küreselleşme denen kapital illetin uç noktasının, pazarlama tekniği sloganlarındandır. genelde çoğu hikayedir. birkaç senedir hala kapatamamışlardır. nakliye kamyonu mars'tan mı geliyor bilinmezdir. zira dükkandaki ürünleri taşıyacak kamyon mars'tan geliyorsa, dükkana yeni ürün getiren kamyonlar neden il sınırlarından geliyordur..? ayrıca ibneliğin alemi yoksa neden yeni ürünler geliyordur?
sezon sonunda elde kalan malları eritmek için mağazaların camına yazılan yazı. artık müşteri üzerinde cezbedici bir yanı kalmamıştır bu yöntemin. bir yerde sahtekarlıktır, milleti aldatmaya yönelik uydurulmuş bir yalandır. genelde kapatıyoruz yazısını vitrine yazan mağazaların hiçbiri kapatmaz.
iZMiR 'de bir mağaza... Mobilyacı. Devasa binası var. Üzerinde, insan boyunda, kocaman harflerle "Kapatıyoruz" yazıyor. "Kapatıyoruz"u gören... Hemen içeri dalıyor. Niye? Niye olacak... "Batan geminin malları" hesabı, "piyasanın en uygunu" olsa olsa, odur.
"Kapatıyoruz" yazan mağazanın sahibi de, "Kardeşim, benim mağazamın adı Kapatıyoruz... Yoksa kapattığımız mapattığımız yok" diyor.
Hadi be!
Valla.
Meğer...
"Kapatıyoruz"un sahibi, gitmiş Patent Enstitüsü ne, markasını "Kapatıyoruz" diye tescil ettirmiş, iyi mi!
Yani, aslında kapattığı mapattığı yok.
Aksine...
Kendini "uyanık" zanneden ahalimiz sayesinde "ciro patlaması" yapmış; izmir 'e sığmıyor, başka şehirlerde yeni yeni "Kapatıyoruz"lar açıyor!
Hatta...
Bazı mobilyacılar da, madem "Açığız,Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz"a mal verelim, belki oradan üç-beş kazanırız diyor.
* işte Türkiye , tam budur. *
Ve, nereye baksanız aynıdır.
*Mesela, siyaset.
Yıllardır, özellikle kadın müşterilere hitaben "Kapatıyoruz" diyen, hıncahınç dolu... Bu slogan sayesinde, ne fabrika bıraktı, ne telefon, ne banka, ne liman, eline geçirdiğini şakır şakır satıyor.
"Açığız" diyen, aç .
Hatta bazıları da, bazı mobilyacılar gibi, madem "Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz" diyenin vitrinini süsleyelim, belki oradan 3-5 kazanırız diyor.
ocak ayında başımdan geçen bir şeyi paylaşayım madem.
saat 20.00, tükan kapanacak. klik! bastım kumandaya, otomatik kepenkler gürültüyle inmeye başladı. ben içerideyim hesap kitap işleri filan var, daha sonra çıkacağım. kepenk o malum hızıyla aşağı doğru kayarken bi amca üşenmedi eğildi kafasını soktu içeri, kepenkle birlikte kafası da yavaş yavaş aşağı kayıyor:
- kapattınız mı gençler?
- yok amcam daha 1 metre var.
bazen ne derseniz deyin ne yaparsanız yapın, olmasını istediğine inanır insan.
(sonra durdrudum lan kepengi, kafa koparacak kadar vahşi değilim. kafayı çıkarır çıkarmaz tekrar başlattım hızla kapattım tükanı orası ayrı. kepenge tepik attı sövdü gitti ibne müşteri amca.)
bazı mağazaların resmi olarak kullandıkları isimlerdir. yani öz mardinliler ucuzluk pazarı yerine kapatıyoruz ucuzluk pazarı gibi. zekice. hatta bu mağazalardan birisinin sloganı "kapatıyoruz,herşey 4/1 fiyatına" idi.