kalemi ishal olmuş yazar. mazur görün yarattığı harf kirliliğini...
ayrıca kendisi aptal bilinen abdaldır. kendisini götünden gelen, oldukça uyduruk olan bir güven ile göklere çıkarma mevzusunu hayat gayesi edinmiş kimselerin o üretken göt deliklerini sikecektir!
--spoiler--
Zamanın akışı içinde insanlık, bilimin ellerinden gelen darbelerle iki kez, naif öz sevgisinin incinmesinin acısını yaşamak zorunda kalmıştır: Birincisi, dünyanın merkezi olmadığını, akıl almaz büyüklükte bir dünyalar sistemi içinde sadece bir nokta olduğunu anladığında... ikincisi, biyolojik araştırmalar özel yaratılmışlık ayrıcalığını elinden alıp soy kütüğünü hayvanlar alemine düşürdüğünde... Tahmin etmek zor değil, insanlığı zaaflarından faydalanarak aldatan, sanal gerçekleriyle pohpohlatan olguyu...
--spoiler--
demiştir freud. bir bunalım içinde kendini bulmak için onurlu bir çaba harcayan yazar, suyuna gidersen kadim bir dost olacak hoş insan.
tanımadan yargılayabilecek, yüzeysel ve düşüncesi kıt insanların hışmına uğrayan yazar. tamamıyla misantropiden oluşmasına rağmen "hümanizm" etiketi altında, empatisiz incelemelere maruz bıraktığı insanların varlığını kabullenerek nötr davranan yazar. mason loncalarından korkan, komiklik peşindeki tiplere cevabı ise şu şekildedir: bahsi geçen yerde hümanizm belirttiğim üzere anlamından farklı kullanılmıştır. hümanizm insanlığın iyiliğini düşlese de zaten insanlık için zararlı olan ve olmaya devam edecek olan insanı ortadan kaldırmayı redd edeceğinden kendi içinde yok olur. komünizm ise "commune" adlı sosyo-ekonomik birimleri kutsar, ihtiyaçları en doğal olanlara indirger. bu sayede mutluluk kaçınılmazdır. ancak aşikar olan bir gerçek vardır ki iki görüş de modern dünya için ütopyadır. ve son olarak: kimlerin elinde makyaj ve süs olduğu umrumda değil seçtiğim kelimeler için karar verirken başkalarını düşünecek değilim. kendi kimliğim için uygun gördüğüm etiketler, siz etiketsizliği anlayamayacak andavallara kendimi anlaşılabilir kılmak için indirgediğimden seçilmiştir.
hümanizmin nasıl ortaya çıktığını bilmeyen yazardır diyelim.
hümanizm, mızmızlanmadır. hümanizm, kaybedenlerin ve her zaman kaybedecek olanların ağlamasıdır. 'katliam çığırtkanlığı' (bazı ekstrem durumlar hariç) mağlup olanların, galip gelseler kendilerinin yapacakları işleme karşı 'mazlum' sıfatına bürünmeleridir. hümanizm, insanın doğasına terstir. 'ahlak ve kanun' yerine, 'hümanizm' olgusunu koyanlar, tarih boyunca sızlanmış ve sızlanacak olan herkesin, kendilerinin yapmak isteyip başkalarının yaptığı eylemler yüzünden zırlamalarına kulak veren kişilerdir.
hümanizm, bir mason icadıdır. amaç da kurulacak bir 'dünya devleti'ni öngörüp, bu devleti dini, milli, sosyal her türlü temelden ayırıp, suni bir 'hümanizm' değeri üzerine dayandırılmasıdır. tabii bu devleti yöneten elitler, yine siyonist emellere hizmet edip, ceplerini parayla dolduracaktırlar.
bizim komünistlerimiz de, komünistlerin hiç olmadığı kadar hümanist olmaya çalışmakta, bunu da başarı saymaktadırlar.
not: hümanizm ile 'insanlık' aynı şey değildir. hümanizm, insanın doğasından ötürü ona iyilik bahşetme ve onu her daim muhafaza etme, sorumluluğu insandan alma ideolojisidir. 'beşeriyet' ise insana ahlakî vazifeler verip, bu erdem kuralları çerçevesinde ona saygı gösterme ve ondan uç noktalarını kesme beklentisini taşımanın yoludur. 'insanlık'tan nasibini alan kişiler, katliamları savunmazlar; ancak onları anlamaya çalışırlar. hümanistlerse bir kişi bir taşa takılıp düşse ve ölse, o taşa bir tekme atıp kendi ayaklarını kıracak kadar kof bir sistemin bağımlısıdırlar.
hümanizm, içi boş ve yalan bir saçmalıktan başka bir şey değil.
dinden değil, şakirtten(yobaz, gerici, şeyhe tapan...) ve bilim karşıtı insandan nefret eden kişi. cahilleri katledeni tebrik edecek kadar elitist ve sadece düşünüşte komünist(ütopyadır) uygulamada hümanist(malesef bu da bir ütopyadır) bir kişi...
klasik 'saygı bekleyen fakat saygı göstermeyen ateist' tiplemesine örnek olmakla birlikte; yazdıklarının altını doldurmaktan acizdir. komünizm sevdalılarının kapıldığı bir hezeyan olan, ''halk biziz, kalan herkes faşist'' mantığı gütmekte, baş örtülülerin girdiği üniversiteyi said nursi'ye secde edilecek bir mekan olarak nitelemekte ve ''üniversite mi tartışılır'' demektedir.
buradan hareketle kendisinin ''elitizm''inin komünizme ne kadar yakıştığını belirtmek istiyoruz. gelsin, bu da tartışılsın.
''din'' deyince aklına said nursi ve fethullah gülen gelen, modern ateistlerden birisidir, o kadar işte. fazla da bir şey yok.
nick altını kahvehane zanneden, format düşmanı bazı cahillerce; anlaşılmadığı iddia edilen, "şeyh, hoca" yalakalığını anlatan kişi olduğu için hesap sorulan yazar.
canı sıkıldıkça "<3" şeklinde, samimi olmayan ama aslında olmak isteyen**, mesajlar atan yazar. kimileri karşısındakini alaya alır der, kimileri mizantropik kişiliğini sorgulamakta der.
(#20220058) anlatım bozukluğuna hunharca ifal etmiş yazar.. belli ki çok acımasız..
edit: ayrıca oturup adam gibi tartışılabilir bir insana benziyor.. açık görüşlü..