ebubekir kani'nin oldukça nüktedan, alemci, hazırcevap bir kişiliğe sahip olduğu bilinmektedir. hatta bir dönem saray adap ve teşrifatına uyum sağlayamadığından idam cezasına çarptırılmış, devrin reisülküttabının araya girmesiyle idamdan kurtulup, sürgüne gönderilmiş, yıllar sonra, ta ömrünün sonlarında istanbul'a dönebilmiştir.
birinci rivayet: kani, bükreş'teyken bir rumen güzeline aşık olmuş. bu güzel kız dinine bağlı biriymiş ve kani'yi hristiyanlığa davet etmiş yoksa evlenemeyeceklerini söylemiş. bunun üzerine kani de bu sözü söylemiştir.
ikinci rivayet: bükreş'te aşkından kendini içkiye vermiş, müptezel bir yaşam sürmekte olan kani'ye sevdiği rumen kız içkiyi bıraktığı takdirde evlenebileceklerini söylemiş, ancak artık alkolik ve içmeden duramaz hale gelen kani, rumen kıza: ''artık çok geç, ben içkisiz yapamam, tövbe kâr etmez, kırk yıllık kani olur mu yani'' diyerek karşılık vermiştir.
üçüncü rivayet: hiçbir yerde uzun süre kalmayan kani'nin eflak'ta uzunca bir süre kalıp, dönmemesi üzerine kani'nin din değiştirdiği söylentileri çıkmış, bunun üzerine de kani bu sözü söylemiştir.
kaynaklar:
+ kânî dîvânı - hazırlayan: ilyas yazar - kültür ve turizm bakanlığı yayınları.
+ ebûbekir kânî efendi - münşeât-ı kânî - hazırlayan: gökhan alp - türkiye yazma eserler başkanlığı.
