lisedeyken bir kantincimiz vardı. adama tost yaptırırdık. abi ben böyle profesyonellik görmedim. adamın bir sucuk kesme şekli var. sucuğun bir tarafından bakınca diğer tarafı görüyorduk. 1 kangaldan normalde 10 tost çıkıyorsa adam 20 çıkarıyordu.
yan masada alt devredekilerin okula gelir gelmez koklaştığı ve sizin arkadasınıza "utan olum utan, bir çömez kadar olamadın bak kızı nasıl yiyo!" dedirten yerdir. öyle dedirtir ki sizin durumunuzda vahimliği cok açıktır kaç çift vardır etrafta sayısı bilinmez buda sizin abaza muhabbetinizi körükler.
mutfak kapısında genelde herkes fare gördüğünü idda eder hatta önceki yıl 14 kişi buradaki yemeklerden zehirlenmiştir "bilmediğin şeyi kıçından uydurma ." diyecek olursun yanındaki nesneye ama sonra amaaan der gider misler gibi hamburgerini alır oturur yersin. oda sana inanmıyorum nasıl yersin nidalarıyla tiksinti bakışları atar.
kışın yanan kaloriferleri üzerine kıç üstü oturarak ne kadar dayanabileceğinizi ispat edip takımları fena yakmayada sebep olunacak tek mekan olsa gerek, tabi aseksüeller için sorun olmaz o başka..
çok fonksiyonlu mekanların en güzide örneklerinden biri. görünüşteki amaç bişeler yeme-içme gibi dursa da '' hatun kesme'' nin esas amaç olduğunu yaptığım kontröllü deneyler sonucunda ortaya koydum.
* yeme-içme mekanı olarak kantin.
*kesişme mekanı olarak kantin.
*ders çalışma mekanı olarak kantin.
*muhabbet-ülke kurtarma mekanı olarak kantin.
*batak oynama mekanı olarak kantin.
.
.
.
bu böyle uzar gider bilader. gördüğünüz gibi kantinler ulvi mekanlar. başka neresi bu kadar imkanı sizlere sunuyor azizim. ama bokunu çıkartıp ''kantin'' üzerine yüksek lisans yapan arkadaşlar da tanıyorum ki kantin demirbaşları listesinde ilk sırayı çekebilirler. neyse uzatmayayım, kantinler cici yerler, sevin ,okşayın.
