Haber seyredemiyorum , yüksek, düşük tansiyon, şeker , ülser, sorunsal kelimesini görünce beyin kanaması geçirme riski ,sayamadığım tüm hastalıklarım var, sonra ev işi , torunlar falan , yaşlıyım banane be haberlerden, kefen param cebimde rahatım. ama dün - n yi uzatın bi zahmet- dün tüm hastalıklarımı hortlatan, aynı anda tansiyonumu pinpon topu gibi yerlerden göklere uçuran bir haber izledim. bu kadar samimiyetsizlik haberlerden geçiyormuş topluma, linç kültürü de. off çok uzattım yaşlılığa verin. hatırlarsınız bir sıla bebek vardı, yanmıştı vücudu da hastaneler kabul etmemişti, ben gazetede okudum haberi, içim yandı yaşlılık işte , gözlerim doldu. ufacık çocuğu kabul etmeyen ticarethanelerden pardon hastanelerden ikisi kapatıldı, hasta kabul edemiyorlar, şimdi bu hastanelerden birine bir hasta geliyor şansa bak ki, kanal d haber de pusu kurmuş orada- habercilik buna derim ben, ama belki de güvenlik kamerasıydı emin değilim - doktorlar kapının önündeki ambulansa koşuyorlar, müdahale etmeye çalışıyorlar, başaramıyorlar, bir kişi daha göçüp gidiyor. şimdi bu işte bir sakatlık var , acil hasta kabul etmemenin cezası kapatılma, hastane de kapatılıyor. gelen hastaya ambulansta müdahale ediyor. hasta kaybediliyor, acı bir durum elbette. ama şimdi hastaneyi mağdur göstermeyin bana, mehmet ali birand ağzından köpükler saçarak kapatılma cezasını veren yetkiliyi azarlıyor, iki gün önce yanmış bir çocuğu kabul etmeyen hastane , kapatılma cezasından sonra dışarıda müdahale edecek kadar cengaverleşiyor. ben buna samimiyetsizlik derim. toplumun bam teline basmak için sağlığı kullanmak , orada öleni malzeme yapmak derim. şimdi burada mağdur sıla bebek ve hayatını kaybeden diğeri, başka mağdur yok. şimdi sen iki gün önce parası olmayan bir çocuğu hastaneye almayacak kadar kuralları takmıyorsan kardeşim, kapatılmayı da takmayacaksın , içeri alacaksın o genci o zaman kahraman olursun, çıkarsın demeç verirsin , ünlü falan olursun, hipokrat vardı değil mi bir de.
mehmet ali birand'ın eşsiz (burada eşsiz tam manasıyla kullanılmıştır) sunumuyla, doğan holding kuruluşu itibariyle siyasi görüşünü taraflı olarak sunan haber bültenidir.
bazen bu hükümet karşıtlığı bazı gerçeklerin ve yapılan işgüzarlıkların gözler önüne serilmesinde büyük yardımcı oluyor, fakat bazı haber başlıkları ise artık bu kadar da art niyete gerek yok dedirtiyor insana.
mehmet ali birand'ın "kem küm ık mık" tarzıyla, kendini parçalaşıyla herkese, her kesime hitap edebilen bir sunuma sahip haber kuşağı.
mab (bkz: mehmet ali birand) ile ana haber bültenleri arasında zirvede duran, bir o kadar komik, bir o kadar da taraflı yayın yapan ana haber bülteni.
bazen insanın tüylerini diken diken eden bir samimiyetle sesleniyor mab sanki yanımdaki koltuga oturmuşta kulagıma haberleri bagırarak anlatıyor gibi geliyor ürperip kendime geliyorum ve o hızla televizyonu kapatıyorum. hele bir zamanlar son bölümde mab yorumluyor diye bir bölüm vardı ki düşman başına.
bir haber programından çok, m.a. birant'ın show'u denilebilecek program. gerçi, hemen her haber yayını show görünümünden uzak değil ama giderek estetikli michael jackson'ın yerli klonuna dönüşen mab hiç çekilmiyor.
yarın, yani 14 haziran 2009 günkü ana haber bülteninde, okullara kamera getirip türbanlı öğrencilerin türbanlarını çıkartmasını saniye saniye kaydedip bunu yayınlayacaktır. hayır ben türban yanlısı değilim hatta biraz karşıtıyım. ama hayatının sınavına girecek çocukları da kameralara kaydedip sınav öncesi stres seviyesini maksimum yapmak ve bunu tüm ülkeye nakletmek habercilik olarak ne getiri sağlayacaktır.
Teleprompterının bozuk olduğunu düşündüğüm haber bülteni. Koltukta bir lanet olacak hali yok ama her oturanın haber bülteni boyunca en az 20 defa mı dili sürçer! Kesin teleprompterda sorun var.
reytıng kaygısıyla ne yapacagını sasırmıs kanalın haberi. ne boksa. deprem muzesine gıtmısler yapay deprem uygulaması yapıyorlar, sozumona haber. yapay depremın sıddetı gıttıkce artıyor 7.4 e kadar elınde mıkrafon hatun; ıste bu saatlerde dıyor yıllar once kımse bır yere kacamadı ıste boyle sallandı, acıklı sözler yapay uzuntuler ve korkular, samımıyetten ve ınsanlıktan ne uzak.unutmaya calısırken ki çok zor insanın gözune gozune de sokulmaz ki.boyle haber mı olur lan, agzımıza sıctınız, yıyım haberınızi.
haber sunmayı ve düzgün türkçe kullanmayı bilmeyen spikerlerin sunduğu haber bülteni. hele hele deniz arman yokmu, hızlı konuşayım derken azerice arapça karışımı bi türkçeye dönüşüyo söylemleri.
sunuşuna değil, içeriğine önem verdiğimiz haber bülteni.
belki trt nin kasıntı spikerleri kadar düzgün türkçe kullanamıyor olabilirler ama haberlerin içeriği bakımından ulusal kanallar içinde en iyilerinden. diğeri için star ana haber denebilir.
haber kanallarını ayrı tutuyorum. ntv akşam haberlerinin eline kimse su dökemez. ama onlar ab grubuna hitap ediyor. akşam aşk-ı memnu yu, kurtlar vadisini izleyecek kesim ntv nin akşam haberlerinden sıkılır, bir şey anlamaz. bu nedenle kanal d ve diğer haber bültenlerine ihtiyacımız var. mehmet ali birand, uğur dündar ve ekiplerine teşekkür ediyoruz.