dinlerin birleştirici ve bütünleştirici yanlarını çoğumuz biliriz. kapitalist sistemde bir patron işçisiyle aynı masaya oturmaz, aynı yemeği yemez, odası tamamen farklı boyuttadır hatta. ama dinlerin belirttiğim özellikleri, bir patronun cuma günleri işçisi ile aynı saflarda namaz kılmasına pazar günleri ise aynı sıralarda dua etmesine olanak sağlar. islam için ramazan aylarında iftar yemekleriyle patron ile işçiye aynı yemeği paylaştırabilirsiniz. mazlumlara yardım etmeyi de eşitlikçi sistem değil dini inançlar sağlar. inanılan çoğu tanrı ise güçlü ve kafirin yanında değil mazlum ve inançlının yanındadır. burada inançsızlığa ince bir gönderme yapılmıştır ama unutmamak gerekir ki dinin getirisi kadar götürüsüde vardır.
zengin malının 1/40 ını vererek fakir fukara kalmasını önler,
fakir de zenginden kendisi için alınan 1/40 ile servet düşmanlığı yapmaz,
alnını secdeye koyan, ve kafası da çalışan birisi, kendisini yüce göremez, görüyorsa gerçek müslüman değildir zaten,
dini kurallar ibadet maksatlı olduğu kadar toplum hayatını düzenler aynı zamanda.
kapitalizmin beslendiği kaynakla onu yerle bir etmektir. doğru kullanımında ve doğru yönlendirme sonucu gerçekleşebilecek olaydır. ancak gittikçe kapitalizm bataklığına saplanan günümüz insanlığı ve gelecek nesiller için mümkün olmayandır.
islam kapitalizme ters olduğu için dünyada bu kadar karalama kampanyası düzenlenmiştir.azıcık düşünürseniz anlarsınız.bununla ilgili yanlış hatırlamıyorsam francis fukuyama'nın bir kitabı vardı.
din, kapitalist sistemin yedeğidir ve kapitalizmi olumlu göstermeye yarar. teorik olarak bile, dinin kapitalizmi çökertmesinden söz edilemez. kapitalizmi çökertecek tek dünya görüşü, sosyalizmdir.