Sıfırdan başlayıp tren yolu işletmesi sahibi olanlar, milyarder olanlar... Bunlar guzel hayaller. Ama işte bu bize satılmaya çalışılan 'amerikan rüyası'
peki tren yolu inşaatında 3 kuruşa çalışan Amerikalılar. 8 saat yerine 12-13-14 çalışan adamlar. Karın tokluğuna çalışan siyahiler. Dinamit patlamalarında ölenler. Onların da patronları kadar hayalleri vardı. Belki Bi kaçı ölmese para biriktirip, doğru yatırımlarla zengin olurlardı.
tren yolunun gittiği yerlerde dağıtılan gübrelere, tohumlara gelince, bu kapitalizmin değil patronun iyi niyetinin Bi göstergesidir. Buna sosyal sorumluluk projesi denir. Son zamanlarda pek Bi meşhur.
milyon dolar, milyar dolar kâr yapan şirketler doğu veya güneydoğuda bir okula kitap bağışlar. Giyecek gönderir. Belki Bi anaokulu ziyaret eder çocukların yüzlerini boyamaya yardım ederler. Ay sonunda da sosyal sorumluluk projesi gazıyla işçilerden kesintisini yapar bu masrafların.
Kapitalizmi cazip kılacak bir şey söylemem istenmiş. Hay hay, sayalım:
-kapitalist sistemde, bir birey olarak sen tüm üretime ve şirketlere hükmedersin. Elinde parası olan ve hangi hizmeti hangi firmadan alacağına karar veren sensin. Kapitalizm, "üreticilerin her saniye bir oylamaya tabi tutulduğu bir ekonomik demokrasidir." üreticiler, sana ürünlerini en iyi kalitede ve en ucuza satmak için rekabet ederler. Diyelim a firması bir malı 10 liraya üretip 15 liraya satıyor. B firması o ürünü 13 liraya sattığı an müşteriler o firmaya geçiş yapacak ve kaybedecek olan pahalı satan firma olacaktır. Merkez-planlamacı ve üretimin devletin tekelinde olduğu sistemlerde bu hizmetler bu kadar kaliteli sağlanamaz. Rekabet kaliteyi artırır.
-kapitalizmde senin üretkenliğine ve zekana göre çabucak yükselebilme şansın vardır. Tam anlamıyla sıfırdan başlayıp zengin olan james hill bunun güzel bir örneği. Hill babasını 14 yaşındayken kaybediyor ve bir manavda aylığı dört dolara çalışıp annesine ve kardeşlerine bakıyor. Bu arada parasından arta kalanları biriktiriyor ve çeşitli yerlerde işe girip çıkarak piyasayı öğreniyor. Biriktirdiklerini kullanarak iş kuruyor ve gittikçe zenginleşiyor. Ve pasifik demiryollarını - hiçbir devlet yardımı almadan- kurmaya başlıyor. Hem devletten daha hızlı bir şekilde tamamlıyor yolun yapımını hem daha ucuza ulaşım sağlıyor. Bu sırada yolun geçtiği yerlerdeki çiftçilere bedava gübre ve çeşitli tohumlar vererek üretimde çeşitliliği ve ticaretin artışını ve sonucunda refahın artışını sağlıyor.(bu "devlet olmasa yolları kim yapacak"a da cevap olsun) Başka bir örnek de tesla, edison vb mucitlerin icat yapıp patentlerini şirketlere satarak milyoner olmaları. Müthiş!
-kapitalizm, refahı artırır. Öyle aşırı uç bir örneğe gerek yok. Batı vs doğu almanya, abd vs sscb, kuzey vs güney kore diyeyim. Serbest ve adil bir ticaretin olduğu her yerde büyüme ve refah artar.
-kapitalizm, sana bugün yüzbinlerce farklı ürünü sunuyor. Ve hizmetleri beğenmediğin an sen hizmet sağlayıcı olabiliyorsun. Eğer senin hizmetin beğenilirse de cebin para görüp rahatlıyor.
-kapitalizmde her şey karşılıklı gönüllülük esasına dayalı. Bu yüzden iktisadi olarak senin özgürlüğünü en çok savunan sistem.
öcü değildir. kimisinin çocuklarına parayı sıfırlamak için beş villa aldıran kimisinin çocuklarını da ucuz işgücü olarak ölüm kuyusuna gönderen sistemdir.
kapitalizm normalliktir. olağandır. bir isim koymaya bile gerek yok. normal olan bir şeye özellikle isim takmaya gerek yok. insana aykırı olan komünizm gibi sistemler her zaman yok olur. insan birşeylerin sahibi olmak isteyecektir.
Kapitalizm öcüdür. Tamam soyluluk ve ruhbanlık yerine paranın sağladığı adalet biraz olsun herkesi rahatlatır. Ama para bir yerden sonra, kendi imtiyazlı grubunu yaratır.
hele iş reel sektörden çıkarsa ( ne kadar emek o kadar kazanç. Ya da ne kadar yatırım, o kadar kazanç) ve finans sektörüne bulaştırsa aslında soyut olan bir güç ( para) dünyayı ve hayatlarımızı yönetmeye başlar.
bunun için zaten bağa bahçeye gitmek, deniz kıyısına gitmek, iş hayatından sıyrılmak tatil yapmak, doğal yaşamak, üretmek, fiziksel emek harcamak ( spor dahil) bizi rahatlatır.
yani benden once söylendiği gibi , otra mundo es possible. Yani başka bir dünya mümkün.
Genelde kapitalizm hakkında ciddi bir bilgisi veya fikri olmayanların, serbest piyasa sistemini/kapitalizmi her kötülükten sorumlu bir canavar gibi resmetmesi hareketidir. Kapitalizmi antropomorfizasyonla bir insana dönüştürüp özünde tüketicinin efendi olduğu bu sisteme logical fallacyler voltranıyla ve akıl-mantık ikiliğini dışarda bırakıp saf goygoy ve duygusal tepkilerle saldırarak anti-kapitalist tribünlere şov yapan ve kendine ego pompalayan insancıklar bu işin öznesidir.