cevabı 'hayır' olan soru. savaş çıkarsa cepheye top taşırken ölsün, başörtülünün hakkın bu, fazlası değil.
90'lı yıllarda türkiye'deki bütün başörtülüler refah partisi mitinginde 'şeriat isteriz' diye bağırdı. Böyle 20 milyon kadın hep bir ağızdan şeriat istedi. 'cahilim, mutluyum' felsefesinin yılmaz neferi...
modern ülkelerde evet herkesin hakkı vardır ama araya sıkışmış daha tam gelişimini tamamlamamış mahalle baskısının tavan yaptığı şeriat isteyenlerin olduğu ülkelerde değildir. daha türkiye buna hazır değil.
bundan önce daha çözmemiz onca ekonomik sorun varken hiç gerek yok.
gerçek demokrasilerde "tabii ki var olur mu öyle şey. kumaşlar, kıllar tüylerle insanları sınıflamak ortaçağ da kaldı" denir. ama var mıdır dünya üzerinde öyle demokrasi. yoktur tabi.
elbette var, diye yanıtlanacak cümledir. Fakat "yanıt verdiğimiz gibi eğitim hakkını da verebilsek o insanlara" diye düşündürür bu soru aynı zamanda.
Kendini bu ülkenin bekçileri gibi gören, şu ülke için canını malını hiç düşünmeden verebileceğini gerekli gereksiz her fırsatta dile getirmeye çalışan tipler, -ki en küçük bi zorlukta "finlandiya'ya yerleşicem yea", "bu ülkede yaşanmaz yea amerika'ya ebemin yanına gidicem" gibi cümleleri ilk kuranlar da bunlardır-, bu insanların eğitim alma hakkı yokmuş gibi bir yanılgı içinde yıllardır debelenmektedirler. Hatta bunlardan bazı espritüel bireyler, "türbanlılar eğitim almak istiyorsa iran'a gitsin blabla" diye tatlı ve ibne bi tebessümle iyice sevimsizleşmektedirler.
Şimdi sorarım size, siz misiniz cumhuriyetin tek bekçisi? Şu gözünü sevdiğim memleketine benim annem babam vergi vermiyor mu? Benim de geçmiş kuşaklarım sizinkilerle, başı kapalı kızınkilerle, doğudaki adamınkiyle falan omuz omuza savaş vermedi mi? Be ibne, senin benim ne ayrıcalığım var başı kapalı kızdan o zaman. Kimin kimden ne üstünlüğü var?
Hadi diyelim sizin bi üstünlüğünüz var, -ki geçeceksin o işi, yok öyle birşey ama örneklendirme için var diyelim-, cumhuriyetin tek bekçisi sizsiniz. E cağnım cumhuriyet bekçileri, üniversiteye başı kapalı bir şekilde girecek kızdan koruyamayacaksanız cumhuriyeti*, bırakın bekçilik yapmayı, önce kendi götünüzü koruyun o zaman.
bir insan hem laik olup hemde başörtüsü kullananların okula gitme hakkı yoktur demesi nasıl bir durumdur. laikliği ilk önce bir oku, anla, hazmet sonra gel cümleni kur. kapalı bir insanın diğer ülkelerde okula gidip, müslüman bir ülkede (bkz: türkiye) gidememesi ve yabancı ülkelerden daha fazla dışlanması sıçtığımızın resmidir. bir de evet oyu kullananlara eğitimsiz diyeneler ile kapalı insanlar okula gitmesin, bu ülkeden defolsun diyenlerin aynı kişiler olduğu gerçeği de yadsınamaz bir gerçektir. istisnalar yok değildir.
t.c. anayasasına göre, tüm eğitim ve devlet kurumlarına türbanlı girmek yasaktır. ama bundan sonra muhtemelen, sadece kılık kıyafet değil, her yerde istenildiği gibi at koşturulabilecektir.
Kapalılar bizden daha özgür bu memlekette arkadaşım. Biz gitsek daha rahat ederiz falan. Sonra demezler mi adama sen nasıl müslümansın nasıl kapalısın, artık taşla mı öldürürler sopayla mı gömdürürler bilemedim.
cevap olarak hayır diyeceğimiz soruyu bile sorma cüretini bulabiliyorlarsa pek de uğraşmanın anlamı yoktur. kurunun yanında yaş da yanar durumu kapalılar için geçerli bir durumdur. aranızda çok iyi, çok mantıklı olanlarınız da olsa sevilmiyorsunuz ne yazık ki ve ülkemizi mahvetmeye devam ediyorsunuz.
tabiki vardır. kapanmaya üniversite karar vermekte ayrıca bir çelişkidir. ilokulu ortaokulu nasıl okudun yavrucuğum sen . hadi lisede imam hatibe gittin diyelim.okuma yazmayla başla istersen önce aç bir oku bakalım kamu kurum ve kuruluşlarına nasıl giriliyormuş.Kılık kıyafet düzeni nasılmış.sen türbanlı gir ben sarıklı gireyim öteki mayoyla girsin okula. insaf ya. Henüz okadar gelişmiş bir ülke değiliz biz. türban sürekli siyesetin içinde olduğu müddetçede olunmayacak.
Demokraside ''ühüüü kapalıyım eğitim hakkım neden yok'' diye ajitasyon yaparlar ancak dört gözle bekledikleri şeriat geldiğinde açık kadınlara ''sokağa çıkma hakkı'' dahi tanınmadığında ortadaki iki yüzlülüğü anlamak için geç kalmış olmaz mıyız? Kendileri yaşama hakkını elden alır ancak okula türbanla girmeyi ölüm kalım meselesi yaparlar...
türban giyen bayanların sorduğu sorudur muhtemelen. bana göre yükseköğretim kurumlarında insanların dini inanışları doğrultusunda giyinmelerinin sakıncası yoktur. önemli olan ilk ve ortaöğretimlerde türbanın olmamasıdır; çünkü çocukların çocuk ve özgür olmalarına izin verilmelidir, heüz zaman varken.
-kapalıyım eğitim hakkım yok mu?
+var elbette ama herşeyin de bir kuralı vardır küçük kız. şimdi düşün bakalım buraya bir yahudinin yada hintlinin kendi dini kıyafetleri ile geldiğini. burası eğitim yuvası. nasıl ki camilere başımız açık girmek doğru olmazsa burada da kuralları çiğnemek doğru olmaz.
-faşistsiniz siz, pis kemalistler, hepinize ölüm...
+ulan bende ciddi ciddi anlatıyorum ha... yürü git kız...
eğitimin türkiyede hiç bir işe yaramadığından habersiz politik söylemdir.
aynı zamanda ben acığım eğitim hakkımı aldım da ne oldu sorusuna maruz kalırlar.
sömürgeci kapitalist yaşamın mavi yakanın yanında beyaz yakayı da çoktan ele geçirdiğini ve çinden farkımızın olmadığını belirtmek farzdır.
türban sadece saçı örtüyor. beyni değil. bazı yazarlar islam dininin bilimi yasakladığını söylemişler. onlara şunu demek istiyorum; (bkz: bi siktir git çay koy). kardeşim neden başı örtülü bir insan eğitim alamasın ki? ben daha hayatımda hiç şeriat gelsin diyen bir insan tanımadım. cemaat yurtlarında bile kalmama rağmen. birkaç soytarı çıkıp "şeriat gelsin, atatürk'ü sevmiyorum" diyor sonra siz bunu bütün dindar insanlara mal ediyorsunuz. o soytarılar birileri tarafından tutulan ajandırlar. hepinize bi siktir git çay koy diyorum.
eğitimin hangi zihniyete kaldığını gösteren sorudur. eğitim bu şeref noksanı insanlara mı kaldı? insanların kıyafetine göre okuyup okuyamayacağını söyleyen faşistlere mi kaldı? eğitim kimlerin elinde? sonra demeyin ki türkiye şöyle de böyle de. eğitim bir ülkenin en önemli yapıtaşıyken böyle hastalıklı insanlar çocuklarımıza eğitim veriyorsa bu ülkeden cacık olmaz cacık!
"eğer kapalıysan sadece kur'an okumaya hakkın var" veya "eğer kapalıysan kusura bakma biz de kapalıyız" şeklinde cevaplanabilecek soru.
(bkz: kapattık arkadaşım)
kapalıyım kardeşim ben okuma hakkım yok mu benim? donla sevişecek diyorum.zaten olay köşkte geçiyor.aşçı bahçivana bah..