kamile şevki mutlu

entry2 galeri1
    1.
  1. ilk türk kadın patoloğu ve tıp profesörü. atatürk'ün kabrinin etnografya müzesinden anıtkabir'e taşınmasından önce naaşı kontrol etmekle görevlendirilen ekibin içinde yer almıştır.. veremle savaş derneği'nin 34 kurucu üyesinden biridir..
    0 ...
  2. 2.
  3. 1906'da yılında istanbul'da doğdu. 1924 yılında istanbul Kız Lisesi'ni bitirdi. 1930 yılında da istanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1928 yılında henüz öğrenciyken lenfogranülomatoz üzerinde yaptığı araştırmanın bulgularını içeren bir makalesi istanbul Tıp Fakültesi Dergisi'nde yayımlandı. Bu alandaki çalışmaları sonra da devam etti. Okulu bitirdikten sonra Tıp Fakültesi Pataloji kürsüsünde asistan olarak çalışmaya başladı. 1933 yılında Berlin Tıp Fakültesi'ne eğitim amacıyla gitti. Burada Prof. Robert Roessle'nin yönetimindeki Patoloji Kürsüsü'nde 2 yıl çalışmıştır. Bu sürenin son 4 ayını Prof. Roessle'nin re-feransıyla Prof. Robert Meyer'in yanında geçirmiştir. 1934'de Almanya'da, böbreküstü bezi medulla bölgesindeki kromaffin hücreleri¬nin sitoplâzmalarındaki özel kromaffin granüllerini ortaya çıkaran yeni bir teknik geliştirerek, Virchow Arşivi'nin aynı yıl çıkan sayılarından bi-rinde yayınlamıştır. Söz konusu hücrelerin ayırıcı tanımında kullanıl-mak üzere geliştirdiği bu metoda halen Şevki Metodu denmektedir. 1935'de istanbul'a dönerek patoloji uzmanı unvanını alan Kâmile Şevki, böylece Türkiye'nin ilk kadın pataloji uzmanı olmuştur.

    1945 yılında Ankara Üniversitesi içinde açılması kararlaştırılan Tıp Fakültesi'ne Histoloji ve Embriyoloji Profesörü olarak atanan Kâmile Şevki, böylece Türkiye'nin ilk kadın profesörü olmuştu. Kurucu öğretim üyesi olarak görev aldığı Ankara Tıp Fakültesi'nin 19 Ekim 1945 günü yapılan açılış töreninde "Morfoloji Bilimlerinin Tıptaki Önemi" başlıklı ilk dersi vermiştir. 1954 yılında Türkiye'nin ilk elektron mikroskobu laboratuarı yine onun yönetimindeki Ankara Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsü'nde açılmıştır. 1955 yılında orijinal mikrograflara dayalı histoloji bilgileri veren Türkiye'de yayınlanmış ilk ders kitabı olan Histoloji (Genel Bölüm) adlı kitabını yazan Prof. Dr. Kâmile Şevki, 1959-1962 yılları arasında ABD'nin Philadelphia kentindeki Pennsylvania Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak bulunmuştur.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1976 yılında emekli olan Kamile Şevki, 3 Ekim 1987 tarihinde vefat etmiştir.

    Bir bilim uzmanı olarak Parlak başarılarla ve ilklerle dolu yaşamının yanı sıra genç Türkiye Cumhuriyeti'nin bir aydından bekleyebileceği tüm sorumluluğa, azme ve inanca sahipti. Yazdığı anılarında bunu şu sözleri ile dile getirmiştir. "Genç tıbbiyeli, bugün olduğu gibi, yarınki meslek ödevlerini yerine getirdiğin zamanda da vatanın sosyal dertlerine eğilmeyi bir an ihmal etme! Derinliği hangi tarihlere kadar inen ve hangi çeşit menbaalardan beslendiği bilinmeyen dışardan ve içerden el ele vermiş ihanet ve ondan daha önemlisi cehalet, ancak böyle uyanık bir nesil karşısında zamanla atrofiye uğrayacaktır."

    Aynı zamanda 9 Kasım 1953'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli öncesi onu açan ve bozulmadan korunduğunu belgeleyen kişidir.

    Bu olaya anılarında da yer vermektedir ve o günlerden bu günlere Atatürk'ün ne için çabaladığını genç kuşaklara haykırmaktadır.

    "Aziz ölü tahta tabuta nakledilirken, biri Doçent Dr. Cahit Özen'e katlanmış küçük bir kağıt uzatarak "Hemşiresi yolladı, koynuna koyacakmışsınız"der. Cahit Özen kağıdı açıp bakmış, eski Türkçe yazılı olduğunu görünce bir an duraklar, sonra "ben bunu koymam, Atatürk bana kızar" der ve koymaz.

    Genç tıbbiyeli; yukarıdan beri anlattıklarım, tarihi bir olayın müspet vesikası olmaktan başka bir değer taşımaz. Senin asıl üzerinde duracağın nokta Cahit Özen'in, iliklerine kadar işlemiş bir Atatürkçülüğü sembolize eden sözlerindedir. Ata'yı ve devrimlerini anlamayanlar bu yazıyı da okuyunca, belki onu yine dinsizlikle itham edeceklerdir. Halbuki, o memleketin yüzyıllar boyunca geri kalmasındaki faktörlerin başında cehalet ve yobazlığın zalim rolünü görmüş, hurafelerden kurtulmanın ve orta çağ atmosferinden sıyrılıp çağdaş devre ulaşmanın tek yolunu (Hayatta en hakiki mürşid ilimdir) vecizesiyle dile getirmiştir. Dinin emri de budur."
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük