muheteşem yüzyıl isimli diziden öğrendiğim ve hemen kani olduğum gerçek. adam boyuna çakışta, boyuna işin dalgasında. hiç namazda gözü, ezanda kulağı yok.. handiyse eli işte gözü oynaşta.. nasıl bir ecdadımız varmış, yeminle kötü etkilendim yahu, hemen rtük'e şikayet mektubu yazıcam...
edit: bi kere kılmış, tamam bütün günahları affolundu... düşünme organını sadece diziler için heba etmiş insanlar için geldi.
dizide namaz vakitlerini hesaplayan o da yetmezse rekatları sayan süper zihniyet, dikkat ettiyseniz kanuni sıçmıyormuş anca yesin içsin sevişsin değil mi?
birinin namaz kıldığını görmemek, o kişinin namaz kılmaması anlamına gelmez ancak, başı kapalı kadını namuslu açık kadını namussuz olarak nitelendiren yurdum insanları için dizide kanuninin hiç namaz kılmaması hakaret ve rtük e şikayete sebeptir.
biliyoruz ki türbanlı kızlarımız çok namuslu açıklar namuzsuz, islam olmayanlar gevur ve cehennemliktir.
ecdadımızı tanımak için türk dizilerini baz alacaksan boşuna çaba harcama diye yanıtlanacak hadise.
osmanlıyı tanımak için kala kala tv dizilerine mi kaldık yani? o kadar tarihçi var bu memlekette zahmet edip bir kitabını okuma ihtiyacı duymamış ama daha ne olduğu belli olamayan bir diziden tarih dersi almaya kalkıyor ve üstelik '' hiç namazda gözü, ezanda kulağı yok.. handiyse eli işte gözü oynaşta.. nasıl bir ecdadımız varmış, yeminle kötü etkilendim yahu, '' diye bir yorum yapabiliyorsun ya, sevgili yazar arkadaşım pes sana; ama bence sen otur evlilik programı izle, dizileri takip et ama ne olur osmanlıyı ağzına alma.
show tv yapımı bir dizi için fazlaca anlamsız bir beklenti içine girmişsin ayrıca.
bu arada sende namaz niyaz durumları nedir, bir şeyi eleştirebilmen için onu dört dörtlük yapıyor olman gerekmez mi?
cuma namazını namazdan saymayanlar için doğru olan bir tespit.
diziyi nasıl izliyorsunuz yahu? adam ayasofya'ya cuma namazına gitti.
ayrıca ilk bölümde de namaz kıldığı bölüm detaylı gösterildi.
ecdadımızı tanımak için başvurduğum bazı kaynaklar(ilber ortaylı) padişahlarımızın gayette alkol aldığını söylüyor, yani o "şanlı ecdadımız" diye ezberlenen(hangi kaynaktan olduğu da meçhul) kalıba çok uymuyor olsa gerek bu da. ayrıca yaptığım yorumun barındırdığı ironiyi anlatmaya çalışarak burada kendimi paralamaya niyetim yok.
öta yandan bir şeyi eleştirmek için onu dört dörtlük yapıyor olma konusu da düşünülmeden yumurtlanmış, vedat milor dört dörtlük bir aşçı olduğu için mi restoranları gezip ahkam kesiyor?
ecdadımızı içki içen, karı kız peşinde olan, keyfine düşkün kişiler olarak göstermeye çalışan bir dizinin yansımasıdır.
ilber ortaylının dışında başka tarihçi olmadığını sanan bir yazarımızın bizim tarihi hangi kaynaklardan öğrendiğimizi bilmemesi ile doğru orantılı olarak başlık altında cevap vermesi güzel olmuş.
ayrıca bir şeyi dört dörlük yapmaktan kastımız aslında gayet açıktır ama maksat yanlış anlaşılmıştır.
ayrıca o örnekte bahsi geçen kişi gurmedir dikkatinizi çekerim yani yemek ve tatlar konusunda bilir kişidir.
ilber ortaylı tarihçi değil, bu konuda uzman değil, bilirkişi değil, bugün bunu da öğrendik. bana başka kaynak demeyin arkadaşım isim verin, şu şu şu adamlar, yani başka tarihçiler deyin ki zinhar içki içmezdi deMiŞ şuna şuna şuna dayandırmış, nerde, kim? kaynağınız nedir? ecdadımız hep mi süper, hiç mi zaafiyet gösteren yok? peki o zaman biraz da diziyi savunayım... hangi sahne ecdadımızı karı kız düşkünü, hangi sahne içkici olarak gösteriyor, gösterdi şimdiye yayınlanan kısımda?
e hadi ön tarafa gelin saklanmayın, hadi kaynaklarınızla gelin deyin ki; şu padişahlar içki içmezdi, onlar şanlı ecdadımızdı, harem de aslında boğaziçi üniversitesi gibi bi yerdi o zaman için deyin... bana kapak olduğunu düşünenler, nerdesiniz? yoksunuz?
bir diziyle tarih öğrenilmez elbet, ama sadece bir diziye bakıp ecdadımıza küfrediyorlar hükmü de verilmez çok bilmiş, "değişik kaynaklara sahip" dostlarım...
namaz kılmıştır elbette ama ilginç olan husus, şakirtlerin osmanlı hakkındaki fikirleriymiş. bunu görmeme vesile oldu bu son tartışmalar.
demek osmanlı devleti hiçbir emperyalist ideal taşımayan, islam dinini yaymak ve dünya halklarının ahiretini kurtarmak dışında hiçbir amaç gütmeyen; parada, pulda, kudrette, cariyede, içkide neyin gözü olmayan, namazında niyazında, herbiri sütten çıkma birer ak kaşık olan halifeler tarafından yönetilen sevimli mi sevimli bir masal diyarıymış bunların gözünde. islam dini en bi güzel şekilde yaşanırmış, o yüzden de bolluk-bereket eksik olmazmış bu diyardan. savaş ganimetleriyle falan hiç alakası yokmuş bu durumun. hele hele savaşılan halklardan bazı insanların esir edilmesi, cariyelerin padişahlarla halvet edilmeleri gibi şeyler asla söz konusu bile diilmiş. sonra atatürk denen bi deccal gelmiş. yüce halifelerimizin aksine atayistmiş. namaz kılmadığı yetmiyormuş gibi, üstüne üstlük içki bilem içermiş. tabii bu atayist yüzünden o eski günlerimizi mumla arar olmuşuz.
osmanlı, atatürk'ten yüzyıllar önce çöküş sürecine girmişmiş, toprak kayıpları başlamışmış; matbaa geç gelmişmiş; efendime söyleyim son padişahlar zevk ve makam düşkünlüğünden işgalci kuvvetlerle işbirliğinde bile bir sakınca görmeyen insanlarmış; atatürk ve beraberindekiler olmasa elde kalanlar da kaybedilecekmişmiş... bunların hepsi resmi tarih efendim, geçiniz.
daha okuduğunu anlama, anladığını yorumlamadan aciz insanların ortam germek için uydurduğu yargı. bu cahillik karşısında söyleyecek söz bulamamakla beraber tarihçi yazar ismi istenmiş aklıma gelen bazı yazarların isimlerini aşağıda belirttim, bunların içinde taraflı yazanı da vardır objektif olanı da elbette.
burada entry'me son verirken bundan sonra yazılacak olan ve cevap niteliği taşıyan hiç bir entrye cevap vermeyeceğimi iletmek isterim. bu beklenti içinde cevap yazacak olan yazar arkadaşımı hayal kırıklığına uğratacağım içinde ayrıca özür dilerim. birde eklemek isterim ki arkadaşımın düşüncesine saygı duymasam bile düşünce özgürlüğü ile ilgili eylemini sonuna dek destekliyorum, çünkü özgürlük kısıtlanamaz...
