Tam anlamıyla doğa insanlarıdır. Betonlara sıkışıp yapay su birikintilerinde yüzmekten hoşlanmazlar. Doğaya ve doğallığa dair ne var sa görüntülemeyi severler. Ateş yakıp kendi yemeklerini keyifle pişirirler.
birkaç günlüğüne çadır kurup kampa gidenleri hiç anlamıyorum. korkunç bir soru aklımı kurcalayıp duruyor:
nereye sıçacaklar?
ulan ben evimden başka hiçbir yerde yapamıyorum. o yüzden 3 günden fazla tatile ya da şehirlerarası misafirliğe gitmiyorum.
doğada vakit geçirmek ve en güzeli de o ıssız bölgede uzun süre vakit geçirirken orayı ezberlemek en sevdiğim aktivitelerden biri, balığa ya da kampa gidip bir gece kalmak güzel olur fakat 1 hafta kalmak nedir arkadaş? dağa taşa mı pisliyorsunuz ne yapıyorsunuz siz.
izmirde yaşayan bir suser olarak bayılıyorum kamp yapmaya. Gezerken Otostop yada koç dalgasını hiç sevmem kampçı kültürüne göre biraz tatlı su kampçısı da olabilirim ama bu illet bi kere girdi kanıma bi türlü çıkmak bilmiyor. ilk 90 tllik bi çadırla başladım altımda matım bile yoktu 1 sene içinde çadırı 3 e katladım mat tulum yatak yastık tüp buzluk çanta kamp duşu masa sandalye derken bi baktım ben evimi harbiden sırtımda taşımaya başlamışım. Bu anlattığım alet edevatı alıp sakın çanta sırtınızda otostopla gezmeyin sakat kalırsınız. Bende araba olduğu halde bazen sığdıramıyorum eşyaları. Neyse işin en keyifli kısmına geliyorum, bazen kafam atıyor sıkılıp bunalıyorum kendıme harıtadan bi yer secıyorum ınsanlardan uzak atlıyorum arabaya genelde orman tarzı yerler oluyor sectıgım yerler. Gidiyorum cadırımı kuruyorum atesımı yakıyorum ateste yemegımı yapıyorum sonra hafıf muzık eslıgınde ates basında sarabımı yudumluyorum. Şimdi aklımda araç üstü çadır ve projeksıyon ile fılm ızlemek var ınsallah musaıt olduğumda onları da halledebilirim.
