Her an, herkesin başına gelebilecek tatsız durumdur.
Çocuk çoluk, genç, yaşlı dinlemiyor bu acımasız hastalık. Lönk diye öğrendikten sonra, sizin ve tüm sevdiklerinizin hayatına balyoz gibi inen, evlerden ırak haberdir.
Teknoloji, tıbbi gelişimler ve yeni tedaviler sonucu, eskisi gibi korkulan bir hastalık olmasa da, zahmetli bir tedavi süreci ve yaşanan psikolojiyle kolay olmayan bir süreçtir.
Yakın bir arkadaşımın yaşadığı ve her daim yanında olduğumuz, moral yüklemeye, enerjisini yükseltmeye çalıştığımız bir dönemdeyim.
iki günde lepiska saçlarıyla vedalaşan, şu an saçları usturaya vurulmuş, ama hayatımda gördüğüm en çekici, en alımlı, şahane bir kadın oldu. Hani şu aksiyon filmlerinde, uçurumdan atlayan, köprülerden zıplayan, bir başına on adamı nakavt eden ama yanısıra buram buram dişi kokan kadınlar var ya, hahhh aynen o hatunlara döndü.
Mesaj attım dün, " yahu sen bu kadar güzel miydin, bizımlasın yavruuum. Kıppps" dedim.
" delisin sen" dedi.
" sen de ol" dedim"
" seninle olup, akıllı kalınır mı ki şapşal" dedi.
Seviyorum seni Ezgi!
Dün pide yaptırdık. Karşı komşumuza da pide verelim dedik. Kapıyı oğlu açtı kadının. Teşekkür etti. Akşam kapı çaldı gelen komşu kadındı. " Bir haftadır hastaneye gidiyorum, eve de yeni geldim, parça alacaklar rahmimden. Oğlum da okuldan yeni gelmiş. Çok açmış, pideyi görünce çok sevinmiş" Dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım. "Korkma inşallah iyi çıkar" diyebildim. "Yok korkmam kötü çıksa da ne yapayım artık" Dedi.
insanlar o kadar çok kanıksamış ki kanser olmayı... Bir de son bir kaç yıldır tanıdığım kaç kadının rahim kanseri olduğunu öğrendim hatırlamıyorum bile.
Yaşıyorsun 50 yaşına doğru bir kanser hastalığı. Şansın yaver giderse yeniyorsun kanseri. Sonra her yıl kontrole gidiyorsun. Nüksetmiş mi? Yeni bir kanser var mı? Bazen gerçekten yaşlanmaktan da korkuyorum. Ne acayip bir dünya?
ismi dahi ürpermeye yeten hastalık. iyileşebilir elbet ama izleri geçer mi her zaman?
Tercih etme şansım olsa yine de seçeceğim budur. Çünkü insana hastalığı söylendiğinde, ailesinden veya arkadaşlarından birinin kanser olduğu haberini aldığı zamanki kadar üzülmüyor. Böyle bir hastalık var olacaksa mutlaka; ailemde, sevgilimde, arkadaşımda değil bende dursun. Ben de dursun bütün acı. Böylesi en mantıklısı. Acıya bakmak acıyı çekmekten daha acı.
Kanserin en kötü yanı sevdiklerimizi bizden alması. Fakat beni sevdiklerimden almasında çok büyük sorun yok.
Beni bir çiçek tohumuymuşum gibi toprağa ekerken 2 kere la vie en rose söyleyin. Biri benim, diğeri mavi saçlı kız için.
Edit: kanser olmak isteyenler, embesil misiniz? Size bahşedilmiş sağlıklı vücutlara, uzun ömürlere, güzel hayatlara yazık.
Acısını,çilesini bilen için korkulu bir cümledir yani kanser oldun 3 ay sonra öleceksin gez,toz,eğlen denmez, söylenen şey tedavilerle bin defa ölüp ölüp dirileceksinizdir
bütün hayat planınızı altüst eden feci durumdur. halı saha maçı organize etmek, seneyi zayıfsız bitirmeye çalışmak, bir sonraki haftanın maçlarına tahmin yapmak artık sizi mutlu etmeyecektir; düşünmeniz gereken daha önemli şeyler vardır, göt korkusuyla yaşamaya, göt korkusuyla yaşamaya çalışmaya, "ölür müyüm lan acaba?" sorusuna rağmen, sonsuza dek yaşayacakmışçasına dünyaya tutunmaya çalışmaya çalışmaya...
öyle bir şey lan bu, olmayın kanser. halâ bir adet kanseriniz yoksa doktora gidin, sorun soruşturun, çekap falan şey yapın. "ben yıllardır hastaneye uğramıyorum olm" diye trip attıktan sonra kanser olduğunuzu öğrenirseniz üzülürsünüz.
15 yıl önce hayatı yaşamanın tadına varamamış 12 yaşındaki ablanın kanserden dolayı vefat etmesi hayatın o yaştan itibaren laylaylom olmadığını öğretir o küçük yüreğe.