukavelesine imza atmasıyla sağlanacaktır.
    0 ...
  8. 29.
  9. yeni bir dünya ve yeni bir insan modelinin oluşacağı düzenin başlangıcı olacak hadise.

    laz marks emice şöyle bi soru soruyor:
    sosyalizum öldi mi?
    a- öldi.
    b- ölmedi.
    c- asil şimdi başlayi.

    sovyetlerin çökmüş olması tekrardan kapitalzim'i yenemeyeceğimiz anlamına gelmez.
    0 ...
  10. 28.
  11. Bazı pazar artisleri düşünebilirler hayallerde yaşıyor bazı ibneler. Fakat birazcık üretim-tüketim ilişkisini çözümleyebilmiş insanlar devrim olmasa bile kapitalizmin kendi sürekliliğini sağlayamayacağını bilir. Kendini tükettiğini bilir.
    1 ...
  12. 27.
  13. 26.
  14. sanırım dışarıdan bir devrimle değil ancak içeriden evrimsel bir süreçle gerçekleşecek olaydır.

    ilkel üretim ilişkileri yerini önce merkantilizme sonra fizyokrasi ve nihayet klasik iktisadın ortaya çıkmasıyla kapitalizme bıraktı. bu geçişlerde devrimler yaşanmadı değil ama geçişleri tek başına devrimler de sağlamadı. devrimler bu olaylarda daha çok siyasi yapıyı ekonomik yapıya uydurmak için ekonomik yapının değişmesinden sonra olan olaylardır.

    yani önce ekonomik yapı, üretim ilişkileri değişime uğrayacak (bu çok uzun süren bir iştir, geceden sabaha ekonomik yapıyı değiştiremezsiniz) sonra da yeni kurulan yapıya uymayan siyasi yapı bir devrimle tasfiye edilecek. tarih boyunca hep böyle olmuştur.

    kapitalizm kimse tarafından değil kendi kendisine yok olacaktır. ortaya nasıl bir üretim biçimi ve yapısı çıkacak kestirmek güç. bunu yıkılışın niteliği ve niceliği belirleyecek. ardından dünya yeni ekonomik yapıya uygun siyasal sistemleri ortaya koyacak devrimlerle.
    0 ...
  15. 25.
  16. tüketim kültürü ve çılgınlığı sona ermedikçe mümkün değil.
    1 ...
  17. 24.
  18. abd'nin kendi eliyle yerine gerçekleştireceği eylem olacaktır. tarihte hep öyle olmuştur. kutsal kitabımızda bile "faiz ve haksız kazançta haddi aşanları yerle bir ettik" uyarısı vardır. demek ki fazla birşey kalmamış.
    1 ...
  19. 23.
  20. malesef yıkılması gayet yakındır. devletleri kendilerine borçlandırmışlardır. bir çok devlet yıkımın eşiğindedir.

    amerika almanya gibi sağlam ekonomilerde bile çanlar çalmaktadır. kapitalizmi batırcak olan şey devletleri aşırı borçlandırmasıdır.
    1 ...
  21. 22.
  22. bir gün mutlaka ama mutlaka gerçekleşmek zorunda kalacak olaydır. evet gerçekleşmek zorunda kalacaktır. çünkü insanoğlu giderek uyanacak, çıkış yolunun kapitalizm olmadığını görecektir. bundan öte, kapitalizmin yeni nesillere balık tutmayı öğretmeyip, balık verdiği sistem kendini çökertecektir. insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebiliyor,ama artık düşünemiyorlar. bu sistem, doğa'nın, insanlığın, değerlerin yok olmasına yol açıyor. zengin-fakir arasındaki fark giderek büyüyor. marx, kapitalizm'in fazlası komünizm'i getirir diyor. kapitalizm sonrasında, komünist bir dünya sistemi gelir mi bilmem ama, kapitalizm'in -biz göremeyecek olsak da- bir gün çökeceği aşikardır.
    1 ...
  23. 21.
  24. 20.
  25. 12. KAPiTALiZM ÖMRÜNÜ TÜKETMiŞTiR

    Kapitalist sistem yalnız verimsiz, müsrif, akıldışı ve adaletsiz değil, aynı zamanda çöküntü halindedir.

    Bunalım döneminde sistem öylesine çöker ki, toplum, kendi içindeki işçiler tarafından duyurulacağına, giyinip kuşanacağına ve barınacağına, sadakalarla, yardımlarla uydurma işlerle ve buna benzer yollarla, işsizleri doyurma, giydirme, barındırma yükünü yüklenir.

    Sistemin üretimi tıkanıklığa uğratması, yalnız bunalım dönemlerinde olsaydı, kapitalizmin, üretici güçlerin gelişmesini sürekli değil, sadece geçici bir süre engellediği öne sürülebilirdi. Ama durum bu değildir. Harvard işletmecilik Yüksek Okulu Profesörü Schlicter diyor ki: "Sanayiin tam kapasite ile üretim yapamaması yalnız depresyon zamanlar
    ına özgü değildir. Bugünkü ekonomik düzenlemeler altında, teşebbüslerin çoğu, ödeme yapabilme durumlarını korumak için normal olarak üretimi sınırlamak zorundadıriar."

    Savaşın çok büyük sayıda insan kaybına ve muazzam ekonomik zararlara yolaçmasına karşın, kapitalist ülkeler,
    gene de savaşa giden yol üzerinde yürümeye devam ediyorlar. Böyle olunca da sistemin sürekliliğinin tehlikeye girmesine, insan soyunun yokolması olasılığının bir gerçek olarak belirmesine karşın, kapitalizm, bir savaş biter bitmez bir başkasının hazırlığına başlıyor.

    Başka seçeneği yoktur. içinde yuvarlandığı çelişkiler, onu barış zamanında üretim kapasitesini ya yanlış kullanmaya, ya da eksik kullanmaya sürüklüyor. Sadece savaş sırasında ya da savaşa hazırlık sırasında, bolluk üretebiliyor. Kendi ölümüne yolaçacak silahlan hazırlamadan kapitalizm yaşayamaz.

    Kapitalizm, değişmek için olgun hale gelmiştir.
    Yeni sistem, "sipariş" edilemez. O da tıpkı kapitalizmin feodalizmden doğup gelişmesi gibi, eski sistemden doğmak zorundadır. Yeni toplumsal sistemin tohumlarını, kapitalist toplumun kendisinin gelişmesi içinde aramamız gerekir.

    Çok ötelere bakmamıza gerek yok. Kapitalizm, üretimi,
    bireysel bir süreç olmaktan çıkartıp, kolektif bir sürece dönüştürdü. Eskiden malları, kendi dükkânlarında kendi araçları ile çalışan tek tek zanaatçılar yapardı. Bugün ise üretilen nesneler, dev fabrikalarda, karmaşık makinelerde, birarada çalışan binlerce isçi tarafından yapılmaktadır.

    Gittikçe büyüyen fabrikalarda, her an artan insanların biraraya gelmesiyle üretim süreci durmadan toplumsallaşıyor.

    Kapitalist toplumda, şeyler elbirliğiyle isletilir ve elbirliğiyle yapılır, ama bunlar, yapanların ortaklasa malı (mülkü) değildir. Makineyi kullananlar, onun sahibi olmadığı gibi, sahipleri de makineleri kullanmazlar.

    Kapitalist toplumun temel çelişkisi de burada yatar: üretim, toplumsal olduğu, kolektif çaba ve emeğin bir sonucu olduğu halde; ürünün mülkiyeti, özel, bireyseldir. Toplumsal olarak üretilen ürünler, üretenlere ait olmayıp, üretim araçlarının sahiplerinin, kapitalistlerin malıdır.

    Bunun çaresi ortadadır: üretimin toplumsallaştırılmasım, üretim araçları mülkiyetinin toplumsallaşması ile birleştirmek. Toplumsal üretim ile özel mülk edinme arasındaki çelişkiyi çözümlemenin yolu, kapitalist toplumsal üretim sürecinin gelişmesini mantıkî sonucuna götürmek, yani toplumsal
    mülkiyete ulaşmaktır.

    Bugün Birleşik Devletler’deki işyerlerinin çoğu, şirketler tarafından yürütülür ve bu şirketlerin sahiplerinin ortak olmalarına ve kârları kendilerinin almalarına karsın isletmeyi yönetme işi ücretli yöneticiler tarafından yerine getirilir. Bu şirketlerin sahiplerinin yönetim ve isletmeyle ilişkisi ya pek azdır ya da hiç yoktur. Mülkiyetin bir zamanlar bir işlevi vardı, şimdi asalaklık ediyor. Kapitalistlere bir sınıf olarak artık hiç gerek kalmadı. Bunlar toptan aya taşınsa, üretim bir dakika bile durmaz.

    Üretim araçlarının özel mülkiyeti ve kâr dürtüsünün sonu geldi. Kapitalizm, yararlılığını tüketti.

    Onun yerine yeni bir toplumsal düzen doğuyor: Sosyalizm.

    LEO HUBERMAN

    SOSYALiZMiN ALFABESi
    1949
    1 ...
  26. 19.
  27. komünizm ve sosyalizm dünyada uygulanabilmesi için avcı toplayıcı hayata geri dönmemiz ve arabalarımızdan cep telefonlarımızdan lüxlerimizden vazgeçmeliyiz. diğer türlü fantezi kurmaktan ileri gitmez durum.
    0 ...
  28. 18.
  29. hani imkansız diye bir söz vardır ya; işte bu konu tam ona göre...
    0 ...
  30. 17.
  31. ve tanrı sosyalizmi yarattı. onlar erdi muradına biz çıkalım kerevitine diye biten bir masal ın adı.
    0 ...
  32. 16.
  33. abd'de bile her krizle sorgulanan kapitalizm maşallah bizim gençlikte pek bi benimsenmiş, içselleştirilmiş, tanrı yerine konmuş.

    'yıkılmaz yıkılmamalı, olmaz n'ayıırr n'olamaz.' nedir aga?..

    benim anladığım budur:

    'ooohhh devam ettt, eveeett eveeet eveeeettt, hayır yıkmayın.... devam ett evet böylee... oohhhşşş'

    http://static.palhaber.co...in/8/penguen_kapak340.jpg

    (bkz: mazoşizm)

    bu da var:

    olmayacaksa da, fantezi olsa da, ütopya olsa da başka bir dünyanın olabileceğine inanmak veya bu uğurda çaba sarf etmek cesaret ister, vicdanlı insanların yapacağı ciddi bir iştir sisteme karşı çıkmak.

    (bkz: konformizm)
    1 ...
  34. 15.
  35. elbet bir gün gerçekleşecek olaydır. koca osmanlı yıkıldı, kapitalizm mi yıkılmayacak mına koyim.
    1 ...
  36. 14.
  37. 13.
  38. kapitalizmi daha iyi anlamak için,
    "capitalism: a love story"
    "kapitalizm: bir aşk hikayesi"
    2009 yılının en iyi filmleri arasında gösterilen, michael moore'un yazdığı ve yönettiği filmi tavsiye ederim..
    0 ...
  39. 12.
  40. önce şiddet'in kulvar değiştirmesi lazım zihinlerde. şöyledir ki ; " binalara zarar vermek, şiddet değildir. " evet. cinnet'in ta kendisi. zengin büyür, fakir küçülür, ortada kurbağayı öpünce prense dönüşecek hayaline siktir çekmiş insanlar görünce, ya da superman'i çizgi roman olarak görüp, evrensel insan kitabını okuyanlara rastlayınca cinnet kaçınılmaz olacaktır. o zaman tekrar sorabiliriz "kapitalizm'in yıkılması" sorularını. şimdi daha çocuğuz, korkutulduk ve hüküm altında olmaktan hoşnutuz, ya da kırbaç boyunduruğunda olmaktan.

    şimdi efendilerimiz var. hocalarımız, ilahilerimiz ya da tanrılarımız.

    her şey güzel olacak.
    0 ...
  41. 11.
  42. kehanet, fantezi, hayal vs. değil, bilimsel sosyalizme göre bir ekonomik zorunluluktur. bununla birlikte, kesin bir zaman verilmemiştir. zaten asıl falcılık odur.

    (bkz: okuyalım öğrenelim)
    0 ...
  43. 10.
  44. ferrarisini beleş veren bilgenin dünyaya inişiyle kutlamalar başlayacaktır.
    0 ...
  45. 9.
  46. yıkılmadan dur, şundan bahsedeceğim.

    biri çıkıp diyecek ki " insanlar birbirini öldürmeye başlar " sonra diğeri ;

    " sürgüne gönderilen kralın halkına dönüp; - halkım şimdi bensiz ne yapacak - demesine benziyorsun "

    yıkılmaz. çatlak oluştursan bile yıkılmaz. olmayacak olandır malesef. evet ütopyadır. güzeldir, hoştur, için kıpır kıpır olur. ursula okursun - ah ulan anarres - dersin. fakat bu kadar dini inanış ve temsilcisi milyonlar varken, ve paraya ihtiyacı olan tanrılar mevcutken, bırak kapitalizm'i bizim yanda ki süpermarket bile yıkılmaz.

    mormonlar bile 2 milyon oldu. o derece vahim yani.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük