şerefsiz namussuz ahlaksız çok olunca,
küfür ve ve hakaret etmek "ideolojik" seviye olunca,
yalan, iftira, cehalet ve bilgisizlik "inanç" özgürlüğü olunca...
değerlerinizi ve kahramanlarınızı yasayla korumak gerekir.
not: bu durumu anlamamazlıktan gelip...
salağa yatanlarda harbi salaktır...
ya da...
yavşaktır.
adama atılan iftiraların haddi hesabı yok, adamın ne ingiliz valiliği kaldı,ne annesinin afedersiniz genelevde çalıştığı, ne yossi kohen olduğu daha say say bitmez, hangi kanunmuş bu ?
Ahlâksız ve akılsız olan (evrensel, insan olma erdemine uygun bir ahlâk ve etik normları oluşturmaya akılları ve zekaları yeterli olmayan) insanlar kalkıp koruma kanununa karşı çıkıp konuşuyor.
Bu koruma kanunu Ali Veli selami Atatürk Erdoğan görevi yetkisi makamı ne olursa olsun ister peygamber ister Cumhurbaşkanı veya sokakta işsiz evsiz yatan olsun her TC vatandaşı için geçerlidir ve gereklidir.
Bu koruma kanunları kapsamına giren, kabaca örneklemek gerekirse; hakaret iftira yalan haber vb eylemlere tümden karşı çıkmak aptallık ve ahlaksızlıktır.
Ceza kanunlarında kişiye istediğiniz gibi hakaret edeceğiniz bir serbestlik hangi ülke yasalarında var?
Robert de niro Tony ödüllerinde kalkıp amiyane tabir falan değil Türkçe karşılığı sokarım Trump 'a dedi. Daha önce de ortağı olduğu lokanta zincirlerine Trump alınmasın talimatını vermişti.
Ya da Trump sosyal medyada bir kadını engellemişti. Kadın Trump'ı mahkemeye verdi ve mahkeme Trump'ı suçlu bularak kadını engelleyemeyeceği kararını verdi.
Mahkeme kararının gerekcesi de trump'ın baskanlik pozisyonu nedeniyle insanlara sirtini donemeyecegi, onlarin kendisinden haber alma hakkini engelleyemeyecegiydi.
Amerika'da başkana hakaret küfür serbest mi?
Hayır!
Orada yasalar önünde Trump da de niro da ABD vatandaşı.
Adalet mekanizması küfür hakaret edene neden ettin diye sorduğunda Trump'a da bu adama niye küfür ettiriyorsun diye onun makamını yetkisini sorgular ve trump'ın yaptığı dediklerini politikalarını düşünürsek (örn: Corona virüsü bulaşmış hastalara dezenfektan enjekte edelim demesi) Trump itibarına kişiliğine karşı bu şiddet küfür içerikleri için açtığı davada kendi suçlu çıkar ve başkanlığı tartışılır.
Hakaret küfürün yapılan işe eyleme söyleme karşı bir eleştiri mi yoksa şiddet terör saldırı amaçlı mı olduğu önemlidir.
Batı veya Amerika ya da hukuk devletinde bir kurum kuruluş içinde rüşvet yolsuzluk varsa o kurum kuruluş sorumlusuna hırsız demek hakaret değildir.
Onlarca danışmanı olan bir idareci yanlış karar almış uygulamış ise ona aptal demek hakaret değildir.
Yanlış kararı politikayı düzeltmek için alınan karar işe yaramamış ise geri zekalı demek aşağılama değildir.
Almanya'da enflasyon 2022 Haziran ayında %7.6 oldu. Kalkıp da başbakan olaf scholz "onflosyon yok oldo, donyo bozo koskonoyor" dese, Stern dergisinde "Haziran ayının dangalağı" diye başbakanı kapak yapsa Stern dergisinin yayın yönetmeni landsberg postası olmaz.
ilk önce eleştiri nedir, hakaret nedir onu tanımlamamız gerek.
adnan menderes zimmetçi, abd uşağı bir hain olduğu için asıldı. tüm nefretiniz dini kuralları kaldırdığı için zaten. adnan menderes gibi yalancı, iftiracı birini sırf ezanı arapça yaptığı için evliya yapıyorsunuz. hep hesap sorup hiç hesap vermiyorsunuz.
thomas jefferson amerika birleşik devletleri başkanıyken, alman alexander von humboldt masasının üzerindeki gazeteleri incelerken, thomas jefferson'u hainlikle suçlayan gazetelerden birini bulur.
humboldt: bu iflah olmaz yalanları yazan kişiyi neden astırmıyorsunuz?
jefferson: halkın ahlakının koruyucularını mı asayım? hayır bayım, bunun yerine, bu derecedeki bir istismarı bile kapsayan özgürlüğün ruhunu korumayı tercih ederim. gazeteyi cebinize koyunuz, aziz dostum, sizinle birlikte avrupa'ya taşıyınız ve eğer birinin bu ülkedeki özgürlüğü sorguladığını duyarsanız, ona gazeteyi gösterip, nerede bulduğunuzu da söyleyiniz.
humboldt: peki erdemli insanların bu şekilde lekelenmesi korkunç değil mi?
jefferson: bırakın hareketleri iftiraların karşılığını versin. inanın bana, erdem, iftiranın gölgesi altında çok yatmaz, ve sebep olduğu geçici acı, devlet çalışanlarının prensip ve davranışlarındaki yozlaşmaya karşı getirdiği güvenceye kıyasla çok daha hafiftir. bir kişi halkın güvenini üzerine aldığında, kendisini halkın malı olarak görmelidir.
Hakaret ile eleştiri arasında ki fark ince bir çizgi değildir, bilakis; ikisinin arasında uçurum vardır.
Tabi ki bu uçurum bilgi tecrübe vizyon kültür sorumluluk eğitim ile belirginleşir.
Eğer sıradan cahil insanların çoğunlukta ve iktidarda olan insan topluluğunun oluşturduğu toplum da sokaklar insan çöplüğüne dönmüş ise arada ki fark ince bir çizgi bile değildir.
Daha önce de yazmıştım...
Mehmet Akif Ersoy'un edebi yönünü yetersiz bulup aşağılayıcı bir üslupla Mehmet Akif Ersoy'un mesleki eğitimini öne çıkarıp "baytar mısınız?" Diye soran bir öğrenciye "evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?" Diye cevap vermesinde ki zerafete her idareci sahip olsa kişiye özel koruma kanunu olmaz.
Ya da Winston Churchill'e yöneltilen gay-ibne yakıştırmasına Churchill "ben ingiltere'yi götüm ile yönetmiyorum" demesinden ki özgüven olsa liderlere koruma kanunu veya liderlerin makamı bahanesiyle dava açmasına gerek kalmaz.
Tabi ki ölmüş kendini savunmaya imkânı olmayan tarihi kişilikler hakkında yapılan ithamlar veya ölmüş birine yapılan iftira hakaret konu dahili değildir.
Yasalar hukuk ölmüş olsa bile vatandaşının hakkını hukukunu korumalı.
Ölmüş vatandaşın sadece mal miras borç alacak vesayet hakkı değil onurunu korumak da devlet denen organizasyonun görevidir.
Türk'üm diyen ve milli bilince sahip kişilere değil, kanı bozukların kahpece sözleri için konulmuş bir kanundur. Milli kahraman diye havalimanı başkomutanı anlayanlar bunu zihinlerine sığdıramazlar. Gayet doğal.
M.k. Atatürk veya cb. Erdoğan vb ölü sağ devletin kurulması idaresinde söz sahibi insanları sevmeyebilirsiniz.
Kişilik olarak (din kimlik ideoloji tutum davranış vb) beğenmeyebilirsiniz.
Politika rejim uygulama kararlarını eleştirebilir katılmayabilirsiniz.
icraatlarını eleştirebiliriz.
Tüm bunlar hepinizin hepimizin bireysel hakları düşünceleri.
Ama tüm bu haklarımızı kullanırken eleştirdiğimiz insanların kişilikleri ile temsil ettiği değerleri ayırt edecek akla bilgiye zekaya sahip olmalıyız.
Eğer akıl zeka ve bilgimiz yetersiz ise ahlâk ve etik değerlerimizi oluşturamayız.
Yetersiz akıl zeka ve bilgi ile oluşmamış ahlâk ve etik değerlere bir de bu yetersizliklerle kişilik ile temsil edilen değerleri ayırt edememe eklendiğinde ortaya eleştiri değil hakaret çıkar.
Bunun için bizim gibi gelişme adı altında yerinde sayan toplumlarda (son 20 yılda yaşanan toplumsal dejenerasyona değinmiyorum) değerler yasalarla yasaklarla korunur.
Gol atan takımının oyuncusunu övmek için AMK ibnesi geçen hafta da böyle oynasana diyen insanın eleştirisi nasıl olur diye bir düşünün.
Ekranlarda topluma örnek olması gereken siyasetçi sanatçılar ekranlarda bir birine eleştiri mahiyetinde sarf ettiği sözler cinayet sebebi ve ceza kanununda hafifletici sebep olarak geçiyor ki burada binlerce örnek verebilirim.
Bir toplumda, birey olamamış ve yurttaşlık, bir arada yaşama kültürünü özümsememiş, sosyal sorumluğu gelişmemiş, hukuk eğitim aile kültür alanında çökmeyi fark etmeyen, bencil ve çıkarcı bir yapıda ben yaparsam flört sen yaparsan orospuluk iki yüzlülüğü içinde herkes kendi Mahallesini tutarsa şu kadar dava açılmış diye ağlamak siyasi bir kişiliğe yüklenmek haksızlık.
Unutmayın, şemsiye elinizde var diye yağmur yağmaz.
Yağmur yağdığı için şemsiyeniz vardır. Koruma kanunları varsa eleştiri ve hakaretin arasında ki farkı bilmiyorsunuz.