Bizim sirkette tuvaletler unisex. Ne zaman girsem copu actigimda kanli pedler goruyorum. Hangisi yapiyor bilmiyorum ama bu ozgurluk falan degil bildigin igrenclik ve provokasyon.
görgüsüzlüğün farklı bir boyutu, resmen cinsiyet üzerinden uygulanan bir tür şiddet. umumi tuvaletlerde bu durum dahil öyle iğrenç şeylere denk geliyorum ki bazı erkeklerin neden kadınlardan tiksinip kendisini bahçe işleri, kitaplar, oto tamiri gibi işlere verip karısından uzaklaştığını anlayabiliyorum. bir de tuvaletten çıkınca el yıkamama mevzusu var ki bazı kadınları saçından tutup çekerek gerisin geri döndürüp kafalarını lavaboya sokasım geliyor. umumi tuvaletten çıkıyorlar ki önemli olan tuvaletin umumiliği değil, suratta kontürler, kapatıcılar, aydınlatıcılar, üstünde satenler, payetler, marka çantalar ablanın her yeri ayrı parlıyor. ama o da ne? tırnaklar tırmık gibi uzun bir de yetmezmiş gibi boyalı. o tırnaklarla orasına burasına dokunup o ellerini sabunlamadan rahatça çıkıyor tuvaletten. abladan yayılan o kesif, iğrenç kokuyu tarif etmeme zaten gerek yok. sorsan o parfüm 1.000 tl falandır lakin gel gör ki sen pissen üstüne sıktığın parfüm seni değil, sen üstüne sıktığın parfümü kokutuyorsun. hakikaten pislikten parfümü kokutan kadın var. var cidden bu. bazı kadınlar kalitesizliği belli olmasın diye paketi yaldızlanmış pazar malı gibi. tabirim kaba oldu, özür dilerim ama bazı kadınlar çiçek miçek değil açık konuşalım. ben boş kadınlar tuvaletinin lavobosunda elimi yıkarken havada asılı kalmış buram buram ter kokusundan midemin bulandığını bilirim. bak kadın yanımdan geçti demiyorum, kadın çoktan çıkmış ortamdan. o ter kokusu sadece arkasında bıraktığı iz. kadının kendi kokusunu düşünebildiniz mi? bence düşünmeyin. bazı hemcinslerim gerçekten iğrenç.