oğlunu her gittiği yurtdışı gezisinde yanında götüren, ne sıfatı olduğu belli olmayan kızını danışman yapıp dünyanın maaşını maaş veren birinin, karısına da "bak japonlar gelmiş hadi sen konuş" demesine verilen haklı ayardır.
normalde a.k.partisi yandaşlarınca da yadırganması gerekir bu sıfatı belli olmayan kişinin konuşma yapmasının ancak böyle birşeyi beklemiyoruz tabi ki kendilerinden.
ayar mayar değil bildiğiniz terbiyesizliktir. özellikle japonlara. emine erdoğan'ın, enerji bakanının, kamer genç'in bulunduğu o yer japonya büyükelçiliğidir. yani hukuken japonya topraklarıdır. orada kimin konuşma yapacağına, kimin nerede nasıl hareket edeceğine japonlar karar verir. emine erdoğan gelipte "ben bir konuşma yapayım" deyip konuşma yapamaz. ama bu sefer japonlar izin vermiş konuşmaya. kamer genç alanın razı satanın razı olduğu bir yerde çıkıp bağırmaya başlamış. orada sadece japonlar ve türkler yok, başka devletlerden de temsilciler var. o kadar kişinin önünde aynı meclisteki gibi bir görüntü oluştu. yine rezil biziz, yine rezil biziz.
chp milletvekilleri içinde tek haz etmediğim bir zamanlar önder sav'dı, şimdi de kamer genç. nerede nasıl konuşacağını bilmiyor. dan dun konuşuyor. ha bunlar akp'de mhp'de yok mu ? var tabi. benim önerim; kendini köy kahvesinde zanneden bu vekillere partilerince ihtar çekilmesi, uyarılması. çünkü bunlar konuştukça biz rezil oluyoruz.
"sen hangi sıfatla konuşuyorsun" sorusunu soran mallara cevap olarak;
bir kere dünyadan haberiniz yok..first lady'ler dünyanın her ülkesinde bir yere konuşmacı olarak katılıp konuşma yapabilir..bu gayet doğal bir durum..
ikincisi, bu olayları bilmeden radyodan filan dinleseniz, zannedersiniz ki barack obama türkiye'ye gelmiş de onu karşılamaya emine erdoğan gitmiş..
mal arkadaşlara ekstra bir açıklama olsun da bir daha mal mal sorular sormasınlar..
"emine erdoğan neden konuşuyor orada??"
çünkü; Türkiye hükumeti, cumhuriyet resepsiyonunda japon başbakanı'nın eşinin onur konuğu olarak davet etmiştir. Japon konsolosluğu da iade jest olarak tc başbakanı'nın eşini kendi milli günlerinde onur konuğu olarak davet etmiştir. yani orada sadece türkiye yoktur. orada tüm ülke temsicileri var..emine erdoğan onur konuğu olarak davet edilmiş ve bir konuşma yapması istenmiştir..
yer konsolosluk yani hükmen japon toprağı..ev sahibi japon hükumeti..ulan allahın ayyaşı kart pezevenk!! alkol alıp alıp türkiye cumhuriyetini bütün ülkelerin gözü önünde küçük düşürmeye ne hakkın var??
başbakan korumalari seçilmiş bir vekilin yani temsilcinin üzerine yürüyor, bakan sıfatını atama ile almış biri yine aynı kişiye "cik dışarı terbiyesiz" diye bağırabiliyor ama olayın tek suçlusu da yine bu adam oluyor! ilginç.
basbakanin evine gelen misafir değil ki oradaki insanlar. resmi bir törene katılan davetliler. evet ben de soruyorum; "nedir bu kadının sıfatı?"
ayar vermek daha farklı durum, adam orada rahatsızlığını ifade etmeye çalışıyor aslında. çok doğru değil izlediği yol, ancak sözleri doğrudur.
yalaka bakanın ise onca koruma arasından artist bir tavırla "çık lan dışarı, başbakanın hanımı konuşuyor burada" demesi ise olayın gülünecek diğer boyutu.
rahşan ecevit ile siirtli arap emine'yi tokuşturmaya kalkmış barzonun biri de...
hewal erdoğancı kekoların çaresizliği aslında insanın yüreğini burkuyor...
rahşan hanım robert koleji mezunu, gazeteci, parti kurucusu, aktivist ve yazardı...
ona rağmen bir diplomatik toplantıda "açılın konuşma yapıcem" diye sahnelere atmazdı, atamazdı kendisini. terbiyesi müsaade etmezdi.
hanımefendi bir kişilikti... bu kadıncağıza her şeyi söyleyebilirsiniz, siyaseten nefret edebilirsiniz, ağzınızın tavanı yoktur küfür de edebilirsiniz....
ayar demeden önce şunlar bilinmeli; japonya'daki türkiye büyükelciliginde düzenlenen türk gününe japonya basbakanının esi katılmıs ve açılış konuşmasını yapmıştır. buna mukabil ankaradaki japon elçiliğinde düzenlenen japon milli günü resepsiyonuna, mütekabiliyet esasına göre katılmış ve açılıs konusmasını japon büyükelcisinin önceden ilettigi talebi dogrultusunda gerceklestirmistir emine erdogan. ki zaten başbakan yahut cumhurbaskani esi, bulundugu yerde protokol anlaminda en üst noktadadir, yani hanedanlikla falan alakasi yok bunun. devlet protokol kurallarindan, diplomasiden, uluslararası teamüllerden haberiniz yok anladım da azıcık saygınız olsun bari lan!
ülkede kulluk anlayışının nerelere geldiğini göstermiştir. emine erdoğan hanedanın bir üyesi olarak önemli bir insan görülmüştür. konuşabilir denmiştir. tayyibe padişah yakıştırması yapılmıştı. evet sistem oturmuştur. artık japonya falanda bizi krallık ile yönetiliyor diye düşünmektedir.
demokrasilerde makamlar mevkiler vardır. insanlar makamları ile değerlendirilir. veya kamuoyunun kabul ettiği önemli bir düşünürsündür. emine erdoğan neticede senden benden farkı olmayan bir insandır. onu dinlemek zorunda bırakılanlara gerçek bir hakarettir. entrylere bakıldığında emine erdoğana yanlış yapılmıştır diyenleri anlamak zordur.
emine erdoğan ne seçilmiş ne atanmıştır. politik olaylarda istediği gibi eşinin yanında durur ya da durmaz ama devlet ile parti işleri farklıdır. sıradan bir yurttaşın, ister cumhurbaşkanı ister sarı çizmeli mehmet ağa eşi olsun devleti temsil yetkisi ve hakkı yoktur.
japon büyükelçiliği'nin verdiği resmi davette benim ne kadar konuşma yapma yetkim ve hakkım varsa onun da o kadar var. haaa, büyükelçilik görevlileri rica ederlerse düşünülebilir ama gerisi fasafiso.
nerede yaşıyorsunuz amk, diktatörlükten beter oldu ülke. diktatörün kendisi yokken devlet işlerini karısı mı yönetirmiş?
şunu normal karşılayan bireyin beynini, kılcal damarlarına kadar sikmek gerek!
japonya büyük elçisi japonya'yı temsilen yaptığı konuşmanın akabinde emine e. çıkıp hangi sıfat ile türkiye cumhuriyeti adına konuşuyor? bir başbakan yardımcısı, dış işleri bakanı, vs. gibi resmi bir sıfata sahip bir şahıs değil midir devleti temsil eden? emine e. sadece bir vatandaş sıfatına sahiptir orada; benim, senin, sizlerin annelerinin bir çoğu gibi...
kamer genç'in parmak bastığı iş tamamen doğru! üslup, kelimeler, ona karşı yapılanlar, vs. tartışılır, konuşulur!
bu arada türk milli günlerinde köşe bucak saklanan kimi malum parti üyeleri, japon milli gününde doluşmuşlar etkinliğe!
Kaba bir tutumla doğru bir şey söylemiştir. O konuşmayı yapmak Emine Hanım'ın işi değildir. O zaman oğlu da çıkıp konuşsun. Ama Kamer Genç haklıyken haksız duruma düşürmüştür kendini.
hükümdar sıfatında biri olsaydı bu ülkede, evet erdoğan soyadına sahip olan herkes her yerde konuşma gerçekleştirebilirdi. ne mutlu ki cumhuriyetle yönetilen bir ülkedeyiz ve hükümdar değil, cumhurbaşkanı, başbakan gibi sıfatlar kullanıyoruz.