Beyaz, boynundan kuyruğuna 18 kübit uzunluğunda (8 metreden fazla) bir Akhal Teke olduğu iddia edilen Kanthaka, Hindistan'da bugünkü Uttar Pradeş eyaletinde yaşamış bir attı. O, Kapilavattu kentinde Kral Suddharna'nın oğlu veliaht prens Siddharta'nın atı ve can yoldaşıydı. Siddharta ve Kanthaka birbirinden ayrılmazdı. prensin düğünü, Kanthaka'nın en mutlu günüydü. Ama aradan fazla zaman geçmeden, Prens Siddharta derin düşüncelere daldı. Ve bir gün, tarihi kararını verdi: Saraydan ayrılacak, dünya nimetlerinden elini eteğini çekecekti. Bir gece sadık hizmetkarı Çanna'ya Kanthaka'yı eyerlemesini emretti. Siddharta atına atladı, hizmetkar da kuyruğuna yapıştı. Kanthaka, o anın önemini anlayarak sevinçle kişnedi ama tanrılar sesini kıstılar. Böylece üçü sessizce saraydan kaçtı. Kanthaka, üzerinde siddharta, kuyruğunda çanna ile bütün gece uçar gibi yol aldı. Sabah, anoma nehrinin kıyısına varmışlardı. Kanthaka bir sıçradı, nehrin karşısına geçti. Siddharta orada durdu, Çanna'ya atı alıp şehre dönmesini emretti. Kanthaka gözden kaybolana kadar sahibine baktı; sonra aniden kalbi kırıldı, öldü ve kanthaka - devaputta adıyla yeniden doğdu. Efendisi ise o günden sonra artık Buda adıyla bilinecekti. Kanthaka'ya ihtiyacı kalmamıştı. Çünkü Kanthaka enerji ve hareketti, iktidar ve servetti; Buda ise hareketsizlik ve duruştı; yoksunluk ve yoksulluktu. (NTV tarih, Şubat 2010)
