melih aşık'ın 17 haziran 2012 tarihli köşe yazısı (milliyet gazetesi)
Kaotik hafta...
Kaotik bir haftayı daha geride bıraktık..
- Kuşadası Limanı, Tüpraş'ın yüzde 14'ü, Seydişehir Alüminyum, Balıkesir Seka ve Çeşme limanı gibi özelleştirmeleri iptal eden mahkeme kararları Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırıldı. iktidara yakın işadamları yargıdan kurtarıldı. Hukuk guguk oldu.
- Savcı, Balyoz davasının 10. Ağır Ceza'dan alınıp başka mahkemeye verilmesini talep etti. O mahkeme Fransız yasalarına göre mi hareket edecek.. Yoo... Ama herhalde hukuka daha saygılı olma ihtimali var. Ki savcı böyle bir şey talep etti...
- Anayasa Mahkemesi harika bir karar aldı. 2014 cumhurbaşkanlığı seçimine Abdullah Gül de girebilecek. Anayasa Mahkemesi'ne atamaları Gül'ün yapması faydasını gösterdi. Neyse, Tayyip Erdoğan'ın karşısına birinin çıkması iyi... MHP ve CHP'den umut yok çünkü... Onların görevi sadece AKP'ye "katkı sunmak"tan ibaret...
- Avukatlar yargıçlık sınavına giriyor... AKP'li karı koca birinci ve ikinciliği alıyor. Ülkeyi yönetenler dindarlığı kimseye bırakmazlar. Ancak dindarlığın ahlak ve dürüstlüğü de içerdiğini pek bilmiyorlar anlaşılan. Sınav rezaletleri bunu gösteriyor.
- 19 Mayıs gösterileri, Kuzey Kore diktatörünün gösterini anımsatıyor, militarist, faşist vs. diye iptal edildi. Şimdi AKP'nin il kongreleri, Türkçe olimpiyatları statlarda yapılıyor. AKP'yi destekleyen liberal tosunlardan ses yok. Ne desinler... Hitler Almanyası'yla benzerlik mi kursunlar? Sıkar biraz...
- Haftanın olayı; Gülen'e çıkarılan davet. Gülen'in gelmesi için engel yoktu bu davet nereden çıktı? AKP'den mi çekiniyordu? AKP'nin ondan çekindiğini mi düşünüyordu? Gelirsem yetkiler karışır en iyisi burada kalayım, dedi son söz olarak...