sevgili arkadaşlar, türkiye'ye bir ihanet projesi olan kanal istanbul konusunda bizler yıllardı uyarılar yapıyoruz, son zamanlarda muhalefet liderleri de kanal istanbul müteahhidi olmaya hazırlanan şahısları uyarıyor.
iktidar değişince kanal istanbul projesinin durdurulacağını, bu müteahhit ve yatırımcılara ödeme yapılmayacağını resmen açıklıyorlar.
bu açıklamalar anlaşılan o ki tayyip erdoğan'ı son derece rahatsız etmiş.
zira kanal istanbul için yatırımcı ve finans desteği bulmakta zorlanıyorlar ve bu yüzden de projeye başlamak yerine, bu işi bir şova dönüştürüp, köprü temel atma törenini kanal istanbul temel atma töreni diye yutturmaya çalışıyorlar.
ve işler o kadar zorda ki, tayyip erdoğan bugün şu açıklamayı yaptı;
--spoiler--
Kanal parasını iktidara gelince ödemeyeceklermiş. Bu ne terbiyesizliktir ya... Uluslararası bankaların paralarını ödemeyeceklermiş. O paraları sizden söke söke alırlar
--spoiler--
bu sözler bir ihanettir.
bu projeyi yaparak ülkeye ihanet ettiklerini açıklıyor resmen.
hangi cumhurbaşkanı kendi ülkesini hedef göstererek yabancılar bu parayı söke söke alırlar der ki...
parayı söke söke alacak olanlar kimler sayın erdoğan?
muhalefet iktidara geldiğinde kimlerin mamasını kesecek, kimlerin ümüğü sıkılacak?
hani bu yatırımcılar, bu müteahhitler vatansever iş adamlarıydı.
vatanını seven, vatanının iyiiğini isteyen biri kalkıp uluslararası tahkime gidip türkiye'den söke söke para alır mı?
bütün bu yapılan yap işlet devret projeleri mevcut iktidar sahiplerinin ortak oldukları soygun düzenidir.
memleketi yap işlet devret modeli garanti geçiş ve yolcu sayıları ile soyuyorlar adeta.
ve iktidardan düştüklerinde bu soygun düzeninin sona erdirileceği beyan edilince deliye döndüler. itiraf gibi açıklamalar bunlar.
tarihe bir güzel not düşüyoruz...
ha bu arada, sayın erdoğan artık iyice kabullenmiş iktidardan ineceğini. hiç şüphesi kalmamış ki bu konulara giriyor.
her çıkışın bir inişi vardır ya, bunların freni patladı.
26 haziran 2021 bu tarihi not alın ve not alırken şu notu düşün;
"erdoğan döneminin sonu, erdoğan yenilgiyi kabul etti, kendini garanti altına almak istiyor..."
"hizmet ettiğim yağmacı tayfayı zengin etmek için Ülkeyi öyle bir borca sokacağım ki yedi ceddiniz bile ödeyemeyecek, ayarladığım yağmayı durduramayacak" demektir.
Yandaşlar, yarın bu yargılandığında "niye ki? Ne yaptı ki?" demeyin...
hahaha o işler öyle kolay değil yavrum. ihalelerin hepsi geriye dönük incelenir, yapılan hileler, fesatlar ortaya çıkarılır hukuka uygun olarak o paralar ödenmez. bugüne kadar yapılan fazla ödemeler bile geriye alınabilir. ihalelerin de %100 kirli ve hileli olduğundan emin olduğumuza göre degil tahkim, kralı gelse bişey yapamaz.
sen istediğin kadar kendini parçala, bağır, çağır. sonun geldi. çırpındıkça daha da batacaksın. bu millet uyandı artık.
Maalesef hukuken durum bu. Uyuşmazlıkların Uluslararası tahkimde çözüleceği şartı olan her antlaşma ve proje bizi bağlar cunku bu sözleşmelerin tarafı şahıslar değil devlettir.
Buna uymamanın yaptırımı da bize çok ağır olur. Kaldı ki londra uluslararası tahkim mahkemesi bu konunun en sözü geçen uyuşmazlık merciidir.
Zira bu tip bir yükümlülüğü yerine getirmemek başta “pacta sunt servanda” olmak üzere birçok hukuk genel ilkesinin ihlalini doğrurur ve bedeli çok ağır ödetilir.
Özetle; sayın cumhurbaşkanı bu söyleminde “lafzi” olarak haklıdır.
iyi o zaman kaybedeceğini anlasınlar gitsinler devletin geleceğini ipotek altına alsınlar yok öyle üç kuruşa beş köfte. Ödemesinler halk arasında durur. 2023 de devlete geçecek diye imzalanan 3. Köprü şimdi 6 7 sene daha sonra geçecek diye haber çıktı. Devletin malı deniz diye düşünen adamlar gün gelir halkın önüne sandık koyarlar.
Hani kendini finanse edecekti? Niye devletten parayı söke söke alacaklarmış? Beyin sulanmış, anlaşıldı. Yani diyor ki; ben herifi ikna ettim, cadde karşısına bir banka şubesi daha açacağız. Adam yapsın, ben gitsem de parasını vereceksin. Mafya mı lan bu, söke söke alsın? Yapıyorsa yapsın; üçün birini alırlar anca. Berat, bilal, oğul dobi komarbaz... Seçip beğenip alsın, hayrını görsünler.
eleman burada ümmete veya muhalefete değil, ortaklarına sesleniyor: "kanalı başlatıyorum, uluslararası kurumlar da hakem ve polis olacak, ben gitsem bile boğaz manzaralı yatırımlarınız garanti". en büyük ortak kim? daha önceki talanlardan katar'da birikim yapan kimse o, yani elemanın ta kendisi. bu garantili rantın geliriyle emekli olur, pasifik'te bir adayı komple alıp şato diker, tüm masrafları da nesilden nesile bu yerkürenin en ahmak memleketi tarafından karşılanır.
kelimenin tam anlamıyla tüm hakedenlerin bütün hakettiklerini alması durumu.
bir vatandaş olarak "bu ülkenin evlatları olanlarda sizden o paraları söke söke alır" demek istiyorum. artık man adasına kaçırdığınız paralara mı el konulur isviçre bankalarında veya abd bankalarına istiflediğiniz paralara mı el konulur gemicik filoları satılığa mı çıkartılır bilmem ama eğer bu devletin bu vatandaşın sırtına böyle bir kambur koyulursa bedeli ağır olur. tarih sayfalarına bakılırsa bu vatana düşmanlık güden herkesin sonu aynıdır. bugün gücü elinde bulunduruyor diye vatandaşlara zulüm edenler yarın illa ki o gücü kaybedeceklerdir. keser döner sap döner gün gelir hesap döner. zamanında kenan evren de malum dokunulamaz kişi idi. gücüne güvenip astı kesti insanları. ama sonunda 100 yaşında hala rezil kepaze ola ola ölmeyi bekliyordu..
benim kişisel fikrim ise akp ye oy verenler tespit edilsin ve özellikle bu kanal istanbul denilen garabeti destekleyenler tespit edilsin ve tüm maliyet onların ve ailelerinin sırtlarına bırakılsın. nasıl olsa senelik "6 milyar dolar" para gelecekmiş ya onlara çok sıkıntı yapmaz bu inşaat aşamasındaki ihale bedeli falan değil mi. ödesinler amk.