insanın kendi istek ve arzularının esiri olmasının kapitalist sistemi beslemesi durumudur. bu sistem insana sadece kazanmayı ve bu uğurda herşeyi yapması gerektiğini, ihtiyaçları dışında sadece para kazanıp satın alması gerektiğini dikte eder. ne kadar çok alım gücü varsa sanki o kadar iyi olacaktır kişi. sözün kısası böylesi bir sistem için en güzel malzeme kendi özünü insan olma değerlerini yitirmiş insanlardır. tanrı tüm insanları böyle insanlardan korusun.
kur-an da insanın haris ve açgözlü yaratıldığına dair ayetler mevcuttur. ancak kur-an'da paylaşmak, eşitlik, adalet, emek kavramları oldukça üzerinde vurgu yapılan, olmazsa olmaz kavramlardır. insanı aç gözlü yaratan allah(c.c) ondan tam tersi davranmasını istemiş gibi sanki. bu anlamda kapitalizm kişiye daha yakın gibi gözükse bile kişiden istenen kesinlikle bu değildir. bugün kapitalizm tüm dünyaya hakim olma yönünde ilerliyorsa, bu kişilerin; hırslarıyla açgözlülükleriyle hareket etmesine bağlıdır. kapitalizme göre çok daha masum duran bir ekonomik anlayışı olan komünizm(islam anlayışına da oldukça yakındır) ise herkese hitap eder bir görüntüsü olsa bile, sermayeyi elinde tutanların, silahın, ilacın sahiplerinin tamamen kapitalist olması hasebi ile hakettiği yere gelememiştir.
bırakın yarını 50 yıl sonrasını garanti almaya çalışan haris insan ruhu böyle devam ettiği müddetçe zalim kapitalizm çarkının motor yağı olmaya devam edecektir.
bir kişinin nolur nolmaz ben biriktireyim de diyerek 5000 kg princi kilerine 5 yıl ötesini düşünerek saklarken, 1 kg prinç bulamayan insanlar olabilceğini hiç aklına getirmemesi kapitalizmin garantisidir.
en başından hızla artan sigorta şirketleri kapitalizme alışmamız gerektiğini söylüyor. zira kolay kolay sökülüp atılımaz alışkanlıklar...