bugün faruk çelik'e 12 milyon civarında bir imza teslim edilmiştir. destekleyip, imza attığım bir kampanyaydı çünkü bu bir özgürlük ifadesiydi ve desteklenmeliydi kanımca. ancak imza verenlerin çoğunun yalnızca kendi özgürlüklerinin derdinde oldukları aşikar, atamalar, alımlar çoğu torpil yoluyla yapılıyor ancak ilgili sendika ses çıkarmıyor, ben pos bıyıkla çalışmak istesem "oha ya" da diyebilirler ancak bu bir özgürlük mevzusuna katılmaya engel değil.
şu an için kılık kıyafet özgürlüğü değilde türban özgürlüğü için 10 milyon imza dense daha iyi olacak kampanya sloganı.
ha karşımıyım türbana değilim ama biraz açık olun lan. ne istiyorsanız açık açık söyleyin amk.
çevreme bakarak yorumladığımda bekar erkek öğretmenleri çok mutlu edecek bir uygulama olacaktır kıyafet özgürlüğü. ütülenmeyen pantolon giyerek de çok şık ,temiz , ciddi görünmek mümkündür. görünmese kime ne o da ayrı bı noktadır.
birileri türbanla gidebilecekken diğerleri değil ki şort-mini etek giymek; modern kıyafetlerle bile daha fazla göze batacaktır. dolayısıyla neyin özgürlüğü? hangi kılık? beyler bu neyin kafası?
yeni yasa tasrısında zaten olan bi konu. fırsatçılık yapılıp da yasa değiştiğinde 'bizim sayemizde' diye reklam yapma amacı taşıdığını düşünüyorum. (bkz: reklam kokan hareketler bunlar mayk)
destekliyorum memurlar mini etek ve istedikleri türde iç çamaşırı giyebilmeli veya isterse giymeyebilmeli.
bi türban denen rahibe örtüsü özgürlük zaten.