şakacıların özellikle Türkiye'de ,haklı olarak (!), insanları güldürdüğünü sanıp böyle şakalar yapmaya devam edeceği ve ünlü olduklarını sanacakları espri anlayışı. Asıl anlaşılamayanın hiç komik olmayan ve saçmalıktan ibaret olan bazı şakalardan sonra şakazedenin kameralara gülebilmesi ve el sallayabilmesi.
immortalease kişisi bir gün okuldan çıkmış yolda ilerlemektedir. karşısına bit ket çıkmıştır ve onun üstünden geçilebilmesi için basamak niyetine bir tahta kasa * konulmuştur. basılır. ayak içine sıkışır. ne oluyor demeden kasanın içinde bir kelepçe olduğu da anlaşılır,bir nevi dişsiz kurt kapanı.
yoğun bir sinir harbi ve kasadan kurtulamamanın etkisi yaşanırken bir de karşı marketten bir denyo gelip kasayı kırdığı için kasanın parasını istemeye yeltenir, yoksa kelepçeyi açmayacağını idda eder.
gelin de siz sakin olun bakalım o durumda a koltuklarında keyifle oturan gülenler !
o kadar sinirlendim ki neredeyse ayağımla beraber kasayı kaldırıp adamın kafasına indiricektim *,söylediğim o kadar şey ve yirmi dakikalık bir polemikten sonra iki kameraya gülümsemem gerektiği söylendi. kamera şakasıymış. **
şunu da belirtiyim uzun süre kendinize gelemiyorsunuz.
tvde de görülmesi muhtemeldir. salakça müzikler eşliğinde izliyiciye sunulur. o kadar olsada olur olmasada denilesi bi durumdurki, gecenin bi vakti yayınlanır kimse izlemediği için. bazı cıbıldak modelleride internette tıklanma rekoru kırar ki bu rekorun kırılmasına abazalar yardımcı olur. (bkz: arkadaşların verdiği linkler)
yapanın türkiyede ıslak havluyla dövüldüğü şaka türüdür. (şakaya uğrayanın kameraya el sallama kısmında 'vooaağ şaka mıydı gurban? löheeheheheh gusura galma sana da acık şeyettim..' deyişiyle son bulur.)
pencerenin olduğu yere bir televizyon yerleştirilir* ve ekran görüntüsü olarak pencereden bakınca görünen manzara koyulur**. birkaç kişi iş görüşmesine çağırılır. şaka, iş görüşmesinin yapıldığı sırada ortaya çıkar. gayet sıradan bir iş görüşmesi sırasında, şehrin üzerine bir füze düşüyormuş görüntüsü verilir.