düzensizliktir kapitalizm. sömürülebilecek her şeyi sömürmek, nemalanılabilecek herşeyden nemalanmaktır. canlı, cansız her şeyin değerini salt para ile ölçmektir. kapitali her şeyin, herkesin üzerinde tutmaktır.
birileri sürekli semirirken, diğerlerinin aç kalmasıdır kapitalizm. doğadaki vahşi düzenin ekonomik yansımasıdır. kuzeyde nüfusun yaşlanması, uzun yıllar yaşamak sorun iken, güneyde her 15 dakikada bir çocuğun ölmesidir.
zenginlerin daha da zenginleştiği, muhtaçların daha da muhtaç duruma düştüğü, bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler'ci felsefedir kapitalizm. açlıktır, sefalettir.
kapitalizm sadece bir ekonomik sistem değil, içtimai her olguyu paraya dönüştürmeyi düstur edinmiş bir şerefsizlik sistemidir. gözü yaşlı çocuk fotoğraflarından, bir kanadı kırık kuşa kadar her şeyi sömürerek kapital yığmayı hedefler. saldırgan rekabet, ticarette gerilla taktikleri onun eseridir. israfı en yoğun yaşatan sistemdir. paraya müdahale de kendisinin gereklerinden biriridir. parayı korumak için atılan her adım paraya karşı gerçekleştirilen teoride kabul görmeyecek bir eylem olsa da, para korunduğu için kapitalizm işlemeye devam eder. kapitalist ekonomiyi takip etmek için reklamları izlemek yeterlidir. bir diğerini yermeden, kendi ürününü öven şirket sayısı çok azdır: kapitalizm elbette biraz da budur.
klasik dönemde ortaya çıkan erken dönem kapitalizme göre oldukça değişmiş ve iç dinamikleri ile kendini yenilemiş bir sistemdir. ekonomik düzen (özellikle 18.yy sonrası sistematize edildikten sonra) bir sarkaç misali kapitalizm ve komünizm arasında salınımda bulunarak her ikisinden de etkilenimde bulunmuştur. eğer kapitalizm dediğimiz şey klasik dönemde tanımlanan şey ise bugün o tanımdan çok çok uzakta olduğumuzu anlamak gerekir.
özellikle konrad adenauer ve elbette uygulayıcısı ludwig erhard döneminden sonra avrupa kapitalizmi deyim yerindeyse "uysallaştırılmıştır". aslında kapitalizmin kendi kendine bu yöne kayması karşıt sistem olarak ortaya çıkan sosyalizmin de sonunu hazırlamıştır.
(bkz: paradir parayi kazandiran koc yigitler bag beller)
yani;
para kazanmak icin var olmasi gereken en onemli olgu yine paradir. "koc yigitler" tamlamasiyla dag gibi caliskan insanlarin guc ve kuvvetlerinin para kazanmaya muktedir olmadigina isaret eder. lafi, boylesine ademogullari bile paralari yoksa bag bellemeye mecburdura getirir. kapitalist yaklasimda bi sozdur ve sermayenin gucunu cok guzel bi sekilde ortaya koyar.
.... yararlı görmeduği alanlara yaturum yapmaz. ikame piyasalar araşturur. karli olmaktan çikan bir malun üretimi yerine bir başka mali koyar.
mesela kumaş üretimi karli değilsa hemen silah üretimine geçer. sen caddebostanda denize girmek içun çötüne giyecek don bulamamışsun, kapitalizmin uörunda değildur.
....emice oğli ahmet ten örnek vererek basit anlatayim; bu uçkuri bozuk herif karisi songülden 12 tane uşak yapti... (3 i kiz). doktorlar songülün bir daha doğurmasi halinde hayatını kaybedebileceğini söyleyince, ahmet, songülün üzerine birgül ü kuma geturdi. ahmet şimdi uşak üretimine birgülle devam edeyi.
her şeyin "kaymak yemek" üzerine olduğu ekonomik sistem. doğal olarak, bu sisteme göre en kıymetli meta kaymak üretebilen metadır.
papa, her pazar kliseye gelen dindaşlarını sever. şeyh, her cuma kendi tekkesine gelen mürîdini sever. kapitalist de, kendisine en fazla parayı kazandıracak adamı sever.
cemaatçi / tarikatçi ruh türkiye cumhuriyeti vatandaşı'nın kafasından tamamen silinmedikçe, kapitalizm de onun* için en uygun (kimilerinin değişiyle "doğal") ekonomik model olarak muhafaza edecektir kendisini.
korkulur ki, vatandaşında bu kafa devam ederse t.c. tarihten silinir. korkulur ki..