evrim teorisi kambriyen patlaması ile aniden çeşitlenen hayatı bilimsel yani doğruluğu test edilebilir ve tekrar sınanabilir olan yöntemlerle açıklayamamaktadır. evrimci dergilerdeki tahmin modellemeleri de ancak evrime iman edenleri tatmin edecek düzeyde bilimsellik taşımaktadır. felsefi düşüncelerin değil biyolojinin evriminden bahsediyoruz dolayısıyla lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmayın bilimsel ispat sunun.
evrimciler yaradılış inancını sorgulamak için mantık yürütmeyi deneyeceklerine canlıların bu şekilde çeşitlenmesini açıklamaya gayret etsinler. ne oldu da bu dönemde birden çok fazla canlı türü ortaya çıktı. evrime turbo motoru takıldı iddiasındaysanız şu motoru tarif edin. neden o zaman? neden o kadar fazla?
birine göre şöyle, öbürüne göre böyle olmuş gibi teorik tahmin oyunları istemiyoruz. mahalle dedikodusu gibi yazarak cevap yetiştirmiş olmazsınız. bilim tahmin değil ispat bekler. siz evrime iman ettiğiniz için bu tahminleri sorgulamadan kabul ediyorsunuz. tahminle tatmin olmak isteyenler iddaa oynasın. ya da evrim bizim dinimizdir bilim değil diyin sizi kendi halinize bırakalım.
ispata dayalı olmayan şey bilim değildir sadece inançtır. evrim de bir inançtır. öne sürdükleri de sadece iddiadır, ispatlanamamıştır.
(#11902185) nolu mesajda zaten bilimsel açıklama değil bir tür evrimcilerin inancına saygı lütfen serzenişidir.
not: bu konuda çok yazdım daha fazla yazma ihtiyacı duymuyorum çünkü karşıma kopyala-yapıştır papağanlarndan daha bilimsel biri çıkmıyor maalesef. önce evrim ile ilgili başlıklara geçmişte yazdıklarımı bulun onlara cevap verin. bu konuda yani kambriyen patlaması hakkında ağababanız darwinden yapılan alıntıyı da okumadan geçmeyin...
günümüzde yaşamakta olan çok hücreli grupların birdenbire ortaya çıktığı jeolojik dönem olan Kambriyen dönemde canlıların bu ani ve geniş çaplı ortaya çıkışına bilim dünyasında verilen addır.
Kambriyen patlaması hayatın tarihi ile ilgili en önemli olaylardan biridir. bu durum fosil kayıtlarında da apaçık görülmektedir.
Kambriyen patlaması ile ortaya çıkan canlıların en ilginçlerinden biri de trilobitlerdir. Trilobitler, 530 milyon yıl önce ortaya çıkan en eski canlı türlerinden biridir. farklı coğrafyalarda ve çeşitli türlerde ortaya çıkmış olan bu canlı türü aynı zamanda kolay fosilleşen yapısıyla araştırmacılar için verimli bir kaynak teşil etmiştir. Gözleri ise dünyada ortaya çıkan ilk görme sistemidir. Son derece kompleks ve kusursuz bir tasarıma sahip olan bu gözler, evrim teorisinin "canlılık ilkelden gelişmişe doğru evrimleşmiştir" iddiasına öldürücü bir darbe vurmaktadır. Trilobitlerin gözleri, "petek göz yapısı" adı verilen bir tasarıma sahipti. Gözün içinde, yüzlerce küçük gözcük yer alıyordu. Dahası, bu gözcüklerin her birinde iki ayrı mercek bulunuyordu. "Çift mercek sistemi" denen bu yapı sayesinde trilobitlerin su altında çok detaylı ve berrak bir görüntü elde ettikleri hesaplanmaktadır. Harvard Üniversitesi'nden jeoloji profesörü David Raup; "Trilobitlerin gözü, ancak günümüzün iyi eğitim görmüş ve son derece yetenekli bir optik mühendisi tarafından geliştirilebilecek bir tasarıma sahipti" demektedir.(David Raup, "Conflicts Between Darwin and Paleontology", Bulletin, Field Museum of Natural History, Cilt 50, Ocak 1979, s. 24.)
Kambriyen patlaması aynı zamanda evrim teorisinin varsayımlarıyla da ciddi bir tezat ortaya koymaktadır. nitekim darwin türlerin kökeni adlı kitabında aniden oraya çıkan bu türlerin zaman içinde oluşan doğal ayıklanma (natural selection) teorisini çürütebileceğini belirtmiş fakat o devrin bilimsel kayıtlarının sınırlılığından medet umarak aslında ara geçiş fosillerinin bulunabileceğini belirtmiştir. bilimse gelişmeler ve bulunan milyonlarca fosil ise darwin'in bu öngörüsünün ve dolayısıyla doğal ayıklanma iddiasının aksini göstermektedir.
--alıntı--
If numerous species, belonging to the same genera or families, have really started into life all at once, the fact would be fatal to the theory of descent with slow modification through natural selection. For the development of a group of forms, all of which have descended from some one progenitor, must have been an extremely slow process; and the progenitors must have lived long ages before their modified descendants.
(Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, p. 302)
--alıntı--
kambriyen patlaması evrimcilerin günümüzdeki önderi olarak adlandırılabilecek richard dawkins başya olmak üzere hiçbir evrimci tarafından açıklanamamaktadır. bir kısmı darwin gibi fosillerin bulunamadığı ya da yok olduğunu iddia etse de prekambriyen (kambriyen öncesi) devirden kalan ilkel canlı formlarıa ait fosiller onların bu iddiasını zora sokmaktadır.
hadi önce tanımı girelim de entrimizi silinme tehlikesinden kurtaralım.*
540 milyon önce başlayan ve 50 milyon yıl kadar kısa süren, canlı çeşitliliğinde birden bire artış görülen dönem. *
şimdi evrimci heyecanlı gençler iyi okusun da bişiyler öğrensin. amacımız onları da aydınlatmak.
dünya hepimizin malumu 4,5 milyar yaşında hemen hemen. kambriyene kadar olan süreçte yani 4 milyar yıl boyunca dünyada tek hücreli canlılar prekambriyen döneminde yani kambriyenden hemen önce ki dönemde var. bir de çok seyrek ve çok küçük iskeletsiz canlılar mevcut prekambriyende. paleontoloji öyle söylüyor, element uydurmuyoruz.
540 milyon yıl önce birden bire dünya üzerinde canlı sayısında bir patlama yaşanır.bu tek hücreliler ve küçük iskeletsizler gider, yerlerine bir anda koca koca yaratıklar, bir anda oldukça çeşitli bitki örtüsü gelir.
ve enteresan olan şudur ki 30 kadar filum kambriyen döneminde ortaya çıkmıştır. bilmeyenler için filum u hayvan şubesi olarak adlandırabiliriz. fransız paleontolog armand de ricqles bu ani canlı çeşitliliğini ''zoolojik big bang'' ifade etmiştir.
ben bu konu üzerine oldukça uzun ve detaylı bir şekilde yazarım ama okunmayacağını biliyorum, bilhassa evrimciler tarafından. o yüzden anlaşılır bi dille şunu söyliyim ki kambriyen döneminde günümüzdeki hayvan grupları bir anda ortaya çıkmıştır. yani evrimcilerin dediği gibi ''canlılar milyonlarca yıl boyunca sudan karaya geçiş yaparak ve evrile evrile mutasyona uğrayarak'' bugünlere gelmemiştir, aniden filumlar halinde ortaya çıkmışlardır. bunu ben değil paleontoloji bilim dalı söylemektedir.
evrimciler bu konuya zorunda kalmadıkça değinmez, kendilerine yönelik bir konu olsaydı dillerinden düşmezdi bu kambriyen dönemi.
bense yaratılışçı birisi olarak sözlükte ilk defa değinebildim bu konuya. evrimi çürütmek için mermimiz o kadar çok ki hangi birini anlatacağımı şaşırdım.
yaklaşık 65 milyon yıl önce
bir gök cisminin yeryüzüne çarpması neticesinde: global ısınma-ısı düşmesi, yayılan gaz ve toz bulutları, güneş ışığının bloke olması sebepleriyle fotosentez durmuş, dünyadaki ekoloji sistemi değişmiştir.
denizdeki canlı türlerinin yüzde 90 nı,
karada yaşayan omurgalıların yüzde 70 i yok olmuştur.
bitki ve planktonların yok olmasıyla dünyadaki oksijen seviyesi ani bir şekilde düşmüştür.
yeryüzüne çarpan bu gök cismi, dünyadaki sürüngenlerin yüz milyonlarca yıl süren hakimiyetinine son vermiş ve tersiyerde memelilerin oluşmasını sağlayacak koşullar oluşmuştur.
dinozorların ve diğer bazı canlıların yok olmasının ardından deniz ve karada yaşayan canlı türlerinde bir ''patlama'' yaşanmıştır.
Ateizmin bir yerlerinde patlamıştır. Göt zoruyla bir araya gelmiş birkaç organik molekülün bir anda böyle bir sıçrama yapması imkansıza yakın bir olay. Demek ki neymiş doğal seçilim o kadar da doğal değilmiş. Bunun adının kambriyen bang olması lazım aslında big bang ile beraber masum ateistlere gang bang yapan iki bilimsel olgu. Hadi beline kuvvet kambriyen kardeş dawkins yengeye de selamlarımı ilet.
bu yıllarda Serbest Oksijen o kadar üst düzeylere ulaştı ki (günümüze kadarki en yüksek düzeyler, çok hücrelilik mümkün olabildi (çok hücrelilerin enerji sağlamalarına yetecek kadar oksijen artık mevcuttu).
Daha sonra bu şekilde aşırı bir çeşitliliğin gerçekleşmesinin sebebi de, çok hücreliliğin yepyeni imkanlar tanımasıydı. Çünkü habitatların tamamı boştu veya tek hücrelilerce kuşatılmıştı. Çokhücrelilik, kolayca bu uçsuz bucaksız alanlarda yayıldı ve "evrimsel radyasyon" dediğimiz (radyasyonun anlamı burada dalgalarla ilgili değildir) olay meydana geldi.
2.5 milyar yıl öncesi (ilk fotosentetik bakteriler) ile 550-600 milyon yıl öncesi (Kambriyen "patlaması") arasında Oksijen düzeyleri sürekli olarak artmıştır (Kambriyen Dönem'de %13'lerde ancak sürekli artıyor). Kambriyen Patlaması sırası ve sonrasında artan canlı miktarı, Oksijen üretim/tüketim düzeyini dengelemiştir ve 250 milyon yıl kadar bir süreyle Oksijen düzeyi sabit kalmıştır. Sonra, çok hücreli bitkilerin karaları işgal etmesiyle, Oksijen düzeyleri akıl almaz düzeyde fırlamış ve 250 milyon yıl önce en yüksek düzeye ulaşmıştır (atmosferde %28'lere kadar). Bu sırada karaya çıkan bazı hayvanlar devasa boyutlara ulaşmıştır.
Geç Permiyen'de tekrar düşüş yaşanmış (%15'lere) ve bu büyük formlar düşük düzeylere adapte olamamışlar ve soyları tükenmiştir.
Günümüzde Oksijen düzeyi %21 dolaylarındadır ve artmaktadır.
Kambriyen Patlaması'nın en önemli nedeni, daha önce ulaşılmamış Oksijen düzeylerine ulaşılmasıdır.
--spoiler--
evrim teorisi kambriyen patlaması ile aniden çeşitlenen hayatı bilimsel olan yöntemlerle açıklayamamaktadır.
--spoiler--
hadi o zaman hep beraber ''allah ol dedi oldu'' bilimsel (!) teorisine inanıyoruz. evrim gerçeği bilimsel olarak defalarca kanıtlanmış ve gözlemlenmiştir.
--spoiler--
felsefi düşüncelerin değil biyolojinin evriminden bahsediyoruz dolayısıyla lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmayın ispat sunun.
--spoiler--
sihirli bir şekilde bir anda yaratıldığımız masalından bahseden ben miydim ?
--spoiler--
evrimciler yaradılış inancını sorgulamak için mantık yürütmeyi deneyeceklerine canlıların bu şekilde çeşitlenmesini açıklamaya gayret etsinler.
--spoiler--
tabi çok yanlış yaptım mantık yürüterek ne de olsa mantık insanı günaha sevkeder. biraz da sen gayret etsen açıklama için mevcut bilimsel teorilere çamur atacağına insanlığa bir yararın dokunurdu.
--spoiler--
birine göre şöyle, öbürüne göre böyle olmuş gibi teorik tahmin oyunları istemiyoruz. mahalle dedikodusu gibi yazarak cevap yetiştirmiş olmazsınız.
--spoiler--
senin oturduğun yerden mahalle dedikodusu dediğin bilimsel teorileri geliştirmek için gavur ilan ettiğiniz aydın insanlar ömürlerini adamaktalar. sormuşsun kambriyen patlamasının sebebi nedir diye bilim adamlarının geliştirmiş olduğu hipotezlerden bahsediyorum bende; yaşam kanunları matematik fizik gibi iki formülle kanıtlanacak şeyler değildir önce hipotezler oluşturulur ardından teoriler gelir ve teoriler yaşam bilimi için en güvenilir sonuçtur daha ilerisi yoktur mevcut bilimsel teknolojilerimizle olamaz da zaten. (bkz: teori ve kanun) :
1- oksijen seviyesi hipotezi (yukarıda kısaca bahsettim).
3- gelişimsel açıklamalar: embriyolojik dönemde hox genindeki minnacık değişiklikler (çevresel şartların ani değişmesi sonucu oluşan değişiklikler) erişkin bireyde büyük çaplı değişikliklere yol açabilmektedir. Prekambriyen metazoan'ların moleküler yapıları bilimadamları tarafından incelenmiş ve bu değişim patlamasına açık bir biçimleri olduğu kanıtlanmıştır.
4- ekolojik hipotezler: farklı tip Organizmalar arasındaki etkileşimlerin ana sebep olduğu ileri sürülür. yiyecek zincirinde değişiklikler, yırtıcılar arasındaki av ve silahlanma yarışları v.s yani kısaca ko-evrim gerçeğini temel alan bir hipotezdir.
5- 2010 yılında nature dergisinde yayınlanan bir bilimsel çalışma ise sanılanın aksine ökaryotik çok hücreliğin oluşumunu Kambriyen dönemi başlangıcı değilde bu dönemden yaklaşık 1.55 milyar yıl daha erken geliştiğini ileri sürmüştür. fakat yumuşakçaların kemikleri gelişmediğinden fosilleşmeleri ve günümüze kalmaları hemen hemen imkansızdır. bu yüzden biz fosilleri incelediğimizde hızlı bir gelişim görüyoruz oysa bu bir yanılsamadır. http://www.nature.com/new...0/full/news.2010.323.html http://www.nature.com/nat...302/full/nature09166.html
kısacası, Kambriyen devri biyolojik değil jeolojik bir devirdir. Kayaç sistemlerinin oluştuğu, sıcak soğuk su akıntılarının belirginleştiği, klimatik şartların coğrafyadan coğrafyaya çok belirgin farklılıklar gösterdiği bir dönemdir.
Yani şartların değişimi ile beraber farklı coğrafyalardaki bitki ve hayvan popülasyonlarını evrime zorlamış, türlerin çeşitliliğini maksimuma ulaştırmıştır. Kambriyen devri bu açıdan evrim için mükemmel bir kanıttır zaten.
bilim insanları ile bağnaz insanlar arasındaki farkta işte budur. bilim hipotezler üretip bunları geliştirmeye çalışır ve sürekli araştırırken, bağnaz zaten cevabı bildiğine inanır. merak edenleri de din düşmanlığıyla itham eder, cehennemle korkutmaya çalışır...
günümüzden yaklaşık 540 milyon yıl önce başlayıp, 490 milyon yıl önce sona erdiği tahmin edilen kambriyen dönemine ait kayalardaki fosillere bakıldığında, hayvan çeşitlerinde birden ortaya çıkan bir bolluk görülmektedir. bu dönem boyunca bilinen hayvan şubelerinin (filum) % 95 gibi büyük bir çoğunluğunun, 510 milyon yıl gibi kısa bir sürede yaratıldıkları anlaşılmaktadır. bundan sonra, birkaç istisna dışında, jeolojik kayıtlar boyunca, yeni hayvan şubelerinin ortaya çıkması durmuştur. hayvan şubeleri, temel özellikler bakımından çok farklı hayvan formlarına ait sistematik gruplar ihtiva eder. bunlar vücut yapılarındaki temel morfolojik farkların büyüklüğü ile birbirinden kolayca ayrılır. mesela bir böcek ile denizyıldızı, bir solucan ile balık veya süngerin sistem ve organları arasındaki temel farklılıkların büyüklüğü çok açık allahın tercihini gösterir. evrim teorisi, hayvanlar alemindeki filumlar gibi büyük taksonomik gruplara ait böyle büyük miktardaki değişik vücut planlarının birdenbire ortaya çıkmasını açıklamak zorundadır.
Jeolojik tarihte oransal olarak kısa bir zaman içerisinde , hayvanların belli başlı vücut yapı planlarının çoğunun ortaya çıktığı dönemdir. Fosil kayıtlarına göre 545-525 milyon yıl önce gerçekleşmiştir. Burada Gould dahil diğer şüphecilerin aklına takılan soru evrimin olup olmadığı değil " evrimin hızı ve değişik türler ortaya çıkarmadaki başarısıdır. " zannedildiğinin aksine fosil kayıtları kambriyen patlamasını doğrulamakta ve biyolojik analiz yöntemleri de evrimle ilgili açıklamaları desteklemektedir. Evrimsel bir süreçte ne kadar geriye gidilirse gidilsin net bilgiye sahip olmak o kadar güçleşecektir. Dolayısıyla uzak geçmişe ait olaylar neden-sonuç ilişkisi içerisinde belirli kanıtlar ışığında bilimsel verilerden çıkarsanmak durumundadır. Kambriyen patlamasında yaklaşık 35 kadar farklı hayvan şubesinin ortaya çıktığı bilinmektedir. Bunu açıklayan bir yeni bulgu olarak hox genlerinde meydana gelen bir atışın bu dönemde ani ve hızlı çeşitlenmenin nedeni olduğudur. Diğer adıyla gelişim düzenleyicigenler olan hox genleri farklı zaman ve yerlerde işlemesi sonucu aynı gen setleri " seçici " davranabilen bu genler nedeniyle sinekten insana kadar oldukça farklı vücut planlarına sahip organizmalar oluşturabilmektedir. insan ile sirke sineği arasındaki genetik benzerlik oranın yaklaşık yüzde 60 civarındadır. Gelişimi düzenleyici ( homeotik genler ) genom içerisinde gelişimi etkileyerek benzer genlere sahip canlılar arasında değişik fenotiplerin oluşmasına neden olmaktadır. Buradan çıkarılan sonuç ise " evrimin her zaman çok çok uzun süre almayabildiği(makro evrim) " ve " kısa sürede de evrimsel gelişimlerin olduğu(mikro evrim) " dur. Bakterilerin 1 hafta içinde antibiyotiklere karşı gösterdikleri dürenç ya da hıv virüsünün aids ilacına karşı geliştirdiği uyumsal tepki , sineklerin ve böceklerin ilaçlara karşı 1 yıl içinde geliştirdikleri direnç düşünüldüğü taktirde gayet doyurucu bir açıklama olmaktadır. Kaldı ki evrim karşıtlığı yapanların ontogeni(bir organizmanın embriyonik gelişimi)'yi onların filogeni(bir canlının evrimsel tarihi)den ayırarak bazı çıkarımlarda bulunması hiç de bilimsel bir yaklaşım değildir. Hani arkadaş atıp tutuyor da. Bir de şu bacterium falgellanız vardı n'oldu onun foyası erken ortaya çıktı da artık konuşmaz oldunuz minik kuşlar!*
50 milyon yıl sürdüğü kabul edilen (545 ile 495 milyon yıl önce) ** kambriyen dönemde daha önce benzeri görülmemiş canlı türlerinin ortaya çıkmasını ifade der.
edepsizleşmeyi marifet sananlar cehaletlerini ortaya koymaktan da kaçınmazlar nedense. konuyu adnan oktar'a getirip dayamaktan başka bildikleri var mıdır şüphelenmemek elde değil. o olmasa kimi öne sürecektiniz? ben bizzat darwin'in yazdıklarını kaynak vererek alıntıladım. aşırı evrimleşmiş işkembemden sallamadım birileri gibi.
öncelikle Prekambriyen yaşlı fosiller vardır. Fosil kayıtlarında bu dönemlere ait tek hücreli ve çok hücreli mikroorganizmaların çeşitli izleri bulunmaktadır. fakat bunlar genellikle çok uzak bir geçmişte değil Kambriyen tabakalarının hemen altındaki Prekambriyen tabakalarında bulunmaktadır ve hem seyrek, hem çok küçük, hem de en önemlisi iskeletsizdirler. Bir başka deyişle, küçük boylu iskeletsiz fosillerden büyük boylu iskeletli fosillere aniden geçilmektedir. *
ders kitaplarından akılda kalan yarım bilgilerle uzmanlık yapmak ancak konuyu bilmeyenlere etki eder.
hem evrim terosinin tutarsızlığından bir türlü bulunamayan evrimsel dönüşüm canlısı fosillerini suçlamak biraz komik olmuyor mu? öyle birşey yoksa fosili nasıl olsun?