bugün başıma gelen yavşakça durum sonrasında artık tercih etmeyi düşünmediğim firma.
bursa terminaline giderken belediye otobüsünün kaza yapması sonucu ulaşmakta geciktim ve telefonla 10 dakika kadar gecikeceğimi söyledim fakat neymiş 5 dakikadan fazla bekleyemiyorlarmış, sanki hep zamanında kalkıyorlarmış gibi. neyse aracın hareket saatinden yalnızca 6 dakika sonra terminale ulaştım ve kamil koç bürosuna uğradım ve durumu tekrar anlattım. fakat aon derece ilgisiz ve umursamaz tavırlarla aracın hareket ettiğini, 5 dakika hikayesini anlatmaya başladılar. lanet olsun dedim, 2 saat sonraki araçta yer varmış, parasıyla o araca bilet aldım. bekle bekle sonunda bindim araca fakat bu araç ne hikmetse hareket saatinden 13 dakika sonra kalktı. geç kalan bir bayan vardı.
bi de nedense bursa'dan istanbul'a giderken olması gereken düzeyde hizmet var, istanbul'dan bursa'ya dönüşte kalite düşüyor muaviniyle, servisiyle, otobüsüyle. bana denk geliyor belkide, bende bir gariplik olsa gerek. peh.
efendim 1 günde olan salak yolculuğumu anlatacağım.. olay şöyle;
yolculuk öncelikle aldığımız 28 ve 29 numaralı koltuklara gidiyoruz arkadaşla..
onun koltuk sapa sağlam benimki gıcırdıyor ve hareket edemiyorum.. neyse ben oturdum bir şekilde arkadaşın televizyon kulaklığı bozuk.. haydeee muavin çağrılıyor. başka bir koltuğun ki ile değiştiriliyor.. saat 02:30 falan ( otobüs 02:00 da kalkıyor) hemen bir su servisi..
millet dır dır dır konuşuyor.. saat 02:30 da bir insan otobüsün için yapacağı bir kaç seçenek vardır. Ben uyumayı tercih ettim millet sessiz ortamda film izlemeyi tercih etti.. hayde kamil koç kapamadı ışıkları bir de o kadar sıcak ki içerisi kaloriferin yanında oturuyorum. ayağım kaloriferin üstünde ayağım bir ısındı bir ısındı.. neyse dedik çok şey söyledik muavine söylemeyelim daha bir şey.. bu sırada yemek servisi başladı millet açıyor çart-çurt sesler yok craxları falan.. neyse efendim sıra bize geliyor arkadaş diyor. gözlerine baka baka muavinin
-Kola
-kayısı mı?
ve anında gözlerinin içine bakarak ağzını anlaşılır bir şekilde oynatarak
-Kolaa
-kayısı mı kayısı bitmiş efendim diyor muavin daha sonra el ile gösterilerek muavin yaptığı salaklığa gülüp geçiyor..
neyse biz aldık kolamızı açtı arkadaş filmini ben içtim kolamı kulaklığımı taktım kulaklığımı dışarı bakarak uyumaya çalışıyorum bu arada saat 03:10 falan..
şimdi yastık yok polarımı top gibi yaptım kendi koltuğum ile cam arasına koydum poların altında da kolum benim kolumun altında da kalorifer var.. öyle bir sıcaklık geliyor ki cama yanağımı yapıştırıp nefes almaya çalışıyorum neyse kapattılar ışıkları herkes uyumaya falan çalışıyor bizde uyumaya çalışıyoruz.. baktım yanımdaki arkadaş öküz gibi uyuyor hayde uyuyamayan sıcaktan tek ben kaldık herhalde dedim ama gözümden uyku akıyor nefes alamıyorum kafamı oraya koyunca da yan tarafa dönme çarem yok koltuk gıcır gıcır ses çıkarıyor. Millet uyurken o sesi çıkarmayı da hiç istemem doğrusu neyse efendim benim içim geçmiş bu seferde muavin anons ediyor.. "Sayın yolcularımız bolu'ya gelmiş bulunuyoruz 30 dakika moladan sonra yolculuğumuza devam edeceğiz" gibi bir şey.. ben uyuyorum hemen ışıkları yaktılar bir de kış millet montunu giyiyor atkısını takıyor seste ses seste ses uyunmaz neyse herkes yavaş yavaş aşağı iniyor benim arkadaşta uyandı bana
- abi çok sıcak oldu be dedi anında bende ona
- olum sen koridor tarafında oturuyorsun ne güzel yattın uyudun lan benim burada kalorifer var uyunmuyor. dedim
-olum muavine söyleyelim ama önce dışarı çıkalım diye karar aldık..
bizde uyku muyku yok tabii..
hemen ışıkları kapadılar... dedik lan keşke hiç açmasalardı da bizde uyusaydık neyse biz öyle bir terlemişiz ki artık dışarı çıktık olum ne güzel hava falan diyoruz. gittik taytem adlı mola yerine orada 2 adet kaşarı tost ve 2 adet çay içtik 7 lira tuttu. arkadaş 20 lira verdi ve ona 12,50 kuruş verildi. demiştir bunlar uyku sersemi ben kar edeyim bi 50 kuruş ama yemezler. söke söke aldı 50 kuruşunu biz yedik yemeğimizi gittik dedik muavine çok sıcak oluyor falan neyse kaloriferi söndürdürler. biz bu sefer üşümez miyiz? neyse kaltık 05:20 gibi otobüs kalktı hemen bir su servisi sanki bolu da durup hiç bir şey yememişiz içmemişiz gibi onun arkasında yemek servisi 05:35 falan oldu saat anca kapandı ışıklar.. herkes mutlu mutlu uyuyor benim uyku kaçtı. açtım televizyonu baktım türk komedi filmlerine kanalizasyon var açtım izledim bizim yolculuk böylece bitti..
otobüsleri iyi güzel, teknolojik ama muavinleri hala andaval.
3 kişi bindiğimiz bursa - ankara arası kamil koç otobüsünde, kahve için sıcak su doldurmaya çalışan muavin, üçümüzün de üstüne o sıcak suyu dökmeyi başardı. allahsız herif koca otobüste bizim aileyi mi gözüne kestirdin?
sahibi chpli diye cemaat ve yandaşları tarafından saldırılan şirket. ama az çok o kişiyi tanısalar, siyaseti şirkete sokmayacağını bilirler. insanların ekmekleriyle oynamak ne kadar kolay. dindarız diye geçinenler böyle insanlar işte. konuyla alakalı şirketin yaptığı açıklamayı da paylaşalım.
"Gün içinde özelikle sosyal paylaşım siteleri başta olmak üzere bazı haber sitelerinde istanbul Ataşehirde yer alan Kamil Koç Aktarma merkezinde yer alan Mescidin kapanması ile ilgili olarak gerek basından gerekse yolcularımdan gelen açıklama taleplerine yanıtımız aşağıdaki gibidir.
Ataşehir Aktarma Merkezimiz söz konusu merkezi kullanan yolcularımızda takip ettiği üzere bir süredir kapsamlı bir tadilat çalışması içersindir. Bu çalışmalar nedeniyle mescit ibadete geçici olarak kapatılmıştır.
Söz konusu mescidin kapatılma nedenleri ile ilgili şimdiye kadar şirketimiz tarafından yapılmış her hangi bir açıklama bulunmamaktadır. Dolayısıyla özellikle internet sitelerinde yapılan yorumlarda yer alan ve şirketimiz tarafından yapıldığı idea edilen açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır.
Adı geçen mescidin durumuyla ile ilgili açıklama tadilat çalışmalarının ardından yolcularımızla paylaşılacaktır.
10 saatlik balıkesir-antalya yoluna interneti olmayan her tarafı zangırdayan sikindirik otobüsler koyabilen firma. ha bir boktan otobüs yüzünden tüm firmaya küfür etmem, o ayrı. iyi de otobüsün üstünde kocaman kamil koç yazıyor. kime küfredeyim şimdi?
bu entariyi nasıl kasıyon o zaman başgaan? diye soran olursa eğer, pamukkale den calıyom. adamlar kesinlikle bu konuda daha iyi.
eskiden mavi gömlek, gri pantolon kombinasyonuyla hafızamda yer edinen, "lan bu koç ailesi ne zenginmiş" dediğim firma. koçlar ayrı koçmuş, yıllar sonra anladık tabi.
son 1 senedir otobüslerinde internet sorunu yaşayan ve son derece dallama hostarı bünyesinde çalıştıran en sonunda vazgeçtiğim otobüs firması. yaşadığım net sorunuyla ilgili attığım mailde 1 farklı pc de ve farklı ayarlarda internetlerine bağlanmayı denediğimi ancak ne benim ne de otobüslerdeki diğer yolcuların bağlanamadıklarını anlattım. gelen cevam;
" öncelikle ilginiz için teşekkür ederiz. son bir senedir otobüslerimizde 3g teknolojisine geçtiğimiz için, bu sistem de henüz yaygın olmadığı için şehir dışında nete bağlanma problemi yaşanabiliyor. anlayışınız için teşekkürler "
şehirler arası hizmet veren bir firma için son derece akla mantığa uygun bir açıklama... saolun var olun ki pamukkale gibi bi firmaya geçmemi sağladınız.
sımsıcak bir havada bana çile çektiren otobüs firması.
oku kamil bu yazımı;
bir gün antalya da ofo otelin önünde, 105 numara minibüsten inip örnekköy futbol sahasının dibindeki yazıhaneye, 13:30 otobüsüne kalkan servise binmek için elimde bulunan 20 kilogramlık valizim ile birlikte aşağıya doğru yürümeye başladım, normalde o yolu çok kere yürümeme rağmen askısı kopmuş 20 kilogram ağırlığındaki bir valizi elinizde taşıyarak yürümeniz o sıcağın altında insana koyuyor. neyse kan ter içinde kollarım kopmuş bir halde aşağıya indim; a.q birde ne göreyim yazıhane bomboş, camın yanına yaklaştım ve yazıhanemiz ofo otelin ilerisinde hede hödeye taşınmıştır diye yazmakta, inanır mısınız kahroldum. Tekrar o valizi kucakladım ama yürümedim, yürürmüyüm a.q o yolu bir daha bindim taksiye 5 tl ye gittim.
sonuç olarak; aferdersin ama her bir şey de mail atıyorsun, peki bunda neden mail atmadın da beni o sıcağın altında erittin kamil?
eskişehir - istanbul arası tercih ettiğim otobüs firması eskişehir'in yerel firmalarına göre çok iyiler, hostlarının iyi olmadığını kabul ediyorum ama hız ve hizmet konusunda iyiler.kestane şekeri ikramını tuttum.
hizmet kalitesini son zamanlarda düşürmüş firma. titreyip kendilerine gelmelerini salık veriyorum. servis, hız, belirtilen sürelerin aşılmaması çok iyi hoş ama hostları son dönemde koyvermiş gitmiş şekilde. yanınızdan geçerken burnunuzu düşürecek kadar kötü kokuyorlar. firmanın bunları göz önüne alması lazım çünkü alıştığımız ve beklediğimiz kamil koç kalitesi bu değil.
ayrıca son dönemde anadolu turizm atak yapıyor kamil koç yenilik ve hizmet bakımından biraz daha geride kaldı. ha gayret be kamilim.
40 kişiyi aynı anda mağdur etme başarısını göstermiş otobüs firmasıdır. esenlere gitmesi gerekirken bütün yolcuları alibeyköyde bırakmış burdan başınızın çaresine bakın denilmiştir. ayaklanan yolcular sayesinde zorla bir servis ayarlanmış esenlere kağnı gibi gidilmiştir. esenlerde servisler 1 saat beklemiş 8 de bursadan kalkan otobüs anca saat 1,5 ta istanbula varmıştır. bu da kamil koç un belediye otobüslüğnden hiç bir şey kaybetmediğini göstermiştir. *
rahat hattı ile yaptığım rahat yolculuğu unutamadığım firma. sol tarafta deri kaplamalı tek kişilik geniş koltukları var. bu yüzden sol taraf tavsiye edilir.
Explorer9 ile bilet satın alma işlem menüsünde kalkış, varış ve tarih sekmelerini çalıştıramadığımız otobüs firması. Çözüm olarak F12 ile explorer8 uyumluluğuna geçmek veya en kolayı olarak google chrome kullanmak gerekir.
eğer online bilet ayırttıysanız, bu bileti müşteri hizmetlerini arayıp iptal etseniz dahi, aynı otobüsün başka koltuğundan bilet alamıyorsunuz; iade, değiştirme vs. gibi işlemler çok geç ulaşıyor kendilerine ve online işlem yapamıyorsunuz.