belki 40 defa izlediğim es deli rüzgar filminin giriş sahnesidir. ama orada oğul (küçük emrah), kanser olan babasını öldürür. zamanında babası da ayağı kırılan atı öldürmüştür acı çekmesin diye. çocuk da babasının acılarına dayanamaz babasını öldürür hapse girer.
Herşeye rağmen oğluyla geçireceği kısa süreden vazgeçip; sırf onun acısına son vermek uğruna ömür boyu katlanacağı bir vicdan yükünü, acıyı ve adli cezayı sırtlanan fedakar ve koşulsuz seven babadır.
Sevdiğinin boş yere acı çekişini izlememiş biri bunu anlayamaz.
Bir babanın oğlunun daha fazla acı çekmesine dayanamayarak yaptığı eylemdir. Kim bilir o baba şuan ne durumdadır. insanın aklını kaybetmesine bile neden olabilir.
Burada birçok kişi bu adama bok atacaktır, çünkü empati yapmayı bilmeyen kişilerdir. Zaten insanımız empati yapmayı bilmediği için bu haldeyiz.
izlerken gözlerimden yaş geldi sinirden. dünyada bu kadar orospu evladı sağlıklıca yaşarken 23 yaşında pırıl pırıl bir genç ölüyor ve bir baba kendini böyle bir seçim yapmak durumunda buluyor.
hakim olsam asla bakmayacagim dava olurdu sanırım.
allah kimsenin başına böyle dert vermesin.
acı içinde kıvranan evladına kayıtsız kalmak mı, kalan ömrü vicdanla savaşarak geçirmek mi?
bir insanın, sebebi ne olursa olsun, kendi evladını öldürebilmesi, ne bileyim düşünmesi bile iç acıtıcı.
Evlat acısı ile sınanmış baba.
Üst komşumuzun oğlu da bağırsak kanseriydi..feryatları hala kulağımda.. çektiği acı tarifsiz idi O da yalvarıyordu beni öldürün diye.
Gerçekten çok şaşırdım. Olayın aslını bilmiyoruz, ama ben olsaydım vuramazdım. Ambulans çağırırdım. Ve Son nefesini verinceye kadar yanı başında beklerdim. Bir dediğini iki etmezdim.
Tabi babanın da çok büyük bir acı yaşadığını tahmin edebiliyorum. Allah sabır versin. Çok zor bir durum. Allah kimseyi bu zor duruma düşürmesin. Çocuk da çok yakışıklıymış. Allah rahmet eylesin, ne diyeyim... :(