tarihi işine geldiği gibi yorumlayan dinci kesimin zannıdır.
dincilerin sözde avrupalılardan aşırdıkları, iftiharla söyledikleri tabirdir (muhteşem süleyman - Suleyman the Magnificent)
dinciler bu kanuni'yi hırıstiyan avrupa'yı titretti diye seviyorlar. peki sormak lazım hangi dinde oğlunu öldürtmek caizdir?
islam adına tapıyosun bu adama değil mi? sadece şu hareketi bile senin onu lanetlemen için bir sebep olmalı.
iki yüzlüsünüz işte.
kanuni muhteşem falan değildir. osmanlıların bilakis kötü padişahları arasındadır.
öncelikle kadroya bakalım
- sokullu mehmet başa
- pargalı ibrahim paşa
- beylerbeyi ahmed paşa
- piri mehmed paşa
- barbaros hayretin paşa
- piri reis
- mimar sinan
vs.. vs
kanuni sultan süleyman tahta çıktığında hazine ağzına kadar doludur. osmanlı'yı yaptığı başarsız seferlerle ekonomik ve askeri olarak kayba uğratan, egosu yüzünden sürekli viyana'ya sefer yaparak her defasında bozguna uğrayan, kapitülasyon belasını osmanlı'nın başına saran, kendisinden sonra gelen padişahların da aynı yoldan gitmesine yol açan, tahta kalabilmek ve kişisel hırsları için oğullarını boğdurtan, ibrahim paşa gibi bir aydını öldürten egosu yüksek, kibirli esasında vasat bir adamdır.
zaten sırf bu adamın şehzade mustafa gibi yeniçerilerin ve saarayında çok sevdiği nitelikli bir adamı öldürtmesi yüzünden, osmanlı kaosa sürüklenmiş, duraklama sürecenin ilk adımları atılmış, kanuni sonrası gerçek anlamda padişah gelmemiştir.
süleyman dediğin adam, hürrem sultan'ın parmağında oynattığı saray entrikalarına devleti kurban ettiği dönemde hiç bir varlık gösteremeyerek olayları çözemeyen saf bir adamdır. süleyman sürekli yönlendirilen, heybete ve gösterişe çok önem vermesine rağmen vasat bir kişilğe ve vizyona sahip bir adamdır. kişisel inatları ve hırsları uğrana osmanlıyı heba etmiştir.
bu anlamda örneğin babası yavuz sultan selimle karşılaştırılamaz bile.
fransuva'ya yazdığı mektuplarda ben ki şuraların hükümdarı sultanım sen ki şu vilayetin valisi adamsın" şeklindeki mektubunda açıkça kibiri heybetinden başka bir hikmeti olmayan adam olduğunu anlıyoruz.
sırf gösteriş ve bencillik yüzünden viyana'ya düzenlenen ısrarlı seferler, ordunun perişan edilişi, ekonomik açıdan sıfıra indirilen bir devlet ve daha neler neler.
kanunu döneminde feth edilen esas kahramanları da o dönemin müthiş veziriazamlarıdır.( mohaç, belgrad vs)
kanuni sıkça söylendiği gibi ne bir strateji dahisi ne de muhteşem bir padişahtir. iyi bir kadrosu olan şanslı bir adamdır. buna rağmen bu şansı iyi kullanamamiştir.
arkasında tahta geçmek için beklemekten, anası ağlayan şehzade mustafa'yı en sonunda kendisi öldürtmüştür. çünkü sanıldığı gibi kanuni hiç sevilmeyen bir adamdı. aksine şehzade mustafa gerek sarayda gerekse yeni çeriler arasında çok sevilen bir insandı. hatta bu karliam osmanlı devletinin kendi halkı arasında bile tepkiyle karşılanmıştır.
şehzade mustafa hürrem sultan ve rüstem paşa'nın entrikalarına kurban gitmiştir. arkasından yakılan ağıtlar ve timsah gözyaşlarının anlamı yoktur.
son olarak şu fransuva'ya mektup yazarak orada dansı yasaklamazsan senin tepene binerim şeklinde bir söz etmesi tamamen palavradır. dinci çevrenin kanuni'yi ilahlaştırmak ne güzel ayarlar vermişiz avrupa'ya tatmini yaşamak için udyurduğu sayısız yalandan sadece biridir.
sözün özü kanuni sultan süleyman muhteşem falan değildir. zamanına göre çok yaşamış, bir türlü ölmeyen, kibirli, vahşi, gaddar, gösteriş budalası, egoları yüksek, kılıbık, vasat bir padişahtır.
elindeki müthiş imkanları ve harika kadroyu kullanamamış hatta onları öldürtmüştür. mimar sinan'ın böyle vahşi bir adamdan canını kurtardığına şükretmek gerek.
türkiye'de belli çevrelerin kanuni sultan süleyman'ı gereğinden de fazla abartması, adeta ilah haline getirmesinin altında cumhuriyet düşmanlığı yatmaktadır.
hanımköylünün tekidiydi.rus cadısı hürremin gazıyla özoğlu mustafayı boğdurtmuştur. hatta hürreme nikah bile yapmıştır.
ayrıca öldürttüğü ilk cocuğunu anasını bursada fakırliğe yoksulluğa terkedecek kadar çapsızdı.
ayrıca süslü giyinirdi. yani kısacası balon sıradan bir monarşikti.
doğru ya. hakkaten doğru. bu konuda ben de troll arkadaş gibi düşünüyorum. yani adam devletin başına babasından disiplinli müthiş bir ordu, ağzına kadar dolu bir hazine, bilgili, kültürlü, iyi yetişmiş devlet adamları devralarak geçti. doğu sınırının durumu da iyiydi. halifelik de osmanlı'ya geçmişti o dönem. e daha ne. ha, kendisinin kötü bir padişah olduğunu kesinlikle söyleyemem ama, kanuni duraklama ya da gerileme dönemi padişahı olsaydı adı "muhteşem" olur muydu bilemiyorum. ayrıca kültürlü, yetenekli, zeki oğlu şehzade mustafa'yı öldürtüp, hürrem aşkının da etkisiyle beceriksiz selim'in tahta geçmesini sağlayarak bence pek de muhteşem olmadığını göstermiştir kanuni.
alman seferleriyle hazinenin içine sıçmıştır. sonuçsuz bir dolu sefer. keşifler çağını dargörüşlülüğü yüzünden ıskalamış, italya seferlerine çıkacağı yerde kendisiyle savaşmaya yanaşmayan avusturyalıları beyhude kovalayıp durmuştur.
herkes burada bir şeyler iddia edip "aksini söyleyen saçmalamıştır, aksini söyleyen götümü yesin" yazarsa olmaz bu iş arkadaş. orada duracaksın işte.
herkes kendi bildiğini değişmez gerçeklik olarak bilmesin, kimisine göre kanuni muhteşemdir, bana göre değildir mesela.
iletişimsizliğin en önemlisi budur zaten. "bu böyledir, kanuni muhteşemdir, gerisi saçmalıktır." ulan sen kimsin saçma diyosun. Bir sözlükte yazar oldun da her boku bilen adam mı oldun?
Ne kadar tahammülsüz olduk yazar arkadaşlar! * Galiba bir muhteşem var, o da buradaki yazarlar. herkes kendini muhteşem görmüş lan var mı böyle bir şey
kanuni meselesine gelince. Hiçkimse bu konularda bir belge sunmamış!
ulan alman seferinde ülkenin ekonomisini sikti attı
yok efendim, fransaya dırı dırı diye mektup yazdı.
hani abicim elinizde bir tane belge var mı? Vardır muhtemelen ama, neden bir link koymadınız? nereden öğrendiğiniz ile ilgili? kulaktan dolma üç kuruşluk lise bilgisiyle gelip ahkam kesmeyin, sözlük burası herkes yazıyo neticede ama, bilmeyenler de bi siktirsin gitsin.
6 dil değil 66 dil bilsem de aynı şekilde yorumlayacağım gerçektir. tarihi meseleleri yorumlamak sadece dil bilenlerin tekelinde değildir. bu iddia sahipleri tarihi kendi tekeline almak isteyen biz ne dersek o doğrudur gerisi palavradır anlayışıyla diğer insanların yorum yapma yorumlama hakkını küçümseyen onları dışlayan zihniyetlerdir.
batı'nın tüm tarihçilerine oryantalist diyorlar. sorarlar adama olum siz kimsiniz? koskoca dünyada gerçekler sizin tekelinizde mi?
6 dil bilenlerin elde ettikleri ve çevirilerini yaptıkları belgeleri onların sayesinde ben de görmüşmüyüm ? görmüşüm. o belgelerin olduğu kitapları okumuş muyum? okumuşum. ondan sonrası artık benim şahsi yorumuma girer.
ayrıca lisan bilen tarihi belgelere sahip olan tüm tarihçilerin tüm tarihi olayları aynı yorumlaması beklenemez. tarih eninde sonunda bir yorumlama işidir. gerçekler ne olursa olsun onlara can veren sizin yorumlarınızdır.
ilim sahibi olmak başka birşeydir fikir sahibi olmak başka birşeydir. tarih bilmek başka, tarihi yorumlamak bambaşkadır.
ilber ortaylı ve kankası murat bardakçı gibi tarihçiler bilgi sahibi olmalarına rağmen, yorumlamak konusunda başarısızdırlar.onların dünya görüşü buna izin vermez. sosyolojiyi adam yerine koymayan, felsefe boş insanların işidir diyen, anadolu mimarisi, hat sanatı, çinicilik,ve türk musikisi dışında sanata değer vermeyen, kadın erkek eşitliğine inanmayan, hayvan haklarına saygı göstermeyen, doğanın yok olması pahasına nükleer santrallere destek veren bu geri kafaların yaptığı yorumlar da aynı doğrultuda olmaktadır.
bu yüzden de batının değerlerini, sanatını, sevenleri şiddetle eleştirerek dışlarlar.
iyi tarihçi olmalarına rağmen dar kafaları yüzünden son derece kötü yorumcudurlar. bu yüzden de elde etikleri ve sahip oldukları birikim doğru ellerde yorumlanmazsa son derece yanlış sonuçlar ortaya çıkacaktır.