aslı kanalizasyonu dahi olmayan köyde tesisat namına hiç bir şey yapmadan parayı alan büyükşehir belediyesine atık su bedeli ödemek olacaktı e tabi karakter sınırlamasına takıldı. *
işin aslı ise 2 sene önce çıkartılan bir yerel kanunla ankara büyükşehir belediyesine bağlanan köyümde su paraları askiye yani büyük şehir belediyesine ödenmekte. ama büyükşehir belediyesi bu köye ne tesisat yaptı ne asfalt attı, sadece ayda bir kere gelip su faturası kesiyorlar, nasıl ödersen öde diyerek.
dedemlerin su faturasını bayramda incelerken gördüğüm atık su bedeli ise beni gülmekle ağlamak arasında bir yerde sap gibi bıraktı.
köyde kanalizasyon yok, herkes tuvaletlerinin altına bir yer örmüş 3-4 yılda bir yeni yer açıyor ya da kışın kül de döktükleri bu bokluk da diyebileceğimiz yerel adı küllük olan yeri boşaltıyor. tarımda gübre olarak kullanıyorlar boşa gitmiyor yani. *
kanalizasyon hizmeti vermediği, bakımını ya da yapımını üstlenmediği, dağdan gelen sudan para almakta ankara büyükşehir belediyesi.
fatura da normal bir fatura değil 32 ytl kullanılan su ve bunun yarısı kadar da atık su bedeli hesaplanmış bunun üzerine de vergiler eklenince 54 ytl lik bir fatura gelmiş.
ödemese hemen keser i nokta melih. dedem de çaresiz bag-kurdan aldığı 270 ytl lik maaşın 54 lirasını suya yatırıyor. "siz ankarada iyi para yetiştiriyosunuz yaşamaya" diyor arkasından da..
aklı başında olan biri bunun mantıklı bir açıklamasını getirirse sevinirim.