Şarkının öyküsü Aziz Nesin’in "70 Yaşım Merhaba" adlı kitabındaki bir hikayedendir.
Öykü şöyledir :
Bir adada yaşayan simyacı ile genç bir kadın yazar birbiriyle sevgilidir.Kadın yazar ve her yıl başka yerleri geziyor bu yüzden simyacı ile çok az görüşebiliyor.Simyacınında altında,parada pulda gözü yok..Simyacı kadına mektuplar atıyor fakat kadın çok meşgul olduğundan dolayı cevap yazamıyor.Sonunda simyacı düşünüyor ve onu sevdiğimi belirtmek için ona birşey vermeliyim diyor.Sonunda bir yüzük vermeyi düşünüyor.Bu yüzüğü kendisi yapmayı düşünüyor simyacı olduğu için.Sonra yüzüğü yapmak için demiri bulamıyor ve kendi kanındaki demirden yapmayı düşünüyor.Yüzüğün adını "KAN yüzüğü"koyuyor.Sonra belirli aralıklarla kendinden aldığı kanları soğutarak kandaki demirlerden yüzük yapıyor.Fakat insan kanındaki demir oranı çok düşük olduğu bu işlem çok uzun sürüyor ve adam bir deri bir kemik kalıyor.Yazar kadının geldiği bir günde kadına yüzüğü veriyor ve kadın “Ne yapıyım böyle basit bir demir yüzüğü” diyerek yere atıyor.ve öykü bu şekilde bitiyor.
saian'ın aziz nesinin hikayesinden uyarlayarak yaptığı enfes rap şarkısı. sözleri de aynen şöyle:
--spoiler--
yaşlı bir adam yaşardı hayata ürkek
bir de genç kadın vardı sevdi adama hayran
bir şekilde başlamıştı aşkları sen de yanlış ben de doğru orası başka tartışılmaz.
yaşlı adamın mesleği de simyacıydı genç kadın da yeni yetme bir yazardı
gözlerinde her zaman bi heyecan, hislerinde bir tuhaflık
çok uzak 2 kent 2 masal senede çok da nadir olsa birleşirdi elleri.
ayrı oldukları zaman genç kadında bir çelişki
başka bir kadındı sanki başka bir zaman
başka aşkı vardı sanki başka başka kıvrılan
neyse arada yollar olsa dahi hep yazardı genç kadın ve ihtiyar adam devamlı
her zaman bi mektup içine tıkalı kaldı tellerinde dolmayan gözü yaşlı aşkları
uzun yıllar böyle sürdü gitti hiç bir şey değişmemişti kadının azalan mektubundan başka
yaşlı adama malum oldu sanki karşılıksız aşka kurban olmak belki bir tabut dan farksız
son bi çare belki farklı bir düşünce belki son bir armağan belki son bir gayret verdi kararı ihtiyar bir çıkar düşündü sonra aktı ilk damla kan sonra göz yaşı.
aldığı karara göre önce kendi grubundaki demiri bir şekilde ayrıştırıp onu bir yüzük yapacaktı yapabilirdi çünkü simyacıydı ismini de koydu kan yüzüğü!
kanda damla damla biriken nacizane bir demirdi
hasret içine aktı simsiyah bir zehirdi
yıllar oldu kurudu bitkin düştü caymadı
gözleri de söndü hiç parıltı kalmadı
her geçen bir yıl ondan aldı götürdü
onca yıl sonunda yüzük bitti bir de kendisi kanındandı canındandı ibret olası sonra kente gitti kadını bulmak için
sonra ne mi oldu
yaşlı adam kadını buldu
yüzüğü uzattı kadın şöyle bir baktı küçümserce
aniden elinin tersiyle reddetti yüzük yere düştü adam perişan bitkin olan sanki bedeni değil de yüreğiydi
bu öyküde böyle bitti mekanın cennet olsun aziz nesin!
--spoiler--
bir kez daha okuyup şöyle bir iç geçirdiğim harika bir öykü. ruhun şad olsun aziz nesin. ayrıca saian'ı da tebrik etmek gerekir. güzel bir şarkı yaparak aklımıza kazımıştır.