yıl...bundan 3 sene öncesi, şenliklerdeki kızılay çadırına gittim bi hevesle. neymiş efendim kan vercemm...gittim, girdim içeri, "kan vermek istiyorum" dedim. kadın şööle baştan aşagı süzdü beni.alaycı bir ifadeyle "kaç kilosun sen" dedi. benden miyavlayan bi ses çıktı."42".kadın gülerek bana bi kağıt verdi "oku bunu" diye. meğerse 50 kilonun altındakileri kızılay da adamdan saymıyormuş. o gün bu gün küsüm kızılaya.
sapasağlam adamların çıkıpta 'benim şekerim düşer,tansiyonum düşer,zaten kanım yok veremem,g.tüm ağrıyo veremem' tarzında cümlelerle gelmesi beni üzüyor.duyarlı olalım , kan bağışı yapalım.8sosyal mesajımı da verdim,rahatım.)
Uludağ Tıp'ta kan bağış merkezine girince hemen sağdaki odaya girip tahlil sonuçları el vermeyince yarı yolda teker patlatmak gibi bir ruh farkiyetine çarpılan zevat..
kansızlık sorunu çeken insandır. her ne kadar kendimi dinç hissetsem de kızılay bunu kabullenemedi gitti. her seferinde pekmez ye, yemene içmene dikkat et, kan değerin * on üçün üstüne çıkınca alırız kanını diyerek uğurluyorlar beni.
kan vermenin, bir insanın hayatını nasıl kurtarabileceğini hiçbir zaman bilemeyecek insandır.
Çok değil, birkaç gün önce canlı yaşadım. Babamın ameliyatı esnasında beş adet donörün orada bulunması gerekiyordu. iki kişiden kan aldılar ve diğerlerine o an için ihtiyaç olmadığını ama fazla uzaklaşmamalarını söylediler. Onlar da bunun üzerine yemeğe filan çıktılar. Aradan yirmi dakika geçti, ameliyathaneden haber geldi "diğer donörler hemen gelsin acil kan lazım diye". Ama onlara ulaşamadık bir anda karıştı ortalık. Eğer o an kan bankasında uygun kan olmasa, babamı kaybediyorduk. Bu tecrübeden sonra, artık her fırsatta kan verip bir hayatı kurtarmak istiyorum sözlük...
Edit: Bunun nesini eksiledin çok merak ettim ve sana "insan mısın?" diye de sormak isterim.