çocuğunun geleceğinin derdine düşmüş bir ailenin haklı kararıdır. yıllarca gözün gibi bak, büyüt. sonra itin birinin patlattığı bombada bedeni parçalara ayrılsın. kim için ne için, bu zamana kadar kaç kişi gitti kurban, kaçının arkasından vatan sağ olsun denildi? ne değişti peki, hiçbir şey. aksine daha da beter oldu.
kalkıp hala ülkesi için savaşmayıp kaçmakla suçluyorsunuz. siz kalıp da ne yapabiliyorsunuz sanki? önce bunu sorun kendinize sonra suçlayın o aileyi.
Suriyeli göçmenlere türkiyede ne işleri var gitsinler vatanını savunsun pis araplar demişlerdir kesin.
Demek ülkede savaş çıksa uzaya filan kaçacaklardı.
Ekşici değil mi amk hepsi aynı.
kendini, hissettiklerini anlatmaya çalışan birine defol! diyebilecek, empati duygusu sıfır onlarca insan. neden dursunlar ki anlaşılamadıkları, her yanına hatırsızlık, gönülsüzlük sinmiş, güvenliği sıfır bir ülkede. neden çocuk büyütsünler?
okurken kendimi gördüm yemin ederim. o kadar iyi anlıyorum ki bu insanları. kendilerini uzaylı gibi hissetmektense gitsinler ve mutlu olsunlar. arkalarına da bakmasınlar.
yazılanların bir kısmına katilsam bile onlar kadar unursamiyorum bu durumu. bana entel, odlek, saftirik deseler bile umrumda olmaz. gidilebilecek daha guzel yerler vardir mutlaka ama iste gidiyorum beni kaybettiniz minvalinde yaklasimlar da hoş değil doğrusu.
Bu arkadaşlar Kanada'ya Suriyeli gibi gitmiyorlar yalnız. Almışlar uçak biletlerini, pasaportlarını, kendilerini orada yaşatacak bilgi birikimlerini öyle gidiyorlar. Vatandaşlık talep ederek değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı kimliği ile, herhangi bir toplumsal baskı yaşamayacağını bilerek gidiyor. Senin ülkende yabancılara gösterdiğin baskıdan değil, kendi insanına sırf başka bi görüşü var diye hainlik yapanlardan kaçarak gidiyorlar.
Bir yanım iyi yapıyorlar diyor, diğer yanım azalıyoruz diyor, gemi diyor, Hacıanesti diyor.
Cocugunu 40.000 tl lik okula gonderdigini soyleyip servisciyi dert edinen cift.
Servisciden mi sikayetcisin gidersin okula servis burosuna sikayette bulunursun ve sikayetini dikkate alir servisciyi kovarlar. Ama 40.000 tl lik okul neden sabikali servisci calistirsin ayrica 40.000 tl lik okulda okuyan cocuk neden 1.500 tl ye dayisinin torpiliyle yonetici olmus bir hanzonun altinda calissin ki o kadar parayi doktugunuze gore demek ki sizde zenginsiniz cocugunuz memur olacak sanki 40.000 tl lik okuldan sonra.
biraz klişe olacak ama gerçekten "bizi yöneten ayak takımı"ndan sonrasını okumadım. yazılan entrylerde gördüklerim; çocuklarını pahalı bir özel okula yolluyorlarmış, bir de servis şoförüyle ilgili bir muhabbet varmış.
içerik olarak doğruları haykıran eylem olarak yanlışa götüren veda mektubu.
taraf olmayanlar bertaraf olmasın diye kalmaları gerekirdi diye düşünüyorum. çocuklarına iyi bir geleceği beraber kurmak için kalmaları gerekirdi. hanzonun teki dayısının işyerinde patron olmasın diye kalmaları gerekirdi.
servisçi kısmında da genelleme yapmayaymış iyiymiş.
sonuç olarak kaçıp gitmeyi tercih ettiyse zaten bu entelektüel arkadaşlardan ülkeye pek bir fayda gelmeyeceğinden yolları açık olsun.
bir de kanada denen o memlekette tutunamayıp geri dönerlerse pişmanlık mektuplarını da okumak isterim.
bu veda yazısına yapılan yorumlara karşılık, yazıyı yazan kişinin eşi ekşi sözlüğe mektup göndermiştir. an itibarıyla en başta zaten başlık orada, okuyabilirsiniz.
uludağ'ı sallayan yok, bize de yazsana he, bize de yaz.
götüm ile güldüğüm yazı olmuştur. ya sen siktir olup gitmişsin neden hala burada bulunan insanlara cevap vermek gibi bir uğraşa giriyorsun ? çünkü o egonu tatmin etmek için kendi insanlarına ihtiyacın var. ilkel yaratık seni.
yazdiklari seylerde sonuna kadar hakli ama bahsettikleri kadar bahtsiz olmayan cifttir, cunku kanada ya gocup orada hayatini devam ettirecek imkan ve paran varmis en azindan, kurtulup gideceksin ama hala izdirap cekiyorsun, e gidin o zaman gidin, beklemeyin.
istedikleri yere gitsinler banane. benim imkanım olsa ben de giderim tabi. çünkü bu kadar rezillikten sonra bir şey değişmiyorsa uğraşmanın manası yok. fakat gidecek imkanım ve orada ekmeğimi kazandıracak mesleğim olursa.
türk'ün en önemli özelliği vatana bağlı olmasıdır.
bu zatların rahatsızlığı anladığım kadarı ile mütedeyyin bir iktidar tarafından yönetilen türkiye...
bundan 15 yıl önce insanlar sokaklarda yiyecek toplarken, başörtülüler yerlerde sürüklenirken, 3 cm sakalı var diye gataya alınmayan şehit babalarından, deprem paraları ile memur maaşı ödeyen hükümetler zamanında mutlu muydular? o günlerde neden ülkeyi terketmeyi düşünmediler?
demek ki yarın ülke işgale uğrasa bunun gibi insanlar öleceğiz diye düşmana ıraktaki gibi gül uzatacaklar.
neymiş gezi de bir kıvılcım görmüşler ama sonrasında halkın yine de müteyyin iktidarı tercih etmesi umutlarını söndürmüş, klasik seküler beyin travması belirtisi.
bu gidişiniz kayadan toz koparamadı. giderayak yaptığınız provaksyon ise sadece kocaman bir "söktür" yedi...