ilk önce kimsenin beni bulamayacağı bir yere gidip hunharca ağlardım. Sonra da hayatımda hep yapmak istediğim ya da hiç yapmadığım şeyler yapıp son günlerimi değerlendiririm heralde.
kemoterapiye girerek son günlerimi bok içinde geçirmezdim heralde. babamdan yüklü miktarda borç ister yaşayabildiğim kadar yaşar babama olan borcumu da tahtalı köprüde öderdim. tabi verirse. yoksa sıkıntı. Allah korusun lan neler düşündürüyorsunuz borç falan.
ne zaman öleceğimi sorar ve hemen geri kalan hayatımın planlamasını yapmaya çalışırdım. ama yapamazdım. koca bir ömre hiç bir şey sığdıramadık kalan birkaç aya ne sığar ki?
en pahalı lokantada büyük boy iskender yanında kola söyler doya doya yer içerdim. sonra baklava yerdim ardından sahile gider bir çay içer yanında çekirdek çıtlatırdım.
tüm kalbini kırdıklarıma mesaj atardım. özür diler helallik alırdım vermezlerse canları sağ olsun. herkes ölmüyor gerçi kurtulanlar da var. dramatize etmeme gerek yok. hep peruk takmak istemişimdir.