maksadı üzüm yemek yerine bağcıyı dövmek olanların ortalık karıştırmak ve zihinleri bulandırmak adına ortaya attıkları slogan. Bu ülkenin temelinde bir sorun olduğunu biliyordum da, kabullenmeye pek yanaşmıyordum. Artık eminim. Sırf dört tane karı alabilmek için şeriat isteriz haykırışlarıyla ortalığı inleten bünyelerden ne farkı var kampüste mescid isteyenlerin?
(bkz: dört kadın alabilmek için şeriat isteyen bünye)
kendini bilmez yakarışıdır.
şu şekilde devam ettirilebilir;
aynı zamanda kampüsümde haremlik selamlık anfiler, kantinler, haremlik selamlık düzene uygun hocalar, ders aralarının 5 vakit namaza göre ayarlanmasını istiyorum.
bu arada müslümanlara verilen bu hakların hristiyanlar için de uygulanabilmesi için bir adet şapel, dersliklere ikonalar ve mum yakmak için bir yerlerde alabilirsem süper olur...
100000 (yüzbin) (a hundred thousand) (Une centaine de milliers) (Hunderttausend) in üzerinde cami, sayısı bilinmeyen apartman altı, dershane üstü mescitler vs. var iken, israfın israfı halâ mescit isteğinde bulunan çakma müslümanların dileğidir.
bir de işlerine gelince yeryüzünün her yerinde ibadet mümkün derler.
gören de sanacak ki ülkede bir tane bile cami yok, içerisinde namaz kılınacak.
mal isteğidir. kabul ediyorum. bazı özgürlükler kısıtlanmış olabilir lakin sırf bu sebepten dolayı özgürlüğü hiç kimsenin gözüne sokmaya gerek yoktur. git evine, yurduna, camiye kıl namazını. ancak bu kadar da olayı kutuplaştırmaya gerek yoktur. sen mescid istediğinde musevi insan sinagog isteyecek, satanist insan da kedi kesme coven'i diye bağıracak. kimse hiç bir şeyi yasaklamasın ama işin boku da çıkmasın lütfen. üniversite de bilim ile ilgilen, sonra nerede ne yapmak istersen yap. bu durum haddini çok çok fazla aşmış. mesele iyice ''bir kutup baskın olmuş , ben daha baskın olmalıyım''meselesi haline geldi. sen şimdi ders ortasında ezan okunurken çıkıp ibadet etmek de isteyeceksin. herkes inançlarını istediği doğrultuda illa ki yaşayacak. ama işi şova dökmenin hiç gereği yok kanımca. sevgiyle kalın. sevgiyle kalmak önemlidir çünkü.
kampüsüme sinema salonu istiyorum.
kültür merkezi istiyorum.
daha büyük bir kütüphane istiyorum.
daha ferah derslikler istiyorum.
tam teşkküllü laboratuar istiyorum.
daha temiz ve yenebilir yemekler için daha iyi bir menza istiyorum.
kampüs bahçesine oturabileceğimiz banklar istiyorum.
spor tesisi istiyorum.
teknik donanımlı konferans salonu istiyorum.
dersliklede daha kapıya benzer kapılar takılsın, pencereler tüm rüzgarı içeri sızdırıp derste kıçımızı dondurmasın istiyorum.
bilimsel araştırmalarımız için finans desteği istiyorum.
temiz tuvaletler istiyorum.
kampüste insan gibi, öğrenci gibi yaşamak istiyorum...
gibi isteklerin yanında pek bir önem arz etmeyen istekdir.
üşengeç milletiz diye boşuna söylenmemiş. on adım atıver evladım. sağında solunda karşındadır. ya da kaldır kafanı havaya en çok ne görüyorsun koca bir mavilikten başka ülkende?
işte bunlar kökten-islamcıların kendilerini yavaş yavaş göstermeye başladığının kanıtıdır ve bu daha başlangıçtır.eğer devletin gidişatı bu şekilde devam ederse sadece site açıp mescid istemekle kalmayıp bunları gerçekleştireceklerdir de.
(bkz: bugün mescid isteyen yarın çarşaf ister)
okulumuzda dile getirip hatta çeşitli kesimlerden imza toplamamıza ramen okul yönetiminin engeliyle karşılaştığımız durumdur. sorun yalnızca mescidin acılmasıysa biz diğer dinlere mensup öğrencilerede aynı hizmetin verilmesinden yanayız. bu konuda yahudi bir arkadaş dahi ikna edilip bu sorunun altına imzasını atıyorsa problem nerde anlayamıyorum. sözde şeriatı yayacaklar diye paranoyak düşüncelere sahip insanları biraz daha özgürlük ve eşitlik düşüncelerine davet ediyorum.