Aylar önce kafama takılan ve kökeni ile sağlam ilişki kuramadığım ender kelimelerden.
Kalça, yunanca "kal(i)tsa" kelimesinden gelir. Kaltsa, bugün külotlu çorap dediğimiz uzun çoraptır. Bu çorabın oraya kadar gelmesi mi kalça kelimesini bugünkü anlamda ortaya çıkarmış yoksa eski Yunanca parmaktan bele anlamından mı bilmiyorum.
bazı kadınların "ya benim sadece kalçalarım biraz şey" diyerek tüm kilolarının suçunu attıkları bölgedir.
problem sadece kalçada ise kafanıza takmayın.
ayrıca ne demişler; kalçalı kadından pençeli oğlan doğarmış.
bir kadında memelerden sonraki en önemli uzuvdur. kadının doğurganlığı ve sağlığı hakkında fikir verir. ne pörsümüş olmalı ne de kupkuru hacimsiz.
ele avuca gelecek bir kıvamda olmalıdır. sevişirken içine girip çıktığınız kadının kalçaları titriyorsa daha sert girip çıkmanız için adeta teşvik ediliyorsunuz. o an itibariyle artık sert girmekten başka bir şey düşünmüyorsunuz.
tıfılboylara bir tavsiye; karıya yumuşak davranayım aman beni öküz zannetmesin diyorsunuz ya? aslında çok şey kaybediyorsunuz. bazısı söyler bazısı söylemez ama bütün kadınlar sert seks sever. kendilerini çok sert siken erkeğe bağlanırlar.
anlamadıysanız hatunu kucağınıza oturtun ve kontrolü ona verin bakalım ne oluyor. siz yavaş deseniz bile kadın sanki sikinizi kıracakmış gibi zıplar kucağınızda. sizin sert sikmeye kıyamadığınız hatun kontrol kendisinde olunca hiç acımadan erkekliğinizi hızlı hızlı ve sert biçimde içine alıyor.