hepimizde ama hepimizde bir parça dahi olsa olan kişilik bozukluğudur.
kapitalizm sadece ceplerimize saldırmaz, evet. aynı zamanda kimliklerimize, kişiliklerimize, cinselliğimize, cnsiyetimize, inancımıza, düşlerimize ve açıkcası bizi biz yapan her şeye, inanılmaz bir saldırı gerçekleştirir. hiç ara vermeden hem de, her sabah günün ilk eşıkları ile başlar saldırılarına.
o kadar yoğun, o kadar sinsice saldırır ki, ryalarımızı bile ele geçirir. bu durum, yani bizi biz yapan bizi insan yapan her anımızın kapitalizm tarafından bunca kontrol altında olma hali, farkında olmasak dahi, kişiliklerimizde yıpranma, değişme ve bozılma gösterir.
zevklerimiz, algımız tamamen kapitalizm tarafından belirlenir, bizi olmadığımız bir biz haline, hiç çaktırmadan getirir.