kapitalizme göre bir elma, parlattıktan sonra satılabilir ve gözüm doyana kadar satılmalıdır. komünizme göre bir elma , yıkandıktan sonra paylaşılıp yenilebilir ve karnım doyana kadar üretilmelidir.
biri hayaldir biri gerçektir
biri başarılıdır biri başarısızdır
biri rekabeti doğurur diğeri öldürür
biri adildir diğeri değildir
birinde emeğinin karşılığını alırsın diğerinde başkalarının yaptığına ortak olursun
birinde mühendis ile işçi birdir
diğerinde mühendis okumasının karşılığını alandır.
kapitalizm sermaye, komünizm emek temeline dayanır.
kapitalizme göre parasını ödediğin takdirde evinde istediğin kadar musluk kullanabilirsin, komünizme göre her evde 2 musluk hakkın vardır ama suya para ödemezsin... kapital düzende fazla çalıştığında fazla kazanırsın(ki bu genel itibari ile insanları birbiri ile rekabet etmeye iter) komünizmde günde 1 birim üreten adam da, 10 birim üreten adam da aynı geliri elde eder.
dipnot: ilgili komünizm örneklemeleri, birilerinin hayranı olduğu sovyet rusya'nın yönetiminden yola çıkılarak yapılmıştır.
Komunizmde ise buluş yapmak gibi bir derdin yoktur. Zaten devlet her şeyi senden iyi bildiği için "eğer öyle bir buluşa gerek olsaydı zaten dvlet yapardı" diye düşünürsün. haa öyle bir buluş yaptın diyelim bunu kimseye tanıtıp, satamazsın. zaten şirket kurman düşünülemez. Ha olurda bir bürokratın ilgisini çekerse devlet sana tek kuruş vermeden buluşuna el koyar. bu durumda yapabileceğin tek şey başka bir ülkeye kaçıp, fikrini orada denemektir.
kapitalizmde sermaye vardır. üretimine sermayen kadar girip, onun ölçütünde geri alırsın. üretim sürecinde ise sermaye sadece edilgen bir yapıdadır. bir metayı yaratan şey ise emeğin kendisidir. buna bağlı olarak emek üretken kesimken, sermaye buna el koyan kesimdir. bunun dışında kapitalizmde bir mucit çok kazanabilir. ancak aynı şekilde şirketlerin tahakkümü altında yaratıcılığını da kaybedebilir. çok uzağa gitmeye gerek yok. örnekler yaşamın içinde vardır. diğerinde ise... işte orada durmak gerekiyor ve acı bir gerçeği bilmek gerekiyor: kominizm diye bir şey yok! olsa olsa komünizm diye bir şey var. bu nedenle basit ve öğretici bir-iki ders vermek gerekiyor.
ders bir: kominizm yoktur, komünizm vardır. komünizm düşüncesi yüzlerce yıllık mücadelenin ve bilimsel önermelerin dışında insanlığın en eski hayallerinden biri olan eşitlikçi özgür toplum idealini paylaşır.
ders iki: dünyada yaşanmış örnekler komünizm değil, sosyalizmdir. komünizm bir sınıfsız toplum tahayyüllüdür. geniş alanlar ister, kapitalizmin mutlak hakimiyetinin yıkılmasını, yeni insanın oluşmasını bekler. ancak emek ile sermaye arasındaki çelişki emek lehine döndüğünde ve tek tek ülkelerde kapitalizm yıkıldığında sosyalizm kurulur. sosyalizm kapitalizmden komünizme geçerken ki; toplumun ifadesidir. dünyadaki örnekleri olan sovyetler birliği, doğu avrupa ülkeleri ve eski sömürge ülkelerdeki bağımsızlıkçı hareketler sosyalisttir. bugün bir toplumun tüm kesimlerini göz eden bir biçimde en hızlı büyümüş olan ülkeleri de bu eski sosyalist ülkelerdir.
ders üç: sovyet rusya yoktur, sovyetler birliği vardır.
ka* sizi uyuşturur ko** eğitir
ka sizi evcilleştirir ko düşünmenizi sağlar
ka eğer işine yaramıyorsanız sizi süründürür ko çalışanlarıyla çalışma durumu olmayanları kollar
ka geliştikçe ve ilerledikçe bağrında ko yu getirecek sınıfı yetiştirir
*kapitalizm
**komünizm
ve komünizm kapitalizmin sunduğu hemen hemen herşeyi eşit ve parasız biçimde sunar.
Bilmeyenin yorum yaparak kendini küçültmesine müsait başlık.
ders bir: birisinin kıyısından dönenin, diğerinin kucağına oturması farkıdır.
örnek bir: misal sosyalist devlet lideri enver hoxha'nın, arnavutluk'u; an itibari ile amerika ve imf'nin bulunmaz nimeti olmuş durumdadır. yerli halk da bu durumdan oldukça memnundur... amerika'nın bölgede herhangi bir üs kurması ve konuşlanması konusunda da oldukça heveslidir.
ders iki: bir dönemin sovyetler birliği'nde, yönetici unsur rusya olduğu için ilgili birliğin, soviet russia(sovyet rusya) olarak anılmasında herhangi bir mahsur bulunmamaktadır.
örnek iki: yurdumda "komünizm" çığlıkları atan, parapsikolojinin ilgi alanına girebilecek türden vak'aların model olarak aldığı, "komünizme geçiş döneminde" kendi iç dinamikleri dolayısı ile dağılan sovyetler birliği'nin yerine, günümüz rusya'sını koymakta gecikmemesi bu duruma oldukça iyi bir örnek oluşturacaktır. o derece ki kendi kavramsal çıkmazları ile ders verirler...
ders üç: internet iletişim aracı olan messengerda toplanarak yapılan 30 kişilik konferanslarda konuşarak, sol frame'de "devrim" yaparak komünist olunuyormuş ama komünizm için tüm bunlar yeterli olmuyormuş...
örnek üç: sözlüğümüzün güzide yazarlarından bir tanesinin, sözlükten adam toplamaya çalışan partizan olması ve bu toplantıların genel yapısının "faşistlere meydan vermeyin, mınakoyalım" şeklinde olması üçüncü dersimize güzel bir örnek teşkil etmektedir fikrimce...
aslında teoride komunizm kapitalizmi kapsar. kapitalin bireyler tarafından değil, kamu tarafından yönetilmesi gerektiğini savunur.kapitalsiz ekonomi olmaz zaten. burada kullanılan kapitalizmin anlamı, amerika merkezli global piyasa ekonomisidir.