uzun süredir kapanan veya işçi çıkaran şirketler sebebiyle işsiz kalan ayrıca elektrik ve benzine gelen süper ötesi zamlardan dolayı da olmayan parasını daha çok harcaması gereken insanların çığlığı. bu insanlar ne kapatma davası ne de türbanı düşünebilir. bu insanlara "durun! daha demokrat olursak daha çok para kazanır iş bulursunuz" diyemeyiz. adamın kafasına yazar kasa atarlar alimallah! geçmişte atmışlardı o yazarkasaları.
balık tutmayı öğretmek yerine seçimden seçime onlara balık veren partinin insanları içine düşürdüğü durumdur. aç olan insanın kendini açlığa ve sefalete elleriyle mahkum ettiğinide unutmamak gerekir. oysa "bana balık verme balık tutmayı öğret bana bir z.k öğretmedin çeneni kapat seyret" diyerek tokatı vurması gereken kişinin kurduğu cümle olmalıdır bu.
tabi ki açlık rejimden daha öncelikli bir konu siyasi açıdan, dolayısıyla yüzeysel şekilde doğru olan bir önermedir bu. ama açlık o dereceye gelmediğinden ve rejimden kaynaklandığından insanların kapatma davasını da düşünmesi gerekir. tabi kapatma davasını "kapansın yahu" veya "kapatamazlar lan" şeklinde düşünürlerse bir şey kazanamazlar. çok daha derin düşünmek gerekir ki türkiye siyasetinde eksik olan şey budur. açıkçası kitleler siyasi açıdan derin düşünemiyorlar. neyse efendim, bu elitistlerle gericiler size dürüm söylesinler de yiyin. ayran yapayım mı?
