kampus turkuleri

entry1 galeri0
    ?.
  1. umuttepe izmit minibüslerinde vazgeçtim öğrenci olmaktan
    siyah cüzdanımda atm parasıydı babam

    ben seninle bir gün dolphinde hamburger yeme ihtimalini sevdim
    teknik eğitimin sigara kokan yangın merdivenlerinde
    umuttepede karbon monoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    özlemeye başladım herkesi ve
    bu hasret öyle uzun sürdü ki
    adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra

    bizim satılmış dekanımız vardı
    bir de basketbol sahasına yazı yazma imkanı

    tabldot kokan arkadaşlarla paylaşılan dörtlü sıralarda
    batak oynamaya başladık
    ben koz maça diyordum sen karo
    geri kalanlar kontur ihale

    kırmızı boyalarla umuttepe ikliminde harfler yazılıyordu
    otopark önüne ve türk dili hocasına inat bir türkçeyle

    abilerimizden öğrendik
    buz tutmuş karda yürümeyi

    umuttepeye usul usul sulu kar yağıyordu
    ve çadır kafede sevişmeyi öneriyordu dost çeteleri

    oysa umutepede hiç sevişmedim ben
    disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim
    4 numarayla giden platonik aşkımı saymazsak

    umuttepeye usul usul sulu kar yağıyordu
    ve belli bir saatten sonra derse girmemeyi öneriyordu dost çeteleri
    oysa hiç ders kaçamağım olmadı benim
    ve hiç bir yoklama kağıdında yok yazılmadı adım
    sevimli bir çocuk yüzüydüm derste,
    sana şiirler biriktiriyordum elektronik defterimde

    4 numara seni hep zamansız
    amansızca bir yurt griliğine götürüyordu

    ben senin benimle yürüyüş yoluna gelebilme ihtimalini sevdim
    ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim

    dağ sıcağı toprağa çekiyordu
    tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
    sonra 3 numara oluyordum
    kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü

    ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
    izmit körfezinin yalancı maviliğini

    3 numara oluyordum bir süre,
    yanımızdan geçen 4 numarayla yarışıyordum
    yanağım minibüs camının garantisinde
    minibüs oluyordum bir tepeden umuttepeye
    kampüse yaklaştıkça üşüyordum

    imkansız aşkı başına koyuyordum
    şarkılarımın listesinin
    korkuyordum , sonra iniyordum minübüsten
    duraktan bizim fakülteye giden
    ömrümün en uzun
    ömrümün en kısa
    ömrümün en çocuk
    ömrümün en ihtiyar
    yolunu koşuyordum
    çünkü sonunda geç kalıyordum
    yok yazılıyordum

    umuttepe izmit minibüslerinde vazgeçtim öğrenci olmaktan
    ve atm makinesinde taze para kokusuydu babam

    ben seninle bir gün
    fethiyedeki simit sarayında

    ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
    bir öğrenci lokantasında

    ben seninle umuttepeye mistik ve sallama çay kıvamanında bakan
    izmitin herhangi bir fastfood barında

    ben seninle herhangi bir insanın elinin
    terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

    ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim

    (bkz: copy paste değil alın teri)
    (bkz: yılmaz erdoğan)
    (bkz: koceli üniversitesi)
    (bkz: umuttepe)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük