kankaya aşık olmak

entry192 galeri2
    26.
  1. 27.
  2. aslında başlaması çok da zor olmayan bir ilişki türüdür. Sadece biraz cesaret... Özellikle bir kadının başına geldiğinde çok daha kolay bir durumdur. Zira erkek muhakkak herşeyini paylaştığı yanında kendini rahat hissettiği dert ortağı olduğu kızla en az bir kez başka şeyler düşünmüştür mutlaka.
    4 ...
  3. 28.
  4. ilk olarak (bkz: #995927)

    10 ay önce yazdığımdan beri değişmemiş hiç bir şey kalbimde. hani buradan anlatıyorum ki gençler aynı hataya düşmesin. geçmiyor çünkü. ben yapamadım zamanında ama sen yap. sen çok seviyorsan o sevmiyorsa çık onun hayatından! zor evet ama yap bunu. 2 sene sonra yapmaya kalkarsan benim gibi, evet ölürsün... topla kendini bak, böyle bi aşk kolay atlatılmıyor. becerebilseydim ilk başında vazgeçmeyi -ki aradan 2 sene geçmiş olurdu- şimdi belki de mutluydum, umutluydum... ama bak adam gelmiş bana sevgilisinden bahsediyor. "sevgili" sıfatını yakıştıramıyorsun o kıza. özgüvenin yerin dibine doğru ilerliyor, küçülüyorsun. gülüyorsun yüzüne, sana koymuyor gibi. eve gelince ağlıyorsun, açılamıyorsun da üstelik...
    düşününce anlıyorsun; gitmezsen, kendine olan güvenin, yeniden sevebilme ihtimalin terkedecek seni. anlıyorsun işte, o kalın kafana giriyor 2 yıl sonra, o başkasından aşkla bahsederken; onunla görüşmeye çalışıp, sana çok daha az vakit ayırırken... anlıyorsun sen de eşek değilsin ya... başlıyorsun ağlamaya. bir süre sonra stokladığın gözyaşın bitiyor haliyle. tekrar biriktirine kadar mal mal bakıyorsun hayata. Yeterli gözyaşın dolduğunda gözlerin otomatikmen haber veriyor, başlıyorsun ağlamaya...
    yapma bak... ben yaktım başımı. Ertelediğin son gün geliyo buluyo seni. Benim gibi yapma sen. Ne kadar ertelersen o kadar acı. üstelik bir de üzülüyorsun yaptığın onca şeye... yüzleşiyorsun gerçekle...
    en ağır aşktır evet. tescillendi kalbimde.
    örnek alma beni.
    17 ...
  5. 29.
  6. pis acıtır insanın içini. o hoşlandıgı şahsı anlatır siz küfredersiniz içinizden. dua edersiniz yüz vermesin hoşlandıgı diye. hadi birşeyler yapalım bugün der hayvan gibi hazırlanırsınız. altı üstü bilardo oynamaya gidilecektir. bi bakarsın pijamayla o. dalga gecer "bu ne hal be!" diye. siz uyduruverirsiniz "yok ya bilmem nereye gittim ordan geliyorum" diye. arada takılıp kalır gözleriniz aman anlamasın diye dogru düzgün bakmazsınız. bi de kız sa eger aşık olunan kanka o zaman bittiğiniz andır işte. sevgilisinin kollarında sarılıp uyurken canlanıverir istemeden gözünüzde. sonra koyverirsiniz acı acı ağlarsınız...
    4 ...
  7. 30.
  8. söyleyince kankanın sevgilisiyle arasını bozmaya sebep olacak olan eylemdir.
    şahsıma yapılmıştır ama canı sağolsundur kankamın.
    1 ...
  9. 31.
  10. kanka karşı cins ise en az bir tarafın aşık olması kaçınılmaz durumdur.
    önce kskanmakla başlar...
    herşeyi onunla paylaşmak, her an beraber olmak, seni her halinle sevmesi vb daha bir sapıttırır insanı. her sözünden, her hareketinden bir anlam çıkartılır.

    zor ötesi bir durumdur.
    her şekilde kaybettirir insana.
    bir daha mı tövbe dedirtir.
    2 ...
  11. 32.
  12. kankaşkım seslenişine sebeiyet verecek ilişki!
    1 ...
  13. 33.
  14. kız-erkek arkadaşlığının kaçınılmaz sonudur.
    2 ...
  15. 34.
  16. 35.
  17. kış ortasında at kendini denize, saatlerce de çıkma, bu acının yerini tutmaz valla. allah kolaylık versin denilen durumdur.
    1 ...
  18. 36.
  19. 37.
  20. bir de onu sevgilisinden kıskanmak vardır ya, o bazen dayanılmaz olur. onunla görüşmesin istersiniz, ayrılsın istersiniz tek dostu ve "sevgili"si siz olsun istersiniz.. ama gün gelip de onu o sevgili olduğu insan yüzünden kaybettiğinizde, işte bu hepsinden daha beter acı verecektir. pişman olup dersiniz ki, "hiç bir şekilde kıskanmıycam onu yeter ki tekrar dostum olsun". nafile...

    (bkz: kankayı kaybetmek) *
    0 ...
  21. 38.
  22. geri dönüşüm olarak kankanın da size aşık olması durumu iyiden iyiye boka sarar. kankalık boyunca kahramanlarımızın birbirinin bütün ipneliklerini, sevgililerini, yedikleri bokları falan biliyor olması yeni başlayacak olan ilişkinin sağlığı açısından olumlu bir etken olarak sayılmaz.
    0 ...
  23. 39.
  24. iki taraf açısından da pek hoş sonuçlar doğurmaz. dost dostken, sevgili de sevgiliyken iyidir. bu durum insanı dostundan edebilir ki bunun verdiği acıyı hiç bir şey telafi edemez. zamanında dost bellenen şahıs kendini kasmaya başlar, eskisi gibi rahat olamaz, paylaşımlar ister istemez azalır. hiç mi oluru yok peki? eğer iki taraf da aşıksa denemeye değer derim. bir şeyleri de göze almak lazım.
    1 ...
  25. 40.
  26. birşeyler paylaşabileceğin birini düşlerken, her zaman en kötü anında bile yanında olan insan gelir aklına, ihtimal vermezsin bunun olmasına ama yavaş yavaş insanın elinde olmadan düşünce sistemi değişir, istemeye istemeye teslim olursun ona , onu kırmamak adına hapsedersin içine bir süre ama , insanların bile artık anladığı anda mecburen ilişkinizin bozulmasına izin verirsin, eskisi gibi olamazsın her zaman yanında olan insanla; paylaşımın azalır, dert anlatırsın ama dertler değişmiştir, sorununu bulursun ama çözüm değişmiştir. sorunların büyür içinden çıkılmaz bir duruma sürüklenirsin boğulursun sınırların, yüklenilmeye çalışılan sıfatların içinde, sürüklenirsin boşlukta...kendini bulana kadar.
    1 ...
  27. 41.
  28. hikayeyi tam olarak takip edebilmek için öncelikli bknzlar:
    (#995834)
    (#995927)
    (#2565057)

    baktıysanız devam edelim. yok eğer bakar gibi yapıp okul yıllarında benim de çokca yaptığım gibi hikayenin sonunu öğrenmekse amacınız, dersimizi başarıyla geçebileceğinizi hiç sanmıyorum. yine de deneyelim...

    o kadar iyi anlaşıyordunuz ki bir daha onun kalbi kadar yakın hissedeceğiniz bir kalp bulamadınız. kimse sizi anlamadı, kimseyle güzel, komik zamanlar geçiremediniz bir daha. daha espriyi yapmadan bile anlayıp gülebildiğiniz birini bulamadınız. aslında bulmak da istemediniz. kiminin kaşı farklıydı ondan, kiminin yürüyüşü... kimseyi beğenmediniz işte. denediniz aslında sevmeyi yeniden, ama en ufak bir falsoda bile hiçbirşey yapmdan saatlerce yanında durabildiğiniz o adamı aradı gözleriniz. sonra aklınıza geldi ki o adam şu an onu çok sevdiğini iddia eden, damdan düşer gibi aranıza girip "sevgili" sıfatını çoktan edinmiş gözünüzde dünyalar çirkini o kızla beraber. birden nefret ettiniz... sonuçta 3 nolu bknz.dan da anlaşıldığı gibi siz zaten onun hayatından çıkmış, ondan bihaber yaşamaktaydınız. * içiniz acıdı öyle ya da böyle. o kadar acıdı ki bir daha acımasın diye buz kestirdiniz kalbinize, düşünmediniz. küçükken yaptığınız gibi iki elinizle kulağınızı kapatıp "lalalalalalala" diye bağırdığınız, yok saydınız; o küçük zamanlarınıza dönüverdiniz. yaşadınız, zaman geçti, yara kabuk tuttu. yine de kimseyi sevmediniz o birilerini sevebilirken. o kadar sevdiniz ki mutlu olmasını bile dilediniz içinden müthiş bir kıskançlıkla...
    sonra onsuzluğa alıştığınız bir günün gecesinde msn denen insan icadından bir mesaj yolladı size "nasılsın cnm?" diye. ki siz silmiştiniz msnden onu görmemek için. "böyle uzak, böyle bihaber olmuyor" dedi. kankaydınız ya siz çünkü, herşeyinizi bilirdiniz tanırdınız ya; olmuyordu böyle uzak... "mutlusun bu bana yetiyor düşünme beni, ben düşünmüyorum, iyiyim" dediniz ki allahtan kameralar açık değildi ağladığınızı hiç görmedi. gayet gururlu, başı dik numarası çektiniz. yedi işte... "beni bu hayatta annemden sonra kimse senin kadar sevmedi" dedi. içiniz titredi.. o bu cümleleri kurarken hayatında "hayatım" dediği biri vardı. siz extraydınız...
    o sizi hayatında istedi yine "kanka" olarak; küfür gibi yani...
    siz sevdiniz; çok sevdiniz...
    bir kere sevdiniz...
    sözümona unutmuştunuz, içiniz acımıyordu hani artık, aradan zaman geçmişti. göz görmeyince gönül katlanırdı... bir kaç cümlesi yetti sizi darmadağın etmeye. sonra yine vedalaştınız, o yine "hayatı"na döndü; siz dönemediniz. hatırlattığı o günlerde çakılı kaldınız. kabuk tutmuş bi yaranız vardı ya; yaramaz bi çocuk kanattı onu yeniden, kapanmasına izin vermedi.
    siz onu bazen anne, bazen aşk, bazen dost gibi sevdiniz; o sizi düşman gibi vurdu...
    yazık ki ölmediniz...
    sürünerek döndünüz başladığınız yere...
    o hayatının koynunda uyudu o gece;
    siz hayatınızın en ıslak yastığına başınızı koyarken...

    şimdi söyle nasıl bir tanım yapayım bu başlığa?
    2. entryde de yazdığım gibi;
    en ağır aşktır zannımca...
    10 ...
  29. 42.
  30. olagandır. zaten en iyi sevgili, en iyi arkadas olandır.
    2 ...
  31. 43.
  32. nilüfer'in dokun bana adlı şarkısının anlam bulmasıdır.

    "dostluğun bana yetmiyor,
    konuşurken düşlüyorum ellerini
    özlüyorum
    dokun, dokun bana"
    5 ...
  33. 44.
  34. "kardeş ayağı göt ayağı"sözünü doğrularcasına bir eylem...
    1 ...
  35. 45.
  36. eğer o da size aşık ise çok mutlu bir beraberlik yaşamanızı sağlayacak durum.
    *
    1 ...
  37. 46.
  38. er kişinin, 'delikanlı adam sınıf arkadaşına, apartman komşusuna, akrabasının kızına yan gözle bakmaz' yalanına kendini inandırıp, esasen çılgınlar gibi sevdiği mavi gözlü, güzel gülüşlü kıza yıllarca 'sen benim bacımsın ulen' demesi, onun sevgilileriyle olan ilişkilerinde hep fikri sorulması ve sen de erkeksin bana erkekleri biraz anlat tarzı sorulara maruz kalması, kız sevgilisinden ayrılınca daima ona ağlayacak bir omuz ayırması, kızı ağlatan hayvanı bir ara linç etmeye niyetlenmesi, sevmesi, çok sevmesi ama asla söyleyememesi...
    7 ...
  39. 47.
  40. iğrenç bir duygu. iğrenç çünkü onca yıl bir çok şey yaşamışsınızdır. o sizinsevgililerinizi bilir siz onun . sorun bu bile değildir. ne olur nasıl olur bir gün insan bunun farkına varır.
    işte o an yapılacak iki şey vardır. ya açıp duygularınızı karşılık beklemek. ki karşılık verirse iyi olur. yok vermezse işte o kankayı kaybedebilirsiniz.

    ikinci şey ise içinize atıp duygularınızı acı çekmek. onun yanında onu özlemek.
    2 ...
  41. 48.
  42. her halükarda ilişkinizi bozacak durum.

    kendi kanınız kadar yakın gördüğünüz kişiye aşık olmak o kadar absürd değil aslında. çünkü her allahın günü bir arada, her zor anda iç içeyseniz gönül kayıyor maalesef. yine de yakışıksız, kabullenmesi zor bir durum.

    diyelim ki adını koydunuz hissettiğiniz duygunun. tamam, aşıksınız. bir şekilde anlattınız ona derdinizi, zaten gözlerine özlemle bakışınızdan anlamaması imkansız! size dese ki " oldu mu ya? sen bunu bizim dostluğumuza nasıl yaptın? " haydi açıklayın bakalım art niyetsizce sevdiğinizi. sizi dostluğunuzun katili olarak görmeden önce ona istem dışı olduğunu kaç kere söylemeniz lazım? zaten o saatten sonra dostluk biter, araya duvarlar, engeller girer. soyutlar sizi kendinden, yabancılaşmaya başlar, onu kaybedersiniz...

    oldu bu ya, onun da gönlü varmış sizde. peki ya dostluk? hani kankaydınız siz? sevgili oluverdiniz bir anda, o günlerde paylaşılan o hesapsızlık gitti. o rahatlık gitti. o güzelim dostluk aşka dönüşünce bakış açıları değişti. arkadaş olarak sizi rahatsız etmeyen şeyler rahatsız etmeye başlayacak artık. hepsi bir yana, geçmişten gelen dostluk hisleriyle sevgilinize nasıl davranacağınızı şaşıracaksınız. en sonunda bir şeyler kökten kopacak. onunla ilgili bir şeyleri daha kaybettiniz...

    yine de olmaz olmaz demiyorum, her şey insana özgü bu hayatta. çok riskli bir durum ve kaybedebileceğiniz şey çok büyük. ben olsam, bu riske girmezdim...
    0 ...
  43. 49.
  44. belki de aşık olduğunu sanmaktır. * *
    benzer yönler ve kocaman bir "aşk" boşluğu buna sebebiyet verebilir.
    işte bu yüzden dikkatli olmak lazımdır.
    1 ...
  45. 50.
  46. çok fazla beraber vakit geçirmenin oyunu olur kendisi. kötüdür aslında. kankadır o candır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük