1- rant olur. zaten güzergâhın gizli tutulmasının birincil nedeni de budur. yoksa niye açıklamasınlar, di'mi?
2- üçüncü boğaz köprüsü'yle zaten anası bellenecek olan istanbul'un son ormanlık bölgesi yok edilir. böylece istanbul'da oksijensiz yaşayabilen yeni bir tür ortaya çıkar. evrim teorisi'ni reddedenler kendi ayaklarına kurşun sıkmış olurlar.
3- bir boğaz geçişi nedeniyle bir ucundan diğer ucuna 3 saâtte gidilen istanbul'da trafik intiharları başlar. ne demek lan bir 100 km bile olmayan yolu 6-7 saâtte gitmek?
4- olacak depremde kanal-boğaz arasında kalan bölgede yaşanacak bir çökme ile yüz binlerce kişi ölür; milyonlar evsiz kalır.
5- kanalın çevresinde oluşturulacak yeni yerleşim yerleri ile türkiye nüfusunun yarısı istanbul'da toplanır. 35 milyon istanbullu... vay anam vay!
6- istanbul'a zaten iki yeni kent kurmayı planlayan (bunları da 3. köprünin iki ayağına isteyen) tayyip erdoğan dünyanın en varsıl kişisi olmaya bir adım daha yaklaşır. özal'ın olduğu gibi tayyip'in de prensleri olur.
7- dubai'de yapıldığı gibi saçma sapan yapılar ortaya çıkar. tabiî, türkiye'ye petrolden deli paralar girmediği için bunları da gene araplar yapar.
8- hazır doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde azıcık insan kalmışken bu bölgeler kürdistan'a katılır...
9- kanala nazır evler yapılır.
10- yeraltı taşımacılık başlamadan biter. (kolay mı lan bilmem kaç metre derinliği olan kanalın altından metro falan geçirmek?)
lan, o değil de madem bir yerlere deniz götürüyorsunuz bari ankara'ya götürün de i melih'in düşleri gerçek olsun. istanbul da istanbul... istanbul'un a.q. ben!
ben olaya başka bir çılgın projenin durumuyla bakayım. Gap projesi...
Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak).
1970 lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980 lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür.
yapımına 1970 li yıllarda başlayan gap projesinin tahmini bütçesi 32 milyar dolar civari idi.
2002 akp iktidarina kadar %41 tamamlanan projenin 8 yıldan bu yana %8 i daha tamamlanmış. Şu anda & 50 si bitmiş v harcanan para 16 milyar dolar civarı. 2008 de demokratik açılımda sırf başbakanımızın gap ı bitirecem açıklaması ile projeye işsizlik fonundan aktarılmak üzere 6 milyar dolar aktarılmış. ancak bu 6 milyar doların 1.5 milyar dolari felan gap projesine aktarılmış. geri kalan para hakkında bilgiye ulaşamadiğim için herhangi birşey demek istemiyorum. ancak hazine bakanlığı kayıtlarına göre para gap için alınmasına ragmen gap a aktarılmamış.
Projenin tamamlanmasi için 16 milyar dolar daha lazım.
gelelim kanalistanbul a. tahmini sadece inşşat gideri + istimlak bedeli 20 milyar dolar. 40 yılda gap kadar önemli bir projeye 16 milyar dolar aktarabilen bir devlet ( tahmini 10 a yakın hükümetin toplam harcaması bu )ve halihazirda bi o kadr daha para isteyen bir gap projesi.
Kanalistanbul maddi getiri olarak gapin %10 u bile etmezken hiçbir iktidar 20 milyar doları buraya aktaramaz. Kaldıki aktarılsa bile bu dış borç faiz yükü ile minimum 20 yıl sürer.
Yani milleti ucuz hayaller peşinden koşturmak diye düşünüyorum. Yapılmasını da hatta başlanmasinı bile hayal olarak düşünüyorum. 12 haziran için akıllıca bir siyasi manevradan ileri geçmeyecek. "rakamların tamamı gap orjinal sitesinden alıntıdır."
ilk depremle kanal çevresi dahil heryer göçer gider. istanbul diye bir şehir kalkar. marmara ile karadeniz direk olarak birbirine bağlanır.(asıl amaç bu değil mi zaten)
istanbulun kalan son yeşil alanları da biter kanser olup ölürüz hepimiz.
güzelim manzara yerini beton yığınına bırakır.
yeraltı kaynak suları kullanılamaz hale gelir.
kanal kenarlarına abuk sabuk inşaatlar yapılır.
kimlere rant sağlanıyorsa ( zaten şimdiden bellidir de) alır yürür , yepyeni zenginlerimiz olur .
istanbul'un zaten azıcık olan nüfusu alır yürür .
